AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş canlı yayında (2)

AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş:- "Türkiye bu akıtılan kanı önlemek, bertaraf etmek ve kendisine karşı saldırıları önlemek için Barış Pınarı Harekatı'nı yapıyor. Eğer 1974'deki Barış Harekatı'nı yapmasaydık, herhalde bugün Kuzey Kıbrıs Türklüğ
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş canlı yayında (2)

İSTANBUL (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Barış Pınarı Harekatı konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin, "Türkiye bu akıtılan kanı önlemek, bertaraf etmek ve kendisine karşı saldırıları önlemek için Barış Pınarı Harekatı'nı yapıyor. Eğer 1974'deki Barış Harekatı'nı yapmasaydık, herhalde bugün Kuzey Kıbrıs Türklüğünden bahsetmek mümkün olmayacaktı. Lütfen Sayın Akıncı, yakın tarihi bir kere daha okusun, bildiklerini bir kere daha hatırlasın, bilmediklerini de aile büyüklerinden öğrensin. Bu kabul edilebilir bir şey değildir, doğru bir yaklaşım değildir." dedi.

Kurtulmuş, CNN Türk'te yayınlanan Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.

Hapisteki DEAŞ'lıların akıbeti konusunda yöneltilen soruya Kurtulmuş, "Türkiye'nin DEAŞ ile ilgili tavrı, DEAŞ'ı destekleyen, besleyen yada DEAŞ'lı militanların kendilerinden geldiği ülkelerden farklıdır. Tavrımız çok nettir, herkes 'DEAŞ ile mücadele ettik, ediyoruz' edebiyatı yaparken Türkiye mücadele etmiştir, bedel ödemiştir ve birçok toplu katliam ile karşı karşıya kalmıştır ve sahada da DEAŞ'a karşı çok etkin mücadele etmiştir." şeklinde cevap verdi.

Kurtulmuş, binlerce DEAŞ'lı militanın geldikleri yerlere deport edildiğini aktararak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye içinde yakalanan DEAŞ'lı militanlar, hapislere atılmış ve cezalar verilmiştir. DEAŞ'ı şimdiye kadar destekleyip, büyütenler yani silahlarını kim verdi, istihbarat bilgileri nereden geldi, lojistik destekleri nereden oldu da böyle uluslararası bir terör örgütü ortaya çıktı? Avrupa ülkelerinden ve bizim de yakaladığımız Amerika'dan bile pek çok ülkeden gelen DEAŞ militanları var. Uluslararası bir terör örgütü bu kadar palazlanmış ve büyütülmüş yani hiç kimse, 'Alın bakalım bu sizin olsun' diyemez. Biz zaten DEAŞ'lı militanlarla Suriye'de karşılaşmadan yani önümüzdeki günlerde eğer böyle bir şey olacaksa... Biz zaten DEAŞ ile samimi olarak bu mücadeleyi sürdürüyoruz.

Hapisteki DEAŞ'lılar meselesi ise ayrı bir konudur, müştereken çalışılacaktır. 'Alın size verdik bunu...' diyerek bu ellerini işten sıyıramazlar, bu konu mutlaka oturulacak, konuşulacak ve müşterek bir çözüm bulunmaya gayret edilecektir. Ayrıca orada bir de siviller var yani DEAŞ'lıların ailesi denilebilecek insanların olduğu söyleniyor ama onlar şu an da Türkiye'nin operasyon bölgesinin çok dışında bir bölgede bir yerdedir. Türkiye'nin operasyon bölgesinde olan bir kaç cezaevinde ise oldukça düşük tahmini olarak bin 500 kadar olan bir DEAŞ militanından bahsediliyor. Türkiye operasyon alanındaki sorumluluğunu biliyor, uluslararası hukuk bakımından ilgili müzakerelerle belli bir noktaya gelinecek ve müşterek bir çalışma yapılması gerekiyor."

Barış Pınarı Harekatı'nın başarıyla devam etmesi akabinde, bu başarıyı gölgelemek için DEAŞ'ın terör eylemi yapıp-yapmayacağı sorusunun yöneltilmesi üzerine Kurtulmuş, "Dünyanın hiçbir büyük ülkesinde, herhangi bir istihbarat, lojistik desteği olmadan hiçbir terör örgütünün terör eylemi yapması mümkün değildir. Gelin samimi olarak bütün devletler, bize-ona yakın terör örgütü demeden, terör örgütlerinin tamamını insanlık suçluları olarak ilan edip teröre verdikleri desteği kessinler. Sizi temin ederim ki dünyada terör, bir kaç ay içerisinde biter." yanıtını verdi.

- "1974'deki Barış Harekatı'nı yapmasaydık, bugün Kuzey Kıbrıs Türklüğü olmayacaktı"

Prof. Dr. Kurtulmuş, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Barış Pınarı Harekatı'na yönelik açıklamalarına ilişkin ise "Çok talihsiz bir açıklama, okuduğum zaman 'acaba yanlış mı görüyorum' diye hayret ettiğim bir açıklamadır. Eğer 1974'de ki Barış Harekatımız olmasaydı, bugün KKTC diye bir devlet olmayacağı gibi onun cumhurbaşkanlığı makamında oturan birisi de olmayacaktı." diye konuştu.

Kurtulmuş, KKTC ile ilgili yakın tarihin iyi analiz edilmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"1974'deki Barış Harekatı da durduk yerde 'hadi biz bu adayı işgal edelim' diye yapılmış bir operasyon değil, Erenköy saldırısını, boğazdaki o katliamı, Enosis taraftarı olan Rumların, oradaki Türklere karşı yapmış olduğu soykırım vari eylemleri Sayın Akıncı hatırlayacaktır, bir kere daha yeniden okumasını tavsiye ederim. Biz orada kan akıtmak için değil, akan kanı durdurmak için Barış Harekatı'nı yaptık. Barış Pınarı Harekatı'nda da aynı şekilde, bu coğrafyada bu kan PKK, PYD ve YPG tarafından ne kadar çok akıtıldı. Türkiye'nin haritaları değiştirilmeye çalışıldı. Tel Abyad, Rasulayn ve birçok yerde terör örgütleri yerleştirildi ve oluk oluk kan akıtıldı.

Türkiye bu akıtılan kanı önlemek ve bertaraf etmek ve kendisine karşı saldırıları önlemek için Barış Pınarı Harekatı'nı yapıyor. Eğer 1974'deki Barış Harekatı'nı yapmasaydık, herhalde bugün Kuzey Kıbrıs Türklüğünden bahsetmek mümkün olmayacaktı. Lütfen Sayın Akıncı, yakın tarihi bir kere daha okusun, bildiklerini bir kere daha hatırlasın bilmediklerini de aile büyüklerinden öğrensin. Bu kabul edilebilir bir şey değildir, doğru bir yaklaşım değildir. Türkiye Allah'a çok şükür KKTC'nin de, oradaki vatandaşlarımızın hakkını hukukunu korumuş, onların katliama maruz kalmasını önlemiş, bunu da bir barış harekatıyla yapmıştır. Burada da (Suriye) oluk oluk akan kanı önlemek için Barış Pınarı Harekatını operasyonunu gerçekleştiriyor."

- "İsrail'in gölgesinden korkanların, Türkiye'ye karşı böyle bir söz söylemeye hakları yoktur"

Barış Pınarı Harekatı'nın gerekliliğinin terör unsurlarının sivillere saldırmasından belli olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, Türkiye'nin operasyonu meşru müdafaa hakkının bir sonucu olarak yaptığını Türkiye ve uluslararası kamuoyuna her alanda anlatması gerektiğini belirtti.

Kurtulmuş, "Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'na Pakistan ve Afganistan dışında destek açıklaması görmedik. Katar ve Somali çekimser kaldı. Türkiye yalnız mı kaldı?" şeklindeki soruya, şöyle cevap verdi:

"İçimiz kan ağlıyor. İsrail'in ismini duydukları zaman ayakları titreyen siyasi liderlerin, Filistin davasını halkına karşı mecburen savunuyor görünüp, cılız seslerle Filistin meselesinde söz söyleyenlerin Türkiye'nin bu meşru müdafaasına karşı laf etmeye hakları yoktur. Arap halklarını tenzih ederek söylüyorum, Arap ülkelerinin sokaklarında Türkiye'ye karşı ne büyük bir sevginin olduğunu bilen birisi olarak söylüyorum, İsrail'in gölgesinden korkanların Türkiye'ye karşı böyle bir söz söylemeye hakları yoktur. Biz dünyanın her yerinde can siperane bir şekilde dünyanın bütün mazlum insanlarının haklarını savunuyoruz. Gönlümüz arzu ederdi ki böyle haklı, meşru bir müdafaa hakkımız olan Barış Pınarı Operasyonu'nda Arap ülkelerinin rejimleri de Türkiye'nin yanında yer alsınlar, halkların yanımızda yer aldığını biliyoruz."

- "UEFA da halt etmiş"

Numan Kurtulmuş, Türkiye A Milli Futbol Takımı oyuncularının Arnavutluk maçı öncesi İstiklal Marşı okunurken asker selamı vermesi nedeniyle UEFA'nın soruşturma açacağını duyurması ile ilgili olarak, "Futbolcu kardeşlerimizin gözlerinden öpüyorum, ellerine, yüreklerine sağlık. Türkiye'deki milli hassasiyeti ortaya koydular. Cephede bir şekilde bu operasyonu en sıcak noktada sürdüren askerlerimize kim ne destek verebiliyorsa o desteği vermeye gayret ediyor. Çok güzel oldu, 82 milyonun gönlünü şad ettiler, milletimizin hissiyatına tercüman oldular. UEFA da halt etmiş. Eğer onlar milli duyguların, milli dayanışmanın, milli birliğin ne demek olduğunu bilmiyorlarsa o bizim gençlerimizin selam duruşuna baksınlar ve kendileri için de böyle bir milli duygu lazım olur, bu milli duygunun da farkına varsınlar. (Bir yaptırım çıkar mı?) Kendileri bilir. Çok mükemmel bir fotoğraf. Hepsine çok teşekkür ederim." diye konuştu.

(SON)

Kaynak: