'28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri geride kaldı'

Başbakan Yardımcısı Işık, 28 Şubat süreciyle okulların ağır bir darbe aldığını, sadece imam hatip okullarının değil, Türkiye'de dini eğitimin de ağır darbe aldığını belirterek "28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri artık tamamen geride kaldı" dedi.
'28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri geride kaldı'

Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği'nin (KİHMED) Uluslararası Gençlik Merkezi'ndeki 14. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, din ve bilimin, toplumların yerini belirlemedeki fonksiyonunu kaybedip, iktidarların yerini sağlamlaştırma aracı haline geldikçe, toplumların yerinde saymaya, duraksamaya ve sonunda da geri kalmaya mahkum olduklarını söyledi.

Başbakan Yardımcısı Işık, 28 Şubat süreciyle okulların ağır bir darbe aldığını, sadece imam hatip okullarının değil, Türkiye'de dini eğitimin de ağır bir darbe aldığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Ama gecenin en karanlık anı sabahın en yakın anıdır. Allah'a hamdolsun AK Parti iktidarı ile imam hatipler üzerindeki baskı adım adım kaldırıldı. Ve en son 2012 yılında 4+4+4 diye bildiğimiz o eğitimde önemli bir reform olarak gördüğümüz adım atılınca, MHP ve AK Parti birlikte hareket etti, imam hatiplerin önü tamamen açılmış oldu. O güne kadar imam hatipleri kapatan, 'Türkiye'deki dindar ve muhafazakar kitleyi kontrol altına alacağız' diye düşünenler ne kadar büyük bir yanılgı içine düştüklerini kısa zaman sonra anladılar. Çünkü imam hatip liselerinin varlığı buradan mezun olan her gencimizin imam hatip veya hatibe olması için değildir. Rahmetli babam beni imam hatip lisesine gönderirken, 'sen git oku, imam ol. İrşad yap' diye göndermedi. Sesimin iyi olmadığını biliyorum. Bu sesle de imamlık yapılmaz. Ama niye gönderdi? Hem dinini, diyanetini öğren hem de okuyabildiğin yere kadar oku diye. Niye? İmam hatiplerin önü açıktı çünkü. Velilerin de belki de yüzde 95'inden fazlası bu nedenle çocuklarını imam hatip liselerine gönderdiler. Dinini, diyanetini bilsin, helali, haramı öğrensin, kul hakkını bilsin, emaneti, ehliyeti, liyakati bilsin. Vatanına, milletine, dinine hizmet etsin. Dini tedrisattaki boşluğu halk, çocuklarını imam hatip liselerine göndererek doldurmaya çalıştı. 28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri artık tamamen geride kaldı."

İmam hatip okullarının 1948'den bu yana neredeyse tamamını halkın kendi parasıyla yaptığına dikkati çeken Işık, "Ta ki 4+4+4 sistemi gelene kadar. O zaman kadar imam hatiplere yönelik büyük ayırımcılık yapıldı. Şimdi bu ayırımcılık ortadan kalktı. Bu ayrımcılığın ortadan kalkmasını yeterli bulmuyoruz. Ayrımcılığa karşı olduğumuz kadar, ayrıcalığa da karşı olmak zorundayız. İhtiyaç olan yere imam hatip açacağız, ihtiyaç olmayan yere imam hatip açmayacağız. Çünkü bu sitemin tamamı bizim. Bu ülkenin tamamına hizmet vermek durumundayız. Sadece imam hatipleri önceleyen bir anlayış bizim için adil bir anlayış olamaz." ifadelerine yer verdi.