Alternatif bir tedavi biçimi ‘Müzik’

YUSUF KARAKAŞ / YENİ HABER
Alternatif bir tedavi biçimi ‘Müzik’

Yüzyıllardan beri kullanılan müzikle terapi ile ilgili gazetemize konuşan Psikolog Tuğba Demiröz, Türkiye bu noktada henüz diğer ülkelerle istenilen seviyede olmadığını söyledi

Öncelikle biraz açar mısınız bu konuyu? Tam olarak nedir müzikli tedavi biçimi?

Özellikle hastaların kendine güveninin gelmesinde, sosyal ilişkilerinin gelişmesinde olumlu sonuçları hekimler tarafından da kabul edilen müzikle tedavinin Anadolu’da çok eski zamanlardan beri kullanılan bir yöntem olduğu bilinmektedir. Müzik ile terapinin bir müzik terapistinin bir danışan veya grupla, onların fiziksel, duygusal, zihinsel, sosyal ve kognitif ihtiyaçlarına karşılık verebilmek adına iletişim, diyalog, öğrenim, mobilizasyon, ifade, organizasyon   ve bunlarla ilişkili diğer terapötik amaçları gerçekleştirebilmek ve kolaylaştırmak amacıyla planlı bir süreçte müzik ve/veya müzikal unsurların (ses, ritim, melodi ve armoni) kullanılmasıdır. Müzik ile terapinin tıpkı psikoterapi süreci gibi danışman ve danışan arasında müzik, ses veya dans, ritim gibi bedensel hareketlerin karşılıklı kullanılmasıyla gerçekleştirildiğini, buradaki amacın danışanda meydana gelen anlık tepkilerin terapötik müdahalelerle tedavi için kullanılması olduğunu ifade edebilirim.

Bilimsel olarak kabul edilebilen bir yöntem mi ve bunun dünyadaki öncülü olan ülkeler hangileri?

Müziğin tedavide kullanımının şamanlarla başlamıştır. Antik ve Ortaçağ’da Batı medeniyetlerinde kullanıldığı İslamiyet ile birlikte Selçuklu ve Osmanlı devletlerinde de müzik şifahaneleri olduğu bilinmektedir. 2.Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle yaralı hastaların müzikle rahatlamasıyla bu konuda çalışmalar yapılmaya başlanmış, 1947'de Michigan devlet hastanesinde ilk kez müzikle tedavi hastane tedavi programı içine dahil edilmiş. Amerika’yı Fransa takip etmiş ve müzik terapi çalışmaları giderek yaygınlaşmıştır. Fakat bilim olarak ilk kabul edilişi 1977’de ABD’de gerçekleşmiştir. Günümüzde ise birçok ülkede klinik, hastane, araştırma-sanat ve rehabilitasyon merkezlerinde ve okullarda müzik terapi çalışmaları uygulanmaktadır. Müzik ile terapide tek yöntem kullanılmaz. Nasıl ki psikoterapi de farklı ekoller varsa müzikle terapide de farklı ekoller ve farklı tedavi yöntemleri var.

psikolog-tugba-demiroz.jpg

Hastalığa göre farklı müzik mi kullanılmaktadır?

Birkaç örnek vererek konuya açıklık getirmek gerekir. Örneğin Rast makamı neşe ve huzur, Rehavi makamı sonsuzluk fikri, İsfahan makamı  hareket kabiliyeti ve güven hissi, Neva makam tat ve ferahlık, Uşşak makamı gülme, Puselik ve Saba makamı kuvvet ve cesaret verir der. Bu bilgilerden yola çıkarsak elbette her hastalığa iyi gelecek müzik farklıdır diyebiliriz. Örneğin özgüven, sosyal fobi yaşayan bir danışana İsfahan, Puselik ve Saba makamları dinlemesi önerilirken, depresyon yaşayan kişilere Neva, Rast, Uşşak makamları daha iyi gelecektir. Her makamın olumlu etkisinin olduğunu söylemek yanlış olur. Mesela  Küçek makamı hüzün ve elem, Büzürk makamı korku, Zirgüle makamı uyku verir. Kişi rahatsızlığına uygun müzik dinlerse iyi gelir aksi halde olumlu tesir etmez. Ayrıca eski Türk doktorlarından Şuuri 'Tadil-i Emzice' adlı kitabında makamların günün belirli zamanlarında etkili olduğunu vurgulamıştır. Örneğin Rast ve Rehavi makamları seher vaktinde etkiliyken Nihavend makamı  öğle  vaktinde, Rast makamı  gece yarısı etkilidir. O halde diyebiliriz ki hem rahatsızlığa uygun makam hem de o makamın etkili olduğu vakitler dikkate alındığında müzik iyileştirici etki yapacaktır.

