Doç. Dr. Ömer Akdağ

Doç. Dr. Ömer Akdağ

"Atın dışarı!"

"Atın dışarı!"

Tarih 2 Ağustos 1961...

Mekan Ankara..

CHP kongre yapıyor. Avni Doğan başkanlık kürsüsünden bağırıyor; "Dikkat, dikkat !.... Gazoz satıcılarına son ihtar. Bir daha bağırarak satarsanız hepinizi dışarı atacağım"...

Şimdi gazoz var mı piyasada bilmem.

Colanın da yavaş yavaş pabucu dama atılıyor.

1961 yılındaki Avni Doğan'ın "dışarı atacağım" sözünü görünce Kılıçdaroğlu'nun geçtiğimiz senelerde yumruğunu masaya vurarak bir delegeye işaret ederek "benim sözümü kesemezsin, atın onu dışarıya" dediğini hatırladım.

Demek ki, "dışarı atma" ameliyesi bir gelenektir bazı partilerde.

KADIN

Sömürgecinin boy hedefi kadındır. Kadının anne olmaması için var gücünü kullanır sömürgeci..Zira bir kadının anne olması demek, sömürü sistemine direniş demektir. Hiç bir anne sömürüye ram olmaz. Bütün anneler sömürgecinin kabusudur. Yaşasın annelerimiz.

Sevgili peygamberimiz boşuna dememiştir;  "Cennet annelerin ayakları altındadır"...

Batıdan, şurdan burdan bilgi tırtıklamaya çalışan akedemisyen kerdeş, biraz peygamberimize kulak ver.

Kulak ver de kendine gel.

TIRNAK

Peygamberimiz "tırnaklarınızı kesiniz ve hayvanlarınızı sağarken göğüslerini acıtmayınız" buyuruyor.

"Asrî" olacağım diye tırnak uzatanların kulakları çınlasın.

Sizin koyun sağmak gibi bir derdiniz yok ama temiz olmak prensibi sizin kitabınızda yer almaz mı?

Böyle bir peygambere mensup olmak varken dinlerarası diyalog saçmalığıyla şuna-buna sürtünen sünepelere yazıklar olsun. Dünyanın en şahane şahsiyeti olan sevgili peygamberimize ümmet olmak varken ateist, deist, mason bilmem ne olanlara acırız. Temiz olmak, kirli olmaktan iyidir.Ancak, temiz olanlar kirli olanlara ulaşmalı ve uyandırmalıdır.

Kirli olmak görememektir.

Kirli olmak duyamamaktır.

MÜSLÜMAN TÜRK, TEMİZ VE HASSASTIR.

TENKİT..

Münekkitlere sesleniyorum;

Eleştirilenizi yapınız ama aynı zamanda hal çaresi de söyleyiniz. Sadece eleştiri yapmak, tuzu kuruluktur ve bozgunculuktur. Eleştiriden maksat düzeltmek iddiası ise "nasıl" sorusuna cevap verilmelidir. Ülkemizin muhalefeti aynen böyle minvaldedir.

Tıpkı İttihatçılar gibi.

"Yıkılsın da ne olursa olsun" zihniyeti..Osmanlı'yı on senede tarumar ettiler.İttihatçı artıkları da aynısı yapmak istiyor.  Milletimiz buna müsade etmeyecektir.

“DEVRİMCİ”

Karaman’da yayınlanan Son söz gazetesinin 22 Nisan 2016 tarihli nüshasında verdiği habere göre; son günlerde medyada tartışmalara sebebiyet veren cinsi sapık mahkemede “Devrimci gelenekten geliyorum. Kur’an öğretmeni değilim” demiş.

Cinsî sapığın “devrimci” gelenekten gelmesiyle Kur’an öğretmeni olmaması” tutarlıdır.

Yani perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş…

Hatırlanacağı gibi bu cinsî sapık 508 seneye mahkûm oldu.

Bu ve benzeri menfur vakaların tekerrür etmemesini temenni ederiz.

Fakat bizim dikkatimizi çeken bir husus bahse konu sapığın “devrimci” olduğunu ifade etmesidir.

Biz “devrimcilerden” İslamî bir hassasiyet beklemiyoruz.

İstanbul’da 2-3 sene önce yürüyüş yapan “ibneleri” hatırlayın. Herhalde bunlar “devrimci” geleneğine uzak değillerdir.

Bazı parti başkanları “altına yatma” veya “önüne yatma” teraneleriyle kendini yırtacağına biraz “devrimci” gelenekten gelenlere bir göz atsa diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Ömer Akdağ Arşivi

YAZI

02 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

DUA

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:04
SON YAZILAR