"Avrupa Başkanlık Şokunda"

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye hakkında aldığı kararı değerlendiren Parlamentonun Asil Üyelerinden Leyla Şahin Usta alınan karara sert tepki gösterdi.
"Avrupa Başkanlık Şokunda"

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye hakkında aldığı kararı değerlendiren Parlamentonun Asil Üyelerinden Leyla Şahin Usta alınan karara sert tepki gösterdi. Kararı Haksız, siyasi ve yanlı olarak değerlendiren Usta “İhanet yine içimizden başladı. İki HDP’li üye teklife evet oyu kullandı. Türkiye’nin menfaatine tek bir şey yapmayanlar mevzu Türkiye düşmanlığı olunca ilk sırada yer alıyor” dedi.

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye hakkında aldığı kararı gazetemize değerlendiren Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Asil Üyesi Leyla Şahin Usta kararın Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin 6 aydır almaya çalıştığı bir karar olduğunu söyledi. Her oturumda bu raporları önlerine getirdiklerini söyleyen Usta “Ancak yaptığımız çalışmalar ve heyetler arası görüşmelerle bu noktaya kadar erteledik. En son Ocak ayındaki oturumda da gündeme alınmaması için çalıştık. Avrupa’nın tavrı ve tutumu son dönemdeki gelişmelerle zaten ortadaydı. Son oturumda da bunların hepsini gündeme getirdiler.  Türkiye diyalog sürecindeydi. Bir sonraki izleme sürecine geçecekken tekrar geri çekilerek denetleme sürecine getirildi.  Burada kaybeden ve yanlış yapan taraf Avrupa oldu” diye konuştu.

HDP YİNE TÜRKİYE ALEYHİNE OY KULLANDI

Usta sözlerine şöyle devam etti; “Sonuçta Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nin kurucu ülkelerinden birisi ve en çok vekille temsil edilen ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 18 milletvekili ile temsil ediliyor. Burada iki HDP’li vekil de var. Bu vekiller Türkiye’nin aleyhine yazılan bu raporun kabul edilmesi için oy kullandılar.  Bu insanların kime ve nasıl çalıştığını halkımızın açıkça görmesini istiyoruz. Avrupa’nın zaten ne olduğunu biliyor ve görüyoruz ancak bizim kendi meclisimiz içinde, gidip orada Türkiye’yi temsil ederken yaptıkları hainliği görmek gerekiyor.  Türkiye içinde bir takım siyasi çekişmeler ve söylemler olabilir ancak yurt dışında önemli olan bizim bayrağımız ve milli değerlerimizdir. Maalesef içimizde ülkemizin bölünüp parçalanması, gerilemesi için ellerinden gelen ne varsa yapan hain vekillerimiz var. Bunlara milletin vekili bile demek istemiyorum. Alınan karar siyasi bir karar olduğundan bundan sonraki süreç partimiz ve Meclisimiz tarafından değerlendirilecektir. Buna göre de bir yol haritası çizilecektir.

“AKPM’NİN KARARI HAKSIZ, SİYASİ VE YANLIDIR”

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu’nun 25 Nisan 2017 tarihli oturumunda, 2004 yılından bu yana denetim sonrası diyalog sürecinde bulunan Türkiye’nin yeniden denetime alınması kararını aldı. Bunun üzerine sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yapan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin Türk Milletvekilleri ortak bir açıklama yaptılar. Üyeler açıklamalarında “AKPM’de, izlenmesi gereken yerleşik usullerin dışında siyasi saiklerle alınan bu haksız kararı şiddetle kınıyoruz. Ülkemiz PKK, FETÖ ve DEAŞ gibi en kanlı terör örgütleriyle aynı anda mücadele etmektedir. Anayasal düzenini ve ulusun varlığını hedef alan tehlikelere karşı, uluslararası yükümlülüklerine bağlı kalarak, gerekli ve orantılı tedbirler almaktadır. Bu bir devletin en temel ödevi ve meşru hakkıdır. Türkiye’nin bir yandan 3,2 milyondan fazla mülteciye kucak açarken ve hain terör örgütleriyle mücadele ederken, aynı zamanda tüm Avrupa’nın ve yakın çevresinin güvenlik ve istikrarına katkı sağladığı unutulmamalıdır. AKPM’deki parlamenterlerin Türkiye’nin Avrupa’nın istikrar ve güvenliğine yaptığı bu katkıları görmezden gelen bu kararı esