Türkiye tarihinin en önemli seçimini yaptı ve Millet yeni cumhurbaşkanlığı sistemine “evet” diyerek tercihini ortaya koydu.

Bu seçim öncesi ve sonrası ile çok konuşulacağa benziyor. Ancak öncesini çok konuşsak bile sonrasını bugün itibariyle konuşmaya gerek yok. Sonrasının sonuçlarını elbette sıkça konuşacağız ama 1 milyon 400 bin oy farkla kazanılan bir seçimi oy, sandık, pusula, mühür denkleminde konuşmak yenilen güreşçi hikayesi uzaklığında olabilir ancak.

Evet 1 milyon 400 bin kişi farkla kazanılan bir seçim bu. Bu boyutuyla bakıldığında, ülkeye tek bir hayrları olamayan hayırcı kitlenin, medya, sosyal medya saldırılarına dönüp bakmamak lazım. Muhatap olmamak, hiç ciddiye almamak gerek. Yüzde 87 katılımlı 1 milyon 400 bin farkla böyle nitelikli bir seçim varsa dünyada getirsinler tartışalım. Bende bu konuyla ilgili son cümlemi böylece yazmış olayım.

Türkiye,  tüm mazlumların sesi, nefesi ve tek umudu. Küresel güçler ve modern sömürgecilerin, yeni dünya düzeni zulmüne  “dur” diyecek ve her platformda bunu haykıracak tek ülke Türkiye olduğu  için bu “evet” çok önemli.. Huzurumuza, geleceğimize ve medeniyet inşamıza girişilen saldırıları terör örgütleri, FETÖ, PKK, DEAŞ üzerinden yürüten Batı ve içerideki işbirlikçileri ile hesaplaşma daha güçlü olacak. İşte bu “evet”  bunun için çok önemli.

Tabiki oyunun rengi “evet” olan kitle çok daha yüksek bir sonuç bekliyordu. Yüzde 54’ün altında tahminde bulunan yoktu neredeyse. Bu sonuç niye böyle çıktı, gerekçeleri neydi, zaten çok uzun bir süre tartışılacak görünüyor. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bu konunun analizi yukarılarda yapılmıştır.

İşin diğer boyutu referandum sonuçlarının doğru analiz edilmesi.. Özellikle İstanbul ve Ankara’da “hayır” çıkması psikolojik bir anlam taşıyor. Ulusal haber kanalları ve gazetelerde “Anadolu İhtilali” başlıklarının çokça kullanılması bundan dolayı. Karadeniz dışında denize kıyısı olan şehirlerde “evet” çıkmadı. Doğu ve Güneydoğu Anadolu ise geçmiş seçimlerde Ak Parti’ye verdikleri desteğin çok üstünde bir destekle “evet” dediler. Bunu özellikle not etmek gerekiyor.

Diğer bir konu Anadolu ihtilalinin merkezi olan Konya. Konya bu referandumda 1 Kasım seçimlerinin bir puan altına düştü. Yüzde 73’e yakın bir “evet” çıktı. Ancak bu, Türkiye sonucuna baktığımızda bir anlam ifade ediyor. Şöyleki Konya’da evet hayır arasındaki fark yaklaşık 600 bin. İstanbul ve Ankara’nın toplam evet-hayır farkı 330 bin. Konya tek başına Ankara ve İstanbul’daki hayır farklarını kapatmış oldu.. Özellikle başta Konya, Erzurum, Kahramanmaraş, Kayseri, Şanlıurfa şehirleri açık ara evet alarak, hayır kaybını telafi ettiler.

Diğer taraftan Konya, yurt içi "evet" lerin yarısını tek başına karşılamış. Türkiye oylarında evet farkı 1 milyon 124 bin. Konya 600 bin evet farkıyla tek başına bu sayının yarısını katkı sağlamış..Bence bu da çok önemli. Zira evet rekoru kırarak 1. olan Bayburt'ta evet hayır farkı 29 bin. İkinci olan Aksaray'da 110 bin, üçüncü olan Rize'de 100 bin. Sıralamada onuncu olan Konya'da 600 bin. 

Özetle Konya bu seçimde üzerine düşeni yapmış görünüyor. Belediye başkanlarının çok tempolu çalışmalarına şahsen şahitlik ederim.  Başkan  Tahir Akyürek’in tüm ilçelerde daire başkanları ile birlikte yüksek katılımlı miting yapmasını, Başkan U.İbrahim Altay’ın gençlere yoğunlaşmasını, birebir ilgilenmesini, Başkan Mehmet Hançerli’nin  toz,yağmur çamur demeden tüm köylere gitmesini, Başkan Fatma Toru’nun Meram’daki tüm kadınlara, kız öğrencilere ulaşmasını gördüm, bunlar bilinsin.

Biz Yeni Haber olarak dün Evet Zaferi; Türkiye; 51.4 Dünya; 48.6 manşetiyle çıktık. Çok beğenildi. Çünkü bu seçim, tüm Dünya'ya karşı kazanılmış bir zaferdir. Kimse küçük görmesin. Evet veren hiç kimse üzülmesin. Keyfini çıkaralım. Çünkü bu; Evet Zaferi. Büyük bir zafer..