22. Avrasya Ekonomi Zirvesi

İSTANBUL (AA) - Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Türkiye'nin, sığınmacıların güvenli ve yeterli kalitede içme ve kullanma suyuna erişimini sağlamak adına hem merkezi bütçeden hem de yerel yönetim imkanları ile önemli yatırımlar gerçekleştirdiğini belirterek, "Bu kapsamda içme suyu ihtiyacının ve altyapının tespit edilmesi, mevcut su kuyuları ve şebeke altyapısının bakım ve onarımlarının yapılması, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni su kuyularının açılması ve kampların su ihtiyaçlarının giderilmesi çalışmaları yürütülüyor." dedi.

Özkaldı, Marmara Grubu Vakfınca düzenlenen 22. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nin "Su ve Göç - Su ve Din" başlıklı oturumunda yaptığı konuşmada, dünyanın, savaş ve çatışmalardan kaçan insanların sayısında görülmemiş bir artışa tanıklık ettiğini, yerinden olmanın etkilerinin hem çatışma bölgelerinde hem de ev sahibi ülkelerde hissedildiğini söyledi.

İklim değişikliği başta olmak üzere çevresel etmenlerden kaynaklı olarak su sıkıntısının küresel düzeyde daha fazla kendisini gösterdiğini ve baskı unsuru olarak ortaya çıktığını belirten Özkaldı, sözlerine şöyle devam etti:

"Dünya üzerinde çeşitli sebepler dolayısıyla yerinden edilen kişilerin sayısı 2018 yılı itibarıyla 69 milyona ulaşmış olup, bu sayının yüzde 37'sini çocuklar ve gençler oluşturmaktadır. Suriye'de kaybolan güven ortamı ile beraber 6,1 milyon insan yerinden edilmiş, bunun 4,8 milyonu çareyi başta ülkemiz olmak üzere komşu ülkelere sığınmakta bulmuş.

Türkiye'nin göç tecrübesi geçmiş yıllara dayanmaktadır. Özellikle 1960'lı yıllarla beraber kentsel göç ile tanışan Türkiye 1990'lı yıllarda elverişli konumu sebebiyle Afganistan, İran, Irak ve Afrikalı göçmenler için transit ülke konumuna gelmiştir. Körfez Savaşı gibi yaşanan bölgesel krizler de zaman zaman ülkemize akın eden sığınmacı sayısında artışlara sebebiyet vermiştir."

- "Su talebindeki artış, kısıtlı olan su kaynaklarına baskı oluşturuyor"

Türkiye'nin Suriyeli vatandaşlar için açık kapı politikası izlediğini belirten Özkaldı, Göç İdaresi Genel Müdürlüğünce sunulan resmi verilere göre 31 Ocak 2019 tarihi itibarıyla Türkiye'de 3 milyon 600 bin Suriyeli yaşadığını aktardı.

Türkiye'nin dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke olduğunu ifade eden Özkaldı, "Türkiye'nin güneydoğusunda Suriye sınırına yakın geçici barınma merkezlerinde 143 bin Suriyeli kalmakta, Türkiye'deki Suriyelilerin yüzde 96'sı ise geçici barınma merkezlerinin dışında yaşamaktadır. İstanbul ve İzmir'in yoğun göç aldığı görülebilir." dedi.

Göç tarafından tetiklenen su talebindeki artışın, zaten kısıtlı olan su kaynaklarına daha fazla baskı oluşturduğuna dikkati çeken Özkaldı, hem mevcut altyapının bakımı hem de atık su yönetiminin sağlanması için yatırım gereksinimlerinin de buna bağlı arttığını söyledi.

Türkiye'nin, sığınmacıların güvenli ve yeterli kalitede içme ve kullanma suyuna erişimini sağlamak adına hem merkezi bütçeden hem de yerel yönetim imkanları ile önemli yatırımlar gerçekleştirdiğini ifade eden Özkaldı, bu kapsamda içme suyu ihtiyacının ve altyapının tespit edilmesi, mevcut su kuyuları ve şebeke altyapısının bakım ve onarımlarının yapılması, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni su kuyularının açılması ve kampların su ihtiyaçlarının giderilmesi çalışmalarının yürütüldüğünü aktardı.

- "30 milyar doların yüzde 5'i su temini için harcandı"

Bugüne kadar Türkiye'ye sığınan Suriyeliler için harcanan yaklaşık 30 milyar doların yüzde 5'inin su teminine tahsis edildiğini anlatan Özkaldı, "Bakanlığımız bünyesinde Türkiye'de yer alan kamplarda ve şehirlerde içme suyu ihtiyacının karşılanması için altyapı çalışmalarına ağırlık verilmiş, Suriye'de hala yürütülen altyapı çalışmaları devam etmektedir." ifadesini kullandı.

İçme suyu, atık su, katı atık, rekreasyon ve basit tedbirler kapsamında Suriyelilerin yoğun yaşadığı Kilis, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Kahramanmaraş'taki belediyelerle ilgili kurumlara ziyaretlerin yapıldığını belirten Özkaldı, İller Bankası koordinasyonunda, bakanlık ile içme suyu arıtma tesisi bağlamında proje süreçlerinin takip edildiğini, özellikle Suriyeli nüfusunun ağırlıklı bulunduğu illerin acil sorunlarına çözüm arandığını kaydetti.

Bakanlığın, fiziki yatırımlar yanında, su ve atık su alanındaki teknolojiler ve uygulamalar konularında kapasite geliştirme programları düzenlemeye başladığını ifade eden Özkaldı, 14-18 Ocak 2019 tarihinde geliştirilen ilk eğitime Suriye asıllı mühendislerden oluşan 15 kişilik bir grubun katılımının sağlandığını anlattı.

Özkaldı'nın konuşmasının ardından Marmara Grubu Vakfı; Azerbaycan Destek Vakfı, İtalya Avrasya Diyaloğu için Avrupa Enstitüsü, Romanya Levanten Kültür ve Medeniyetinde Çalışmalar Enstitüsü arasında iş birliği protokolü imzalandı.

Marmara Grubu Vakfı adına Engin Köklüçınar, sırasıyla Elşad Aliyev, Leonardo Manzari ve Emil Constantinescu ile işbirliği protokollerini imzaladı.