Türkiye diğer ülkelere göre ne durumda ? Bu konuda istenilen seviyede mi ?

Türklerde müziğin tedavide 6000 yıldır kullanılmıştır. Osmanlı ve Selçuklu mirasına müzik ile terapi konusunda sahip çıktığımızı söyleyemem. Kullanımı çok yaygın olmasa bile son 3-5 yılda yeniden farkındalık oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz. Bildiğim kadarıyla 2012 yılında  “Kaliteli Yaşam için Müzik Terapi ile Toplum Ruh Sağlığının Desteklenmesi” adı ile Kocaeli’nin Derince İlçesi’nde otistik çocukların tedavisi için bir proje yürütülmeye başlamıştı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musikisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hakkı Türabi liderliğinde yürütülen çalışmalarla amaç otistik çocuklardan, zihinsel engellilere ve psikolojik rahatsızlıklara uzanan geniş yelpazede müziğin tedavi edici yönünü ortaya koyarak ülkemizde müzik terapiyi canlandırmak. Bunun gibi adımlar olmakla birlikte bazı merkezlerde uygulanmakla birlikte diğer ülkelerle kıyaslanabilecek durumda değiliz.

Madde bağımlılığı gibi farklı hastalıklar için de uygulayabilir miyiz?

Osmanlı saray hekimi Musa bin Hamun, diş hastalığı ve çocuk psikoloji hastalıklarını iyileştirmede müzikle tedavi  yöntemini kullanmıştır. Gevrekzade Hasan Efendi ”Emraz-ı Ruhaniyeyi Negama-ı Musikiye” adlı kitabında, hangi makamın çocuk hastalıklarını iyileştireceğini sınıflandırmıştır. Eski yüzyıllardan beri müzik, öncelikle  psikolojik rahatsızlıklar (depresyon, stres, sinirlilik, panik atak, uykusuzluk, dikkat dağınıklığı, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı, otizm, hiper aktivite, öğrenme güçlüğü) başta olmak üzere bir çok bedensel rahatsızlığın (göz hastalıkları, kas ve eklem rahatsızlıkları, kalp hastalıkları, diyabet, halsizlik) tedavisinde kullanılmıştır. Rast makamının kemik ve beyni etkilediği, fazla uyumayı engellediği, nabzı yükselttiği ve akıl hastalıklarına iyi geldiğini, Irak makamının menenjit, beyin ve akıl hastalıklarına iyi geldiğini, omuz, kol ve eller üzerinde etkili olduğu, hayattan tat almayı sağladığı, düşünme ve kavrama konusunda etkili olduğu,  korkuları giderdiği, saldırganlığı önlediğinin bilinmektedir. İsfahan makamının ise bedeni ateşli hastalıklardan koruduğunu , omuz, boyun ve enseyi etkiler. Zihin açıklığı, uzun süreli hafızayı güçlendirme, adaptasyon yeteneği ve özgüveni desteklediği ; zirefkend ve büzürk makamlarıının özellikle sırt ve mafsal ağrılarına, ağıza uğrayan kısmi felçlere, kalp, ciğer ve göğüs hastalıklarına iyi geldiği bilinmekte.

Bazı kaynaklar bunun kişiye özgüven kazandırdığını söylüyor. Bunun dışında bireye ne gibi faydası oluyor ?

Müzik terapinin görünen iyileştirici etkilerini bilimsel olarak araştıran özellikle beyin haritalama tekniği (PET), kan ve hormon tahlillerini kullanıldığına dikkat çekmek istiyorum. Hastalar üzerinde elde edilen bulgular müzikle terapinin hastanın sinir ve ekdokrin sistemi üzerinde olumlu etkiler oluşturduğu, dinlenen müzik türüne göre beynin farklı bölümlerinin harekete geçtiği, kan basıncı, solunum ritmi, solunum kalitesi, nabız sayısı gibi fizyolojik olaylara olumlu etki yaptığı, hasarlı beyin bölümlerinin müzikle yeniden çalıştırılabildiği gibi veriler elde edilmiştir.