ABD'deki davada Hakan Atilla ifade verecek

New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatları, müvekkillerinin yargılandığı davada yerel saatle öğleden sonraki (TSİ 22:30) oturumda ifade vereceğini açıkladı.
ABD'deki davada Hakan Atilla ifade verecek

New York'ta tutuklu bulunan Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın avukatları, müvekkillerinin yargılandığı davada yerel saatle öğleden sonraki (TSİ 22:30) oturumda ifade vereceğini açıkladı.

Duruşmanın bugünkü ilk bölümünde Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu firari eski Komiser Yardımcısı Hüseyin Korkmaz'ın çapraz sorgulanması tamamlanırken, öğleden sonra tanık kürsüsüne çıkacak olan Atilla, savcılığın ve avukatlarının sorularını cevaplandıracak.

Duruşmanın sabahki bölümünün bitimindeYargıç Richard Berman'ın sanık avukatlarına öğleden sonra tanıklarının kim olacağını sormaları üzerine avukatlar tarafından Atilla'nın "kendisine yönelik suçlamaları cevaplandırmak üzere" tanık kürsüsüne çıkacağı ifade edildi.

Duruşmanın öğleden önceki bölümünde çapraz sorgulamasına devam edilen Korkmaz, 17 Aralık soruşturması ve Türkiye'den kaçırarak getirdiği delillerle ilgili açıklamalarda bulundu.

Atilla'nın avukatları dün müvekkillerinin yargılandığı davada tanıklık yapan FETÖ mensubu firari eski Komiser Yardımcısı Korkmaz'ın "çalıntı deliller sunması" ve "yanlış ifade vermesi" nedeniyle davanın hükümsüz kılınması talebinde bulunmuşlardı.

Savcılığın Korkmaz'ın ABD'ye beraberinde getirdiği "çalıntı belgeleri tereddütsüz kabul edip" delil olarak sunmasının "kabul edilemeyeceğine" dikkat çekilen dilekçede Korkmaz'ın "Türkiye'de işkenceye maruz kalacağı yönündeki spekülatif ifadeleriyle" jüriyi "zehirlediğine" işaret edilmişti.

Yargıç Richard Berman ise savcılıktan Korkmaz'ın elindeki delillerin nereden ve nasıl geldiğini açıklayan bir dilekçe sunmaları talebinde bulunmuştu.

Korkmaz, savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını açıklamıştı

Duruşmanın dünkü (Çarşamba) oturumunda Atilla'yı ne gördüğünü ne de onunla tanıştığını belirten Korkmaz'a, savcılıkta ve kendisinde olmayan ses kayıtlarının içeriğine ilişkin nasıl yorum yaptığı ve dinlediğini iddia ettiği yüzlerce ses kaydından bu ses kayıtlarını nasıl hatırladığı sorulmuştu.

Korkmaz, bu görüşmelerin kendisinin ilk dinlediği ses kayıtları olduğunu, mahkeme salonunda da transkriptlerini görüp hatırladığını iddia etmişti. Korkmaz tanıklığa hazırlık sürecinde savcılıkla 40'tan fazla görüşme yaptığını, bazı günler 2, bazen 4 saat, bazen de daha uzun süre bir araya geldiklerini anlatmıştı.

Korkmaz, elindeki telefon görüşmeleri ses kayıtları, transkriptleri, dijital delil ve bilirkişi raporlarıdan faydalanarak Sarraf'ın altın ihracatı konusunda bir "excel tablosu" oluşturduğunu ve bu tabloyu ekim ayında tamamladığı bilgisini vermişti.

FBI, 50 bin dolar vermiş

Korkmaz, salı günkü ifadelerinde ise ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) kendisine 50 bin dolar verdiğini ve ABD'de oturduğu evin kirasını ise savcılığın ödediğini söylemişti.

Korkmaz, ABD'ye geldiği günden beri hiç çalışmadığını ancak çalışma başvurusunda bulunduğunu ve iki hafta önce olumlu yanıt aldığını anlatarak ABD hükümetinden yardım alıp almadığı sorusuna, "Savcılık 3 defa 300 dolar, toplamda 900 dolar verdi. FBI 50 bin dolar verdi.Oturduğum apartmanı savcılık tuttu, kirasını savcılık ödüyor." yanıtı vermişti.

Korkmaz'ın ifadelerinde yer alan bu iddialar üzerine FBI'ın Türkiye'deki görevlisi, Emniyet Genel Müdürlüğüne davet edilmişti.

FETÖ firarisi Türkiye'den nasıl kaçtığını anlatmıştı

Firari Korkmaz, Pazartesi günü verdiği ifade de ise şubat 2016 serbest bırakıldıktan sonra ağustos ayında Türkiye'den nasıl kaçtığı hakkında bilgiler vermiş ve 17 Aralık operasyonuna ait belgeleri nasıl beraberinde kaçırdığını anlatmıştı.

İfadesinin ilk gününde zaman zaman ağladığı gözlenen Korkmaz, delillerin bir kısmını ismini açıklamadığı soruşturma savcısından bir kısmını da soruşturmada görev almış bir polis memurundan aldığını ifade etmişti. Kokmaz, deliller ve ailesiyle beraber Türkiye'den kaçışını "Bir kaçakçı buldum, beni kaçırmasını istedim. Kara sınırından kaçtım." sözleriyle anlatmıştı.

Belgeleri havaalanında Amerikan güvenlik kuvvetlerine vermiş

İlk girdiği ülkeden pasaport temin edemediğini, başka bir ülkeye geçtiğini ve orada da pasaport alamadığı için üçüncü bir ülkeye gittiğini ifade eden Korkmaz, bu ülkede kendi adına düzenlenmiş bir pasaport edindiğini anlatmıştı. Bu ülkelerden Türkiye'ye iade edileceğinden korktuğunu belirten firari FETÖ üyesi Korkmaz, daha sonra ABD'ye kaçmaya çalıştığını anlatmıştı.

Korkmaz, Amerikan emniyet kuvvetleriyle irtibata geçtiğini, onların "katkısıyla" ABD'ye kaçtığını ve beraberinde getirdiği delilleri havalimanında teslim ettiğini belirtmişti. Türkiye’de yargılandığı davada Korkmaz, 17/25 Aralık dosyalarında hiç görev almadığını ve gelişmeleri medyadan takip ettiğini savunarak "tek parafım yok, 17 aydır neden tutukluyum?” şeklinde ifadelerde bulunmuştu.

Dava süreci

Geçen hafta boyunca çapraz sorgulaması yapılan Sarraf'ın, Manhattan'da beraber kaldığı hücre arkadaşı tarafından "Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddiasıyla" dava edildiği bildirilmişti.

Faouzi Jaber isimli 62 yaşındaki mahkum, geçen hafta Çarşamba akşamı Sarraf aleyhine "tecavüz" davası için başvuruda bulunmuştu. Buna göre söz konusu mahkum Jaber, avukatı Alexei Schacht aracılığıyla, Manhattan'da beraber aynı hücreyi paylaştıkları sırada Sarraf'ın kendisine iki kez tecavüz etmek ve cinsel tacizde bulunmak iddialarıyla dava açmıştı.

Sarraf marihuana içtiğini de kabul etmişti

Duruşmalarına devam edilen dava süreci içinde Sarraf, tutuklu bulunduğu cezaevindeki bir gardiyana, Türk avukatı vasıtasıyla, yaklaşık 45 bin dolar rüşvet verdiğini belirtmişti. Sarraf, cezaevinde uyuşturucu madde olan sentetik marihuana içtiğini de kabul etmişti.

Sarraf'ın "hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği ortaya çıkmıştı. Atilla'nın avukatları, Sarraf'ın hapishanedeki telefon görüşmelerinin kayıtlarına ilişkin mahkemeye bir mektup sunmuştu.

Savunmanın avukatlarının sunduğu mektupta, 15 Eylül 2016'da Sarraf ile Ahad isimli bir kişi arasında geçen telefon konuşmasında Sarraf'ın "ABD'de hapishaneden çıkmak ya da daha az ceza almak için işlemediğin suçları kabul etmek zorundasın" dediği belirtilmişti.

İran'a yönelik yaptırımları delme, banka dolandırıcılığı ve kara para aklamak gibi suçlar atfedilen Sarraf geçen yıl mart ayında ABD'de tutuklanmıştı.

Atilla ise 27 Mart'ta JFK Havalimanı'ndan Türkiye'ye gitmek üzereyken gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmıştı.