Amerikalı ressam hat ve resmi tuvalde buluşturdu

Amerikalı ressam Sarosh Arif, "İslam ve hat sanatına yolculuğum" olarak tanımladığı İstanbul'da öğrendiği klasik hat stillerini akrilik ve yağlı boya resimleriyle buluşturarak kendine has üslubunu oluşturdu - Arif:- "İstanbul benim bir bakıma İslam ve hat
Amerikalı ressam hat ve resmi tuvalde buluşturdu

İSTANBUL (AA) - MEHMET KARA - Amerikalı ressam Sarosh Arif, "Hat sanatına yolculuğum" olarak tanımladığı İstanbul'da öğrendiği klasik hat stillerini akrilik ve yağlı boya resimleriyle buluşturarak kendine has üslubunu oluşturdu.

New York'tan, İbn Haldun Üniversitesi Medeniyetler İttifakı Enstitüsü'ne yüksek lisans eğitimi için gelen Arif, hat sanatının dünyadaki merkezlerinden olarak bilinen İstanbul'da tarihi mekanlardaki motiflerden ve ünlü hattatlardan etkilenerek klasik hat sanatına yöneldi.

Bir taraftan İstanbul tarihi ve doğal güzelliklerini tuvale yansıtan Arif, diğer taraftan da İslam sanatlarında özel bir yeri olan hat sanatında kendini geliştirdi. Arif, zamanla uzmanlaştığı sülüs yazı tipiyle çizdiği motifleri akrilik ve yağlı boya tablolarına aktararak farklı eserler ortaya koyuyor.

Arif, İslam sanatında özel bir yere sahip hatta yönelişini ve hat sevgisini AA muhabirine anlattı.

- "İstanbul İslam sanatın tüm dalları için mükemmel bir yer"

Sarosh Arif, 4 yıl önce eğitim için geldiği İstanbul'un tarihi ve sanatsal zenginliklerinin kendisine ilham verdiğini söyledi.

İstanbul'a gelmeden önce çizdiği resimlerin tarz olarak kısa sürede değiştiğini belirten Arif, "Türkiye'ye gelmeden önce de resim ve kaligrafi yapıyordum ama benim için daha çok deneysel çalışmalardı. İstanbul benim bir bakıma İslam ve hat sanatına olan yolculuğumu ifade ediyor. İstanbul'a geldikten sonra resim yeteneklerimi geliştirmek için birçok fırsat yakaladım ve çok yetenekli hat üstatlarıyla tanıştım. Şimdi hat hayatımdaki önceliklerden birisi. Zamanımın önemli bir kısmını hat çalışarak geçiriyorum. İstanbul İslam sanatının tüm dalları için mükemmel bir yer. Her bir köşesi İslam sanat eserleriyle dolu. Nereye giderseniz gidin bir sanat eseri gibi yapılmış tarihi binalar ve içlerindeki itinayla yapılmış hat eserleriyle karşılaşıyorsunuz." diye konuştu.

Hat sanatına yönelişinde eşi ve bebeğinin çok etkili olduğunu anlatan Arif, İstanbul'a gelmeden kısa bir süre önce hayatını kaybeden annesinin hatırasını da eserlerinde yaşattığını dile getirdi.

Amerikalı ressam Arif, şunları kaydetti:

"Eşim beni özellikle hat ve resimleri harmanladığım çalışmalarım için her zaman cesaretlendirdi. Genelde tarihi mekanlar, bazen de soyut resimler üzerine hat yapıyorum. Aslında kendi kaligrafi stilimi oluşturdum diyebilirim. Hat ve resim birleştiğinde renkler ve stillerin nasıl farklılaştığını anlaşılıyor. Sanat anlayışınız ve stiliniz hayatınızla bağlantılı olarak değişiyor. Anne olduktan sonra kesinlikle tarzımda ve renk seçimimde değişiklik oldu. Daha yumuşak renkler kullanıyorum. Klasik hat usullerini kendi stilimle birleştirmeye çalışıyorum.

Benim en büyük ilham kaynağım annem. İstanbul'a gelmeden 6 ay önce hayatını kaybetti. Hat benim onunla ve geçmişimle aramdaki en önemli bağ. Şimdi bebeğim ve eşimin de desteğiyle bu bağı kuvvetlendiriyorum ve kendimi geliştiriyorum. Küçükken annem bize hep Kur'an-ı Kerim okurdu ve benim için bunun anlamı büyük. Evde sürekli Kur'an-ı Kerim okuyamıyorum ama hatla yazdığım ayetlerle duvarlarımı döşeyerek onlarla çevrili olmak istiyorum. Hat benim için her şeyi yaratan Allah'ın bize verdiği ilham ve yeteneklerden birisi. Eşim İranlı olduğu için Fars yazı tipleri ve şiirleriyle özellikle Mevlana'nın şiirlerini de kağıda aktarıyorum. Arapça, Urduca ve Farsça yazı tipleri birbirine benzer olduğu için üç dilde de çalışıyorum. "

- "Hat felsefesi olan bir sanat"

Arif 4 yıldır emek verdiği hattın her geçen gün yeni bir özelliğiyle karşılaştığını söyledi.

Sülüs yazı tipinin kendisini etkilediğini ve çalışmalarında genellikle sülüs hattını benimsediğini dile getiren Arif, "Sülüste tüm harfler net bir şekilde 3 parçaya bölünüyor ve çalışmalar o simetriye göre yapılır. Yakın inceleyerek hattın ne kadar disiplinli ve büyüleyici olduğunu anlayabilirsiniz. Hat felsefesi ve manası olan bir sanat. Mesela hat kalemi sivriltildiğinde geriye kalanlar biriktirilir ve bu hattatın yıllarca ne kadar emek verdiğinin bir şahidi olur. Doğal olanı kullanmak ve hiçbir malzemeyi israf etmemek de hattın en temel özelliklerinden birisi. Tüm aşamalarında disiplin ve de sabır gerekiyor." diye konuştu.

"Her bir köşesi sanat eserleriyle" dolu dediği İstanbul'da yaşamaya devam etmek istediğini ekleyen Arif, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"İstanbul'da yaşamaktan çok mutluyum ve bebeğimi burada büyütmek istiyorum. Türkiye onun bir Müslüman olarak rahat büyüyebileceği bir ülke. Kendimi daha da geliştirdikten sonra İstanbul'da öğrendiklerimi aktarmayı ve hattı daha fazla tanıtmayı hedefliyorum. Çünkü hattın bir sanat dalının çok ötesinde bir düşünce sistemi ve insanı birçok boyutuyla eğiten ve değiştiren bir güce sahip olduğunu düşünüyorum."

Kaynak: