“Şöyle gönül rahatlığıyla ‘Amerika kim lan’ diyebileceğimiz günler göstersin Rabbimiz” diye dua etmişti şehit Halil Kantarcı…15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde Amerika’nın tasmalı itleri tarafından 2 kurşunla şehit düştü,3 çocuk babası Kantarcı.

Bir asırdan bu yana boynumuza geçirilmiş zincirleri kırmak uğruna onurluca şehit olmayı seçenlerdendi Halil Kantarcı. O ve onun gibi nice aksiyon ve fikir adamının en büyük hayallerinden biriydi; ruh köklerine dönmüş, bütün somut ve soyut putların yıkıldığı tam bağımsız bir Türkiye…

Şükür ki adım adım yaklaşıyoruz uğruna nice şehitler verdiğimiz o hayallerimize.

Alışmışlardı  Sam amcalar,her 10 yılda bir darbelerle Türkiye’yi dizayn etmeye. Darbeler, darbeleri izleyen ekonomik krizler, toplumsal olaylarla bizi terbiye etmeye…

Alışmışlardı kukla hükümetler kurup, yıkmaya. Başbakanları 70 sent için bakkal çırağı gibi azarlamaya…Muhtaç ettirmişlerdi kendilerine çünkü.Boynumuza geçirmişlerdi en kalınından zincirleri. Ne deseler yapıyorduk ,bayrak ipimize kadar her şeyi onlardan ithal ediyorduk çünkü…

Nereden nereye…

Bugün Amerika’ya kafa tutuyoruz.

S-400 savunma sistemini  almamız durumunda  askeri ve ekonomik yaptırım uygularız diye tehditler savurdular.

Ne oldu aldık S-400’leri hem de Amerika’nın yerli işbirlikçileriyle darbe girişiminde bulundukları 15 Temmuz’un yıldönümü olan hafta içerisinde, teslimat yeri olarak darbenin merkez üssü olan eski adıyla Akıncı  yeni adıyla Mürted Hava Meydanı’nda aldık. Tüm dünyaya canlı yayında göstere göstere aldık hem de…Darbe girişimini yapanlara,bağlantılarına verilecek en anlamlı mesajlarla aldık…

Amerika’ya rağmen aldık…

İçimizdeki  mideleri gübreye alışık,lağım çukuru ağızlı,beyinlerine kanalizasyon borusu döşenmiş,emperyalizmin putlarını yemekten insanlıklarından sinyal alınamayan,kasıklarıyla düşünen ve göbekten aşağısıyla yaşayan ,metamorfoz geçirmiş afyonkeş asalak hergele sürüsüne, her fırsatta ülkesini ABD’ye şikayet eden, donlarına kadar ABD malı olan namussuzlara rağmen ,bütün siyasi,askeri,ekonomik yaptırım tehditlerine rağmen aldık…

Bu adım tam bağımsızlık için atılmıştır.Bu adım ülkenin hürriyeti için atılmıştır.Karadan işgali mümkün olmayan bir ülke olarak düşmanın tek kartı olan hava sahası da düşman devletlerinin elinden  alınmıştır. Bunun önemini on yıllar sonra daha iyi anlayacağız…

S-400’leri teslim aldığımızın ertesi günü New York Times gazetesinde yayınlanan bir makalede şu ifadeler geçiyordu:

“Erdoğan ,Türkiye’yi Çin, Rusya ,AB,ABD ile rekabet edebilecek kadar uluslararası güçlü bir aktör haline getirdi.Erdoğan,batılı sömürgecilere karşı bağımsız ve güçlü bir Türkiye oluşturma konusunda kararlılık gösterdi”…

Evet makalede aynen bu ifadeler geçiyor. Dört bir tarafımız kuşatılmışken “Neden S-400 alıyoruz ,ne gerek var” diyen emperyalizme ruhlarını satmış gönüllü köleler iyi okusunlar bu satırları.

”Yandaş” dediğiniz gazetelerde değil ha, ABD’nin en büyük gazetelerinden birinde yer alıyor bu ifadeler…

2018 yılında Trump’un eski danışmanı Steve Bannon,Erdoğan’ı “Dünyanın en tehlikeli adamı” olarak nitelemişti. Evet tehlikeli(!) Erdoğan.

Mazlumların kanları üzerine inşa ettiğiniz şatolarınızda iki yüzlülüğünüzü,vahşetinizi,katliamlarınızı öyle yüzünüze dümdüz söylediği için tehlikeli Erdoğan.Uyuyanları uyandıran bir lider olduğu için tehlikeli Erdoğan…

S-400 leri aldık diye Türkiye’yi F-35 programından çıkardıklarını açıkladı ABD.

F-35’leri vermeyeceklermiş! Vermesinler.

Kıbrıs çıkarmasında ambargo uyguladılar ASELSAN’ı kurduk, Suriye savaşında Himars füzelerini vermediler ,Kasırga’yı ürettik,Tomahawk füzelerini vermediler ,SOM füzelerini ürettik,İHA vermediler kendi İHA ve SiHA’larımızı ürettik.Vermesinler kendi savaş uçağımızı da kendimiz üretecek güç ve zekaya sahibiz…

Bu millet uyandı artık ne yaparlarsa yapsınlar. Zincirlerimizi kırdık,gediğimizi açtık,durdurabilen varsa durdursun.

Çıldırıyorlar,boyun eğmediğimiz için. Düne kadar azarladıkları Türkiye yok artık karşılarında.Eyaletlerine vali atar gibi başbakan değiştirdikleri o günler geride kaldı artık.Karşılarında el pençe divan duran başbakanlar yok artık,Erdoğan var… “Aç kalalım yeter ki onurumuzla başımız dimdik yaşayalım” diyen bir millet var Erdoğan’ın arkasında…

Rahat uyu Halil Kantarcı …Artık “Amerika kim lan” dediğimiz günlere ulaştık. Tam bağımsız Türkiye hayali için mücadele vermiş  ve bu uğurda şehit düşmüş tüm şehitlerimiz adına “Amerika kim lan”diyoruz elhamdülillah. Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in  sanki bugünler için yazdığı dizeleriyle haykırıyoruz tüm zalimlere  “Surda bir gedik açtık mukaddes mi mukaddes ,ey kahpe rüzgar artık ne yönden esersen es”…