Amaç, insanla uğraşmak değil insana ulaşmak

Kurumsal İmaj Yönetimi Kitabının Yazarı Dr. Ramazan Tuzla, “Kitabımızdaki amacımız insanla uğraşmak yerine, insana ulaşma çabasıdır. Bu çabayı her daim en üst seviyede tutabilmektir” dedi.
Amaç, insanla uğraşmak değil insana ulaşmak

 “Kurumsal İmaj Yönetimi” kitabında “İnsan ile uğraşmak yerine insana ulaşmak” düsturunu şiar edindiklerini dile getiren Dr. Ramazan Tuzla,  “Mücadelemizin özü budur. Ulaştığımız insanımızla devlet olarak, kurumlar olarak uğraşmak zorunda olmayacağız. Ulaşma niyetini, temel odaklanma bağlamında önünüze koymuşsanız Allah mahcup etmiyor. Önceliğimiz iletişimdir. İletişim, karşıdakinin de ne anlayacağına öngörüde bulunarak açıklama yapma mecburiyetidir. Peygamberimiz, bir gece vakti yanında hanımlarıyla gezerken karşılaştığı gruba hanımlarından hangisi olduğunu ifade etme mecburiyeti hissetmiştir. Onu karşıdaki insanların algısı ne olur acaba kaygısıyla hareket ediyor. O zaman bunun adı imaj yönetimi bağlamında algıyı yönetmeye yönelik olarak bir mücadele. Ya da hayat düsturudur” dedi.

“İMAJ OLUŞUMU SÜREÇ GEREKTİRİR”

Yayınladıkları kitapta insanların ne anlayacağını yönetmenin temel kavramlarından biri olduğunu belirten Dr. Ramazan Tuzla, “Önceliğimiz kendinizin ne olduğunu, kim olduğumuzu ya da mücadelemizin, misyonumuzun ne olduğunu ifade etme mecburiyetidir. Sizin kendinize verdiğiniz kıymettir. Bu kendiniz açısından bir imaja karşılık gelebilir ama bundan daha önemli bir kıymet var, o da başkasının size verdiği kıymettir. Ama doğru bilgilerle verilen kıymettir. Bir kez muhatap olduğunuz kişinin size karşı oluşturduğu kanaat doğrudan imaja işaret etmez. İmaj, belli bir sürecin gerçekleşmesiyle oluşur. Kişiyle bir defa karşılaştığınızda olumsuz bir durum olursa o kişinin, kurumun kanaati sizin imajınızı oluşturmaz. Bu tür tavırlarla siz karşınıza neleri aktarabilirsiniz, ya da siz olumlu imajım olsun, kızmasınlar diye gerçekleri saklama şeklinde bir tavırla mı hayata bakıyorsunuz bu önemlidir. Buradaki imajdan kastımız öncelikle kendinize kıymet vermeniz. Sonrasında imaj yönetimi bağlamında meselemiz sizin ülkenize verdiğiniz kıymet, hedef kitlenizde ne kadar karşılık bulmuş, aynı oranda kıymet görüyor musunuz imaj yönetimi biraz da budur. Ama özünde insanla uğraşmak yerine, insana ulaşma çabasıdır. Bu çabayı her daim en üst seviyede tutabilmektir” ifadelerini kullandı.

MEDYA İMAJ YÖNETİMİNDE ÖNEMLİ

Kurumsal imaj yönetiminde medyanın rolünü anlatan Tuzla, “Herhangi bir kuruma haksızlık etmek istemeyiz. Bu durumdaki gerek kurumsal faaliyetlerden gerekse kurumların iletişim bağlamındaki medyayla kurduğu bu tür iletişim yönteminde kullandıkları argümanları ve yöntemleri görmek lazımdır. Yerel boyutta meseleye bakıldığı zaman elbette medya araçları biraz daha gerek imkan dahilinde gerekse insan kaynağı bağlamında yeterince donatılmadıklarından dolayı bu sadece medya kanalı değildir. Aynı zamanda kurumsal ya da herhangi bir kuruluşun bu iletişimini kendi yönetebilecek insan kaynağını seçme bağlamındaki eksiklerden de kaynaklanarak istenilen düzeyde kesinlikle değildir. Okullardan mezun olan çocukların basın bülteni ya da basın gezilerine ilişkin literatür bilgisi aktar dediğimiz zaman bir çok öğrencimiz cümle kuramıyor. Çocukları alana salma yönündeki metedolojik eksikliği iletişimin bu bağlamda medyayla kullanılabilecek iletişim araçlarından çok fazla haberdar olamamalarına sebep oluyor. Bu tek taraflı kusur değildir. Profesör hocalarımızın emeklerinin boşa gitmesini istemeyiz ama hocalar mezun ettiği öğrencileri en azından bir yıl boyunca takip etmelidir. Ya da ümit bağladıkları öğrencilerin birkaç sonra ne durumda olduğu araştırılmalıdır” şeklinde konuştu.

“İLETİŞİM MEZUNLARININ İSTİHDAMI KAZANÇ OLUR”

“Her kamu kurumda mutlaka halkla ilişkilerde bu bölümü bitiren insanlar çalışmalıdır” diyen Tuzla, “Nasıl ki eczanede eczacıyla, hastanede doktor unvanı almış insanlarla çalışmak zorundaysanız kurumların iletişim birimlerinde de mutlaka iletişim fakültesi mezunlarıyla çalışmak gerekir. Medya sektöründe çalışan kurumların da mutlaka iletişim fakültesi mezunlarıyla çalışmaları gerekir. Biz dördüncü kuvvet olarak gördüğümüz medyayı kaynağından sağlam bilgileri alarak mecrasında, kendi kanalında destekleyerek bu süreci mezun olan çocukları görevlendirmek, gerekirse doğru insan kaynağına ihtiyacı olan kurumları bu gençlerle buluşturmaktır. Özellikle iletişim fakültesi mezunlarının istihdamı kamu kurumlarında mecburiyete tabii tutulacak olursa her yıl mezun olan çocukların bir çoğunun istihdamı demektir. Bu da Türkiye için çok büyük bir kazanç olacaktır” ifadelerini kullandı.

kurumsal-imaj-yonetimi-(1).gif

HÜSEYİN KOYUNCUOĞLU / YENİ HABER GAZETESİ