'7 Haziran yeni Türkiye'nin doğum günü olacak'

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Bu seçimde eski Türkiye'ye mi döneceğiz, yeni Türkiye'yi birlikte mi kuracağız? Aslında bu seçim, bunun seçimi" dedi.
'7 Haziran yeni Türkiye'nin doğum günü olacak'

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kırşehirliler Vakfınca Ulucanlar Cezaevi Müzesi'nde düzenlenen kahvaltıda yaptığı konuşmada, yeni Türkiye'nin hep birlikte inşa edilmesi gerektiğini belirterek, "7 Haziran, yeni Türkiye'nin doğum günü olacak, yeni Türkiye'nin inşasında önemli bir kilometre taşı olacak" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin son dönemde çok önemli gelişmeler kaydettiğini bildiren Akdoğan, "Demokratik olarak önemli kazanımlar elde ettik. Ekonomik olarak büyük gelişmeler yaşandı, her alanda artık ileriye doğru bir umut var. Türkiye daha büyüklerini başarabilmeli, başarabilir inancı var. Bu umudu güçlendirmek için yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa etmemiz gerekiyor. Bu seçimde eski Türkiye'ye mi döneceğiz, yeni Türkiye'yi birlikte mi kuracağız? Aslında bu seçim, bunun seçimi. Güven ve istikrar sürecek mi, sürmeyecek mi? Bütün bunlar AK Parti'nin güçlü bir şekilde sandıktan çıkmasına bağlı" diye konuştu.

Akdoğan, 2023 hedeflerine ulaşmak için çok çalışacaklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Herkesin birinci sınıf olarak eşit muamele gördüğü bir Türkiye'yi sağlamak zorundayız, bunun bir ayağı Çözüm Süreci'dir. Bu ülkede 44 bin insan hayatını kaybetti, yüz milyarlarca dolar ülke kaynağı heba oldu ve insanlar birbirine kem gözle bakmaya başladılar, bir soğukluk oluşmaya başladı. Siyasi partiler ülkenin bir tarafına gidememeye başladı, bu şekilde bir kısmı bir tarafa gidebiliyor, öbür kısmı öbür tarafa gidebiliyor, bu bir depar sorunu meydana getirir. Yani sen Hakkari'ye, Van'a gidemiyorsun, Şırnak'ta siyaset yapamıyorsun. O zaman nasıl bütünlüğü sağlayacağız? Bu tablo içerisinde kim bütünlüğü sağlıyor? AK Parti. AK Parti'nin herkese söyleyecek sözü var, bu önemli bir kazanımdır."

AK Parti'nin, Türkiye'nin bütünlüğünün sigortası olduğunu ifade eden Akdoğan, "AK Parti'yi denklemden alırsanız sigorta atar ve onu koruyacak kimse de yok. Bu yüzden bu sorunları çözelim, idare ediyormuş gibi yapmayalım çünkü idare edilemiyor. Yani 'Her yıl 500 şehit verelim, böyle idare edip gidelim'. Niye, mecbur muyuz biz? İnsanlarımızı kaybetmeye mecbur muyuz? Herkes, bütün Türk milleti canı pahasına mücadele eder, hayatını da verir, koşa koşa da şehit olur ama kimse kimseyi arkasından ittirmeyecek, mecbur bırakmayacak. Senin yanlış politikalarının sebebiyle ülke bu hale gelmeyecek. Bu yüzden bu sorunlar çözülsün diye bir çabanın içerisindeyiz" dedi. 

"Ülkenin imkanlarını babasının malı gören bir güruh..." 

Yeni anayasa konusuna da değinen Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Yarım yamalak bir parlamenter sistem kurmuşlar, üzerine de darbe, darbe, darbe, arkasından darbecilerin anayasaları. Bir vesayet rejimi kurulmuş. Yalandan sandığa gidiyorsun, arkasından başkaları ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Böyle demokrasi olur mu? İşte bu başkanlık tartışması falan buradan ortaya çıkıyor. Sürekli 'Sen yönetmeyeceksin, ben yöneteceğim' mücadelesi. Kimsin sen? İmtiyazlı seçkinler grubu. Kimden alıyorsun yetkiyi? Kimseden. Ülkenin imkanlarını babasının malı gören bir güruh, milleti hor görecek, küçümseyecek ve oturduğu yerden ülkeyi yönetecek, buna alışmışlar, biz buna son verdik. İşte bu seçim, bu mücadele açısından da hayati önemdedir."

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, bütün kazanımların korunması, yeni Türkiye'nin inşa edilebilmesi ve vesayetçi odakların tamamen geriletilmesi için seçimin çok büyük önem taşıdığını kaydetti.