Mafya; yasa dışı işlerle uğraşan, zor kullanarak birtakım gizli çıkarlar sağlayan, çoğunlukla gizli ve hiyerarşik bir teşkilatlanmaya dayalı örgüt ya da bu örgütün mensubu kişiler olarak tanımlanıyor. Wikipedi mafyanın ortaçağ sonlarında Müslüman ve İspanyol idarelerini devirmeye yönelik bir teşkilat olarak ortaya çıktığını yazıyor. Hukukun işlemediği ortamlarda halkın teveccühüne de mazhar olabiliyorlar. Hakkını kanun marifetiyle alamayan halk mafyaya başvuruyor. Bu mafyanın adalet dağıttığı anlamına gelmiyor tabi.

                 Kurtlar vadisi dizisinin ilk bölümlerini hatırlayın. Süleyman Çakır gibi zurnanın son delikleri güçlerini zincirin daha yukarıdaki halkalarından alır. Bir mafya zorbalığı ile karşılaştığınız zaman muhataplarınız genellikle bir sıkımlık canı olan üç beş yüreksiz serseridir, ama kendi nam ve hesaplarına gelmezler üstünüze. Ya da tek başlarına gelmezler. Arkası kuvvetli, sırtı sağlam adamlardır yani. Mecburen boyun eğersiniz, viran olası hanede evlad ü iyal vardır.

                Türkiyenin son onbeş, yirmi yılına tanık olanlar iki mafya yapılanması gördüler. İlki nam-ı diğer Ergenekon. Devleti ve toplumu örümcek ağı gibi sarmış bir yapıydı söz konusu olan. Gayrı meşru hedeflerine varmak için her türlü kanun dışı yollara kanunun koruması altında başvuran, sokaktaki çek-senet, otopark, arazi mafyasından başlayıp devletin en yüksek organlarına kadar uzanan, adam öldüren, uyuşturucu satan, fuhuş ticareti yapan, siyaseti ve yargıyı dizayn eden, dilediğini iktidara getiren, dilediğini iktidardan gönderen devasa bir örümcek ağı.

                Diğeri Ananas mafyası. İlkinden farkı; meşruiyetini dini cemaat kimliğine dayandırması. Bunlar toplumsal teveccühü gözü yaşlı hocalarının etkileyici vaazlarına borçlular. Finansman legal alanlarda gösterilen faaliyetlerle sağlanıyor. Faaliyet gösterdikleri her alanda bir numara olmak, rakiplerini bertaraf etmek için çok ahlaksız yollara başvurabiliyorlar. En büyük silahları iftira. Söz gelimi dershanecilik yapıyorsunuz ve bulunduğunuz şehirde bunlardan iyimisiniz. Bir süre sonra ya Hizbullahçıya çıkar adınız ya El kaideciye. Bu algıyı oluşturmak için dedikodu yetmezse polis, yargı, maliye ile takviye bir operasyona maruz kalabilirsiniz. Yardım derneği olarak mı faaliyet gösteriyorsunuz. Toplanan yardımları iç ettiğiniz itham ve iftiralarını bol basın destekli operasyonlar takip edebilir. Kendi hedeflerine varmak için her şeyi meşru gören bir anlayış. Haksız yere işinden gücünden, özgürlüğünden, evinden barkından ettikleri insanların ahından da korkmazlar.

                Ve örümcek ağı; bunlarında ilki gibi toplumun ve devletin kılcal damarlarına kadar sızdıkları anlaşılıyor. Kocaman bir kulak gibi her şeyden haberleri oluyor. En mahrem odalara, en gizli toplantılara sıza biliyor, oralardan bilgi sızdırabiliyorlar.

                En ürkütücü olanı da hedefleri; Bu nasıl İslami yapılanma demekten kendinizi alamıyorsunuz. Türkiye’yi İsrail ve Amerika rotasında (potasında) tutmak için var güçleriyle çabalıyorlar. En son İsrailli askerlerin şehit ettiği Filistinli bakanın haberini ‘hastanede tedavi sırasında vefat etti’ şeklinde verdiler. Bunların arkaları daha kuvvetli yani, sırtları daha sağlam.

                Hakka dayanmadıktan sonra kime dayanırsan dayan boş. Hakkın olduğu yerde batıl zail olmaya mahkumdur.Hakkı en fazla Yusuf’un Kuyusuna atarsınız, o da çıkar bir gün Mısır’a sultan olur.  Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste, hakikatinin tecellisi, canını yaktığınız her mazlumun ahı ağır ağır çıkacaktır. Ve evlerin en zayıfı örümceğin evidir.