6 asırdır tarihe ışık tutuyor

Tarihi ilgi çekici hikâyelerle örtülü olan Topkapı Sarayı, yaptırıldığı tarihten itibaren yaklaşık 500 yıl sonra yani 16 Ekim 1924 tarihinde müze olarak ziyarete açıldı.
6 asırdır tarihe ışık tutuyor

Topkapı Sarayı, Osmanlı sultanlarının ikametgâhı, devletin yönetim ve eğitim merkezi olarak tarihte yerini alırken, İstanbul fatihi Sultan II. Mehmed tarafından 1460-1478 tarihleri arasında yaptırıldı.  Zaman içerisinde bazı ilavelerin yapıldığı Saray’da, Osmanlı padişahları ve Saray halkı 19. yüzyıl ortalarına kadar ikamet etti. 1850’lerin başında Sultanlar, mevcut Saray 19. yüzyılın devlet protokolü ve merasimlerine ilişkin gereksinimleri karşılamakta yetersiz kaldığı için Boğaz’daki Dolmabahçe Sarayı’na taşınmışlardı. Ancak saltanat hazinesi, Mukaddes Emanetler ve imparatorluk arşivleri Topkapı Sarayı’nda muhafaza edilmiş, bir baba ocağı olması ve Mukaddes Emanetler’i barındırmasından dolayı burada devlet törenleri yapılmaya devam edildi.

YENİ SARAY ANLAMINA GELEN SARAY-I CEDİD

Topkapı Sarayı, Osmanlı monarşisi 1922’de kaldırıldıktan sonra, 3 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle müzeye dönüştürüldü. Fatih Sultan Mehmed, fetihten sonra Beyazıt’ta bugünkü İstanbul Üniversitesi’nin bulunduğu yerde, daha sonra ‘Eski Saray’ olarak anılacak olan bir saray yaptırmıştı. Fatih, bu ilk saraydan sonra, önce Çinili Köşk’ü, ardından da yapımı tamamlandığında yerleşecek olduğu Topkapı Sarayı’nı inşa ettirmişti. Fatih, bu saraya Osmanlıcada ‘Yeni Saray’ anlamına gelen ‘Saray-ı Cedid’ ismini vermişti. Yeni Saray’a Topkapı Sarayı denmesi ise şöyle gerçekleşmişti: Sultan I. Mahmud tarafından Bizans surlarının yakınına yaptırılan ve önündeki selam topları nedeniyle ‘Topkapusu Sahil Sarayı’ denilen büyük ahşap sahil sarayı bir yangında tamamen kül olunca, bu sarayın ismi yeni saraya verilmişti. Yüzyıllarca gelişen ve büyüyen Topkapı Sarayı’nın planının belirlenmesinde Osmanlı devlet felsefesi ile Saray-tebaa ilişkilerinin büyük rolü olmuştu.

11-1-2-034.jpgDÜNYANIN EN BÜYÜK SARAY-MÜZELERİNDEN BİRİ

Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan sonra, 3 Nisan 1924 yılında müze haline getirilen ve Cumhuriyet’in ilk müzesi olan Topkapı Sarayı Müzesi, günümüzde yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alan kaplamaktadır. Kara tarafından Fatih’in yaptırdığı Sur-i Sultani, deniz tarafından ise Doğu Roma surları ile şehirden ayrıldı. 16 Ekim 1924 yılında müze olarak ziyarete açılan Topkapı Sarayı, mimari yapıları, koleksiyonları ve yaklaşık 300 bin arşiv belgesi ile dünyanın en büyük saray-müzelerinden biridir.

EDİRNE SARAYI’NDAN ESİNLENDİ

Topkapı’nın ilk inşa edildiği dönemde, Fatih Sultan Mehmed’in babası Sultan II. Murad’ın Tunca Nehri kenarında yaptırmış olduğu ve günümüze sadece kalıntıları ulaşan Edirne Sarayı’nın planından olduğu kadar ihtişamından da esinlenildiği bilinmektedir. Topkapı Sarayı’nın planı; çeşitli avlular ve bahçeler arasında devlet işlerine ayrılmış daireler, hükümdarın ikametgâhı olan bina ve köşkler ile Saray’da yaşayan görevlilere mahsus binalardan oluşur. Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında, İstanbul yarımadasının ucunda bulunan Sarayburnu’ndaki Bizans akropolü üzerine inşa edilen Saray, bin 400 metre uzunluğundaki ‘Sur-ı Sultani’ denilen yüksek ihata duvarları ile karadan, deniz tarafından ise Bizans surlarıyla çevrilmiştir. Saray’ın kapladığı alan yaklaşık 700 bin metrekaredir. Bu alanın önemli bir bölümü Hasbahçe’ye ayrılmıştır.

11-1-3-026.jpgTARİHİ İLGİ ÇEKİCİ HİKÂYELERLE ÖRÜLÜ

Topkapı Sarayı temelde Bîrun ve Enderun olmak üzere iki teşkilattan oluşur. Harem, Enderun’un bir bölümüdür. Saray’ın oturum planı, merasimleri, mekânları bu teşkilata göre düzenlenmiştir. Topkapı Sarayı; Bâb-ı Hümâyun, Bâbüsselâm ve Bâbüssaâde adlı üç ana kapı, dört avlu, Harem, Hasbahçe (Gülhane) ve bahçelerden oluşur. Topkapı Sarayı, mütevazı bir saraydır; imparatorluğun büyük harcamaları daha çok muhteşem camiler, kışlalar, köprüler, kervansaraylar ve konaklama tesisleri için yapılmıştır. 16. yüzyılın ünlü mimarı Mimar Sinan bile bu sarayda sadece bir bölüm inşa etmiştir. Ama Saray’ın kendine özgü binaları, nefis çinileri ve tabiatla iç içe geçmiş yapısı kadar, Sarayburnu’ndaki konumu da ona doğal bir güzellik ve ihtişam verir. Öte yandan Topkapı Sarayı’nın olağanüstü zenginlikteki koleksiyonları ve son derece ilgi çekici hikâyelerle örülü tarihi bu sarayı dünyanın en görülmeye değer saraylarından biri kılar. •YİĞİT BERKAY ÇOPUR