Sezai Keskin

Sezai Keskin

ACEMİLER İÇİN MİNİBÜSE BİNME TEKNİKLERİ

ACEMİLER İÇİN MİNİBÜSE BİNME TEKNİKLERİ

Toplu taşımanın en ilkel yöntemi olan minibüsler kentlerdeki trafiğin birinci derecede baş belasıdır. En büyük iki sorun ise dolmuşların fazlalığı ve dolmuşçuların eğitimsizliği. Sıkışan trafikte en büyük kalabalığı minibüsler oluştururlar, korna seslerinden kafanız şişer, aralarından geçip gidecek yer bulamazsınız, çünkü her yerdedirler. Mevcut düzende minibüs şoförü olabilmek için yolcu ücretlerini ve ücret hesaplamaları için toplama–çıkarma işlemi bilmek ve minibüsü yürütebilmek kafidir, trafik kurallarını bilmek gereksizdir. Onlar trafik kurallarına uymazlar, trafik onlara uymak zorundadır. Korna çalmak dolmuşçuların en tabi hakkıdır, yeteri sıklıkta korna çalmamak oksitlenme yapabilir…

Çağdaş bir ülkeye yakışmayan minibüsleri Türkiye’den başka kullanan ülke var mı diye ufak çaplı bir araştırma yaptım. Dolmuşların üçüncü dünya ülkelerine ait olduğunu, Güney Afrika, Libya, Mozambik ve Tanzanya seyahatlerimde gözlemledim.

Türkiye’de dolmuşa binebilmek için ellinizi havaya kaldırmanız kafi. Kalkan eli havada gören bir dolmuş şoförünün çitanın ceylana ışık hızında zıplaması gibi sıçradığını bilmeyen yoktur. Ani ve sert frenle arkadaki yolcuların şoförle ayni hizaya gelmeleri kaçınılmazdır. Dolmuş özeldir, dokunulmazlığı ve ayrıcalığı vardır. Uçağın, geminin, trenin, otobüsün durağı vardır ama dolmuşun yoktur. Bozuk para kutusu yanında duran çakma rayban’ı gözünde takılı, vitesi birden ikiye işaret parmağıyla, ikiden üçe serçe parmağıyla atan, formula yarışçısıdır şoförü!

‘’Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza’’ formül bu! Önünüzdeki yolun sol tarafından dolmuş, sağ tarafından roket gelse, siz sağ taraftan yürüyün. Roket belki hedefe güdümlüdür, sizi ıskalar ama durağa yanaşan dolmuşçudan kaçış yok…

Sürekli dolmuş kullanan müdavimlerin yaşadıkları travmalardan biri de dolmuşlarda çalan hiç tahmin etmediğiniz müziğin sanki fabrika işçileri gibi yorgun argın seyir halindeki yolcularda beyin hasarına yol açmasıdır. Halet-i ruhiyeyi yerle yeksan etme kabiliyeti olan travmadır bu. Normal şartlar altında asla dinlenilmeyen, hatta varlıklarından haberdar bile olunmayan şarkıların bünyeyle temasında kendilerinden beklenilmeyen bir sarsıcı etki görüldüğü klinik bulgularla saptanmıştır.

Hiç mi iyi tarafı yok. Var elbet!

Grup bilincini yerleştirmeye birebirdir minibüsler. ‘’Çevirme var çökelim bi zahmet!’’ anonsu ile ayaktaki yolcular grup duyarlılığı ile eğilirken ortak bir amaç ile birlik ve beraberlik duygusunu ortaya çıkarır.

Başka?

Yabancı dil bilir! İşini gelmediğini duymaz, sinirlenince değişik bir lisan konuşur.

Peki çare ne? Tekerleği yeniden keşfetmeye gerek yok. Toplu taşımayı ne kadar çok insan kullanırsa trafiğe çıkan araç sayısı o kadar azalacaktır. Kentin birçok noktasında bulunan ve balık istifi insanların mecburen ‘’samimi’’ oldukları vadesi dolmuş dolmuşların caddelerden silinmeden trafik sorunu çözülmez.

Ama biz yine de acemiler için minibüse binme tekniklerini hatırlatalım.

-  Binerken, en arka sıraya oturunuz ki para uzatma organizasyonunda uzatan değil başlatan olunuz. Bu, dolmuşun icadıyla icat olunmuş bir altın kuraldır. Piramitlerdeki duvar resimlerinde bile, Nil üzerindeki kanolarda arka koltuğu kapmaya çalışan Mısırlılar resmedilmektedir. 

-  İneceğiniz yere yaklaştığınızda, şoför hala kendini kaptırmış sol şeritten gidiyorsa, ineceğiniz yeri "ışıklar", "okul kapısının önü", "ilk köşe" gibi spesifik ifadeleri kullanarak haykırın. "Müsait bir yerde" derseniz, inmek istediğiniz yerden an aşağı 200 metre ileride iner ve geriye yürürsünüz. Tam olarak söylerseniz, en azından uzakta indirildiğinizde ‘’söylenme’’ şansınız olur, yürüyeceğiniz yol size daha kolay gelir. 

-  Şoförün yanındaki koltuğa oturup rahat edeceğinizi düşünüyorsanız, düşünmeyin. Çünkü yanınıza birisi daha gelecektir. Yeni gelen koltuk ‘’kardeşinize’’ ki; o gibi bir mekanda kardeşlik kaçınılmazdır, az ileride ineceğinizi söyleyip, onu şoförün yanına oturtun. Böylece para uzatma organizasyonunda son nokta olmaktan kurtulursunuz. Unutmayınız uzatılan paraların, para üstleri de mevcuttur ki direksiyonu da döndüren şoförün arkaya dönemediğinden, siz sürekli kendi etrafınızda dönerek para üstü zincirini başlatmak zorunda kalırsınız. 

-  Kapı açık fakat hala yavaşça hareket araçlar için dolmuşun tamamen durmadığı durumlarda atlamak için yanınıza paraşüt alın…

Açık söyleyeyim baharı çiçekle, çayı iki şekerle, dolmuş şoförünü güneş gözlükle severim… Karizmatik ve hırçındır, esaret bağlarında gül olacağına, özgürlük dağlarında diken olmayı yeğler, hayatını yazsan duble yol olur. Dolmuş boş olduğunda bile şoför yanındaki koltuğa oturmam bu sebeptendir ki; uçak kokpitinde seyahat hissini yaşarım. Beğenmeyen dolmuşa binmesin.

Sevene can feda, sevmeyene elveda…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sezai Keskin Arşivi
SON YAZILAR