3. yılında tek sorumlu yok, hâlâ ‘Gezi’yorlar

3. yılında tek sorumlu yok, hâlâ ‘Gezi’yorlar

Ağaç bahanesiyle başlatılan ve 7 kişinin hayatını kaybetmesi ile birlikte halkta ağır sosyal ve ekonomik yaralar açan Gezi olaylarının sorumluları hala elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Benzer olayların yaşandığı Fransa’da ise kamu malına zarar verenler ‘cinayet’ suçlamasıyla anında tutuklanıyor.

Taksim’de birkaç ağacın kesilmesi gerekçesiyle denenmek istenilen Gezi Kalkışması’nın bugün 3. yıl dönümü. Fransa’da kamu malına zarar göstericiler ‘Cinayet’ suçlamasıyla ve bekletilmeden ‘Nöbetçi mahkemede’ tutuklanırken, Türkiye’de ağır sosyal ve ekonomik yaralar açan olayın organizatör ve eylemcilerinin hala yargı önünde ceza almaması dikkat çekti.

AKM’DE, TERÖR İSTİŞGALİ

27 Mayıs 2013’te başlayan olaylarda, Taksim Gezi Parkı’ndaki boş alanda yapımı düşünülen Topçu Kışlası için bölgedeki birkaç ağaç kesilmesi ve yerine yaklaşık 150 ağaç dikilmesi bahane edilerek hükümeti devirmeye yönelik bir kalkışma denendi. Başlangıçta, çevre duyarlılığıyla bir kaç İstanbul’un gündeme getirdiği ağaç kesilmesi meselesi, yasadışı örgütler ve onların uluslararası bağlantılarının devreye girmesiyle 79 ilde AK Parti hükümeti aleyhine protesto gösterilerine dönüştü. Sadece Bingöl ve Bayburt’ta Gezi eylemi düzenlenmezken, İstanbul’da iş makinalarıyla Taksim Meydanı’nı günlerce halka kapatan göstericiler, AKM binasını terör örgütlerinin flama ve bayraklarıyla kapattı.

Türkiye genelinde 79 ilde olaylara karışan göstericiler, 600’den fazla polis yaralarken 58 kamu binasını, 68 MOBESE kamerasını, 337 işyerini, 90 belediye otobüsü, 214 özel aracı, 240 polis aracını ve 45 ambulansını yaktı veya ağır hasar verdi. Bu zararın yaklaşık yüzde 90’ının İstanbul, Ankara, Adana, İzmir, Antalya, Artvin, Bursa, Edirne, Eskişehir, Hatay, Kocaeli, Mersin, Samsun, Kayseri, Manisa ve Tunceli’de yaşanan olaylarda gerçekleştiği tespit edildi.

FRANSIZ VE TÜRK YARGISI

Tüm eylemler sırasında, 7 kişi hayatını kaybetti ve 4 bin 900 eylemci şüpheli konumunda gözaltına alındı. Olayların yaşandığı illerde, hem ölümler hem kamu ve özel kuruluşların binalarına verilen zararlara ilişkin davalar açıldı ama hiç birisinden kimse ceza almadı. Oysaki Fransa’da kamu malına zarar veren göstericiler ‘cinayet’ suçlamasıyla ve bekletilmeden ‘Nöbetçi mahkemede’ tutuklanırken, Türkiye’de ağır sosyal ve ekonomik yaralar açan olayın organizatör ve eylemcilerinin hala yargı önünde ceza almaması dikkat çekti.

İngiliz ajan ‘Gezi’ye katılın’ dedi

Gezi kalkışmasında yer aldığını itiraf eden terör örgütü PKK’nın sözde Marmara Sorumlusu Botan Zaxros’ın ifadeleri, Gezi darbesinin uluslararası bağlantılarına da deşifre etmişti: “Gezi sürecinde İsrailliler benimle görüştü. Gezi’ye katılmamızı istediler ve sonrasında 5 yıllık üst düzey eğitim için İsrail’de bize özel eğitim kampı tahsis edileceği sözü verildi. İngiliz istihbaratından üst düzey bir ekiple olayların ikinci gününde Fatih’teki Burger King’te bir araya geldik. Bana ‘Kürtleri buraya çek, hükümet kesin olarak düşecek, sen de kahraman olursun’ denildi... Ben o günlerde Karayılan ve Cemil Bayık’ın hükümetin düşeceğine inandırıldığını gördüm.

200 milyar liralık zarar

Gezi kalkışması sırasında İstanbul Borsası’nda işlem gören şirketler 3 ayda 164 milyar lira değer kaybederken, Merkez Bankası verilerine göre Gezi olayları sonrasındaki 1 aylık dönemde yabancı yatırımcılar 8 milyar dolarlık çıkış yaptı. Gezi olayları öncesinde yüzde 6,13’e kadar gerileyen yıllık enflasyon, sonraki 3 ayda yüzde 8,88’e kadar yükselirken, işsizlik oranı da artış trendine giren önemli göstergelerden biri oldu. Gezi kalkışmasının borsadan bankacılık sistemine, turizmden enflasyona tüm etkileriyle değerlendirildiğinde Türk ekonomisine 200 milyar lirayı aşan zarar verdiği kaydedildi.

Kaynak: