Büşra Gülşah İyikan

Büşra Gülşah İyikan

2 BİN YILLIK TARİHİ BEDESTEN ÇARŞISI

2 BİN YILLIK TARİHİ BEDESTEN ÇARŞISI

Sevgili okurlarım sizlere bugün tarihi bedesten çarşısını anlatacağım

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Konya’da müftü ve kadıesker olan Mevlana Kadri Çelebi tarafından 1538 yılında 9 üniteli bir bedesten yapılmıştır.2013 yılında Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından tarihi çarşı büyük bir restorasyondan geçirilerek aslına uygun olarak ayakta kalması sağlanmıştır. Bu restorasyon sonrasında tarihi dokusundan hiç bir özellik kaybetmeyen Bedesten Çarşısı yeni görünümüyle eski ilgi ve alakasını tekrar kazanmayı bilmiştir. Bedesten Çarşısının geçmişi Romalılar dönemine kadar gidiyor. Ticari hayatı Selçuklulara dayanan Bedesten Çarşısı günümüzde yapılan restorasyonlarla dimdik ayakta duran hala cazibe merkezi olmayı sürdüren bir çarşıdır. İçerisinde barındırdığı çok çeşitli esnaf grupları bulunmaktadır. Gıdadan ev dekorasyonuna, giyimden yapı malzemelerine bir çok alanda halka hizmet sunmaya devam etmektedir

SELÇUKLU’DAN GÜNÜMÜZE ‘BEDESTEN’

Günümüze ulaşamayan Konya Bedesteni, mevcut kitabesine göre 1538’de, Kânuni Sultan Süleyman devrinde inşa edilmiştir. Araştırmacılar arşiv belgelerinden yola çıkarak, 16. yüzyılda inşa edilen Konya Bedesteni’nin yerinde daha erken tarihli bir bedestenin bulunduğunu ve hattâ bu öncü yapının Selçuklu devrine ait olabileceğini ileri sürerler. Fatih devrine ait Karaman Eyaleti vakıflarında, Konya’da bir bedestene ait gelirlerin gösterilmeside elde olan bazı kanıtlardandır. Konya’da da Osmanlı devri öncesine ait bir bedestenin var olabileceğine kesin gözüyle bakılabilir. Osmanlı kentinde çarşının çekirdeğini teşkil eden bedesten, Konya’da da bu konumuna uygun olarak ticari dokunun kuzey kesiminde yer almıştır. Bedesten merkezli olmak üzere daha çok güney ve doğu yönlerde gelişen ticaret sahası, Selçuklu devrinden itibaren İplikçi, Şerafeddin ve Kapı Cami üçgeninde yoğunluk kazanır. Ancak söz konusu alanda, bu dönemlere ait hiçbir ticari yapının günümüze ulaşmamış olması, bedesten ile diğer ticari donatılar arasındaki ilişkileri kurmamızı imkansız kılmaktadır. Konya Bedesteni dokuz üniteli idi. Belge fotoğrafları ve günümüzde mevcut olan örnekleri değerlendirilerek, yapının plân özelliklerini ana hatlarıyla ortaya koyabiliyoruz. Ancak kapı-pencere ve dükkan sayıları ile iç mekândaki mimari kuruluşlar ve malzeme-teknik hakkında kesin yaklaşımlarda bulunmak mümkün değildir.

Ticaretin yoğun olduğu yerdir.Günümüz Konya’sına ulaşamayan Osmanlı devri ticaret yapılarının başında, 1538 tarihli “Bedesten” gelmektedir. Konya Bedesteni’nden günümüze, Mevlâna Müzesi’nde sergilenen 937 envanter no’lu kitabesi ile 1890’lı yıllarda çekilmiş, belge niteliğindeki birkaç fotoğrafı ulaşabilmiştir. Bedestenle ilgili şer’iye sicillerinde ve seyâhatnamelerde de sınırlı bilgiler geçmekte, ancak tüm bu veriler yapının mimari özelliklerinin bütününü tanımlamada ne yazık ki yetersiz kalmaktadır. Maddi verilerin yetersizliğine karşın, Konya’da kent içi ticari dokunun 13. yüzyıl başlarında şekillenmeye başladığı bilinmektedir. Erken dönemde, Alâeddin tepesinin doğusunda beliren yeni kentsel merkez, ulu cami geleneğindeki İplikçi Camii’nin inşasını gerektirmiş ve bu dönemde ticaret, Şerafeddin Camii’nden başlayıp güneydoğuda At Pazarı’na kadar olan alanda yoğunluk kazanmıştır. Selçuklu döneminden günümüze ulaşabilen herhangi bir şehir içi ticaret yapısı bulunmamasına karşın, bazı araştırmacılar Şerafeddin Camii civarında bir Selçuklu devri bedestenin varlığından ve hatta Osmanlı döneminde inşa edilen Bedesten’in de, yine bu eski yapının üzerinde kurulduğundan bahsederler. Selçuklu döneminde oluşmaya başlayan ticaret sahasının, Osmanlı döneminde de aynı sınırlar içerisinde gelişimini sürdürdüğü anlaşılmaktadır. 16. yüzyılda Uzunçarşı denilen pazar yerini, ortada Bedesten ve Ebu’l Fazl (İplikçi) Camii olmak üzere At Pazarına kadar uzanan “Büyük Cadde” olarak tanımlamaktadır. Bugün Merkez Bankası, İplikçi Camii, Ziraat Bankası, PTT, Hacı Hasan Camii, Hükümet Konağı, Eski Osmanlı Bankası, Şerafeddin Camii, Ali Efendi Muallimhanesi ve Mahkeme Hamamı ile çevrili olan, şimdiki Zabıta Dire Başkanlığı binasının bulunduğu parselde evvelce yer alan Konya Bedesteni, bu alanın tarihi ticari dokunun merkezi olduğunu göstermektedir

Bu dönemden sonra Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bazı düzenlemeler oldu; bunlar düzenleme yapılan yapılar arasında Konya tarihi açısından önem taşıyan Kapu Camii, Aziziye Camii, Bulgur Dede Mescidi, Mecidiye Han, Ahmet Efendi Hamamı, Nakıp Hacı İbrahim Han gibi tescilli yapılar da sağlıklaştırıldı. Bölgeye özel aracınızla gitmeyi düşünüyorsanız çarşıya yakın uygun bir otopark bularak aracınızı park etmeniz ve yürüyerek çarşıya gitmenizi tavsiye ediyorum.

Gezip görmeniz dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Gülşah İyikan Arşivi
SON YAZILAR