AK Parti Sözcüsü Aktay: Türkiye Avrupa'nın bir parçası

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Aktay, partisinin MYK toplantısı sonrası düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye AB'nin bir üyesi olmasa da Avrupa'nın bir parçası." dedi.
AK Parti Sözcüsü Aktay: Türkiye Avrupa'nın bir parçası

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, partisininMerkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası Genel Merkez'de basın toplantısı düzenledi.

MYK toplantısının birinci gündeminin İngiltere'deki referandum süreci olduğunu ifade eden Yasin Aktay, "Tabiatıyla İngiltere'deki referandum, Avrupa Birliği'nde kalmak veya Avrupa Birliği'nden ayrılmak yönünde halka sunulan referandum, neticeleriyle birlikte bugün geldiğimiz noktada çok sıradan bir olay değil, tarihi bir olay. 'Avrupa Birliği'nin geleceğine dair şimdiye kadar karşılaşmış olduğu en önemli kriz' olarak görebiliriz. Bu endişe verici bir durumdur Avrupa Birliği açısından." değerlendirmesinde bulundu.

Aktay, Avrupa Birliği'nin daha da güçlenmesini ve kuşatıcı olmasını istediklerini belirterek, Avrupa'da her geçen gün artmakta olan yabancı düşmanlığı, daha fazla artmakta olan aşırı sağcılık, muhafazakarlık ve bu muhafazakarlık neticesinde grubun genişlemesine dair sağcı partilerin propagandalarının çok daha işliyor olmasının, AB'nin savunucusu olan aktörlerin üzerinde durmaları, tedbirleri almaları gereken bir durum olduğunu kaydetti.

Yasin Aktay, AB'nin değişik aktörlerinin bu duyarlılığı şimdiye kadar göstermediklerini ifade etti.

"AB'nin Türkiye'ye her düzeyde sergilemekte olduğu bir çifte standardı yaşıyoruz"

Türkiye'nin AB üyesi olma konusunda her zaman samimiyetini gösterdiğini, bu konuda ödün vermediğini, üzerine düşeni yaptığına işaret eden Yasin Aktay, "Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye her düzeyde sergilemekte olduğu bir çifte standardı da yaşıyoruz. Ancak bu bizim Avrupalı bir güç olmamız gerçeğini çok da değiştirmiyor. Bu sosyolojik bir vaka, coğrafi, tarihi bir vaka. Türkiye AB'nin bir üyesi olmasa da Avrupa'nın bir parçası ama Avrupa Birliği'ni yöneten güçlerin İngiltere referandumunu da önlerine koyup, 'biz buraya nereden geldik, bu bizi nereye götürür' diye çok daha fazla sorumlu, çok daha ciddi düşünmeleri gerekiyor." şeklinde konuştu.

Referandumun sonuçlarının 2 yıllık bir sürece yayılacağını anımsatan Aktay, AB ile İngiltere arasındaki ilişkilerin farklı bir statüyle devam edeceğini söyledi.

"Bir belediyenin bir terör örgütü tarafından adeta 'yönetiliyor olması' göz yumulabilecek bir hadise değil"

Partisinin Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Aktay, bölücü terör örgütünün sözde liderlerinden Murat Karayılan'ın belediyelere atanacak kayyumları hedef alacaklarına yönelik açıklaması hatırlatılarak, teröre destek veren belediyelerle ilgili yapılacak çalışmalar hakkındaki değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Terörist teröristliğini gösteriyor onun anladığı dil o, anladığı şey o ama aslında bu ifadesi bile tek başına bazı belediyelerin Kandil'le olan, terör örgütüyle ilişkilerini faş eden sözler bunlar. Bizi de aslında harekete geçiren şey tam da bu ilişki. Yani terör örgütüyle bazı belediyeler arasında ne yazık ki organik bir ilişki var, bazı belediyeler ne yazık ki terör örgütü tarafından yönetiliyor." değerlendirmesinde bulundu. 

Kendisinin de bölge milletvekili olarak seçmenlere yönelik tehditleri gördüğünü ifade eden Aktay, bu durumun kendi kararlılıklarını daha da artırdığını vurguladı. 

"Bu konunun artık hiçbir şekilde ertelenemeyecek bir sorun haline gelmiş olduğunu da göstermektedir." ifadesini kullanan Yasin Aktay, şunları kaydetti:

"Bu ilişki biçimi, bir demokratik ülkede olabilecek bir ilişki biçimi değildir. Bir belediyenin bir terör örgütü tarafından adeta 'yönetiliyor olması', kamu kaynaklarının, yani tüyü bitmemiş yetimlerin hakkının, halkımızdan toplanan vergilerin, belediyelere 'hizmet olarak halkımıza geri dönsün' diye verilmiş olan paraların adeta halkımıza kurşun olarak, hendek olarak huzur ve istikrar cinayeti olarak geri dönecek şekilde terör örgütüne ulaştırılması, artık kabul edilebilecek, göz yumulabilecek bir hadise değil. Onun için kimin ne dediği çok önemli değil. Biz yolumuza devam edeceğiz ama bu konu bugün Merkez Yürütme Kurulu gündeminde değildi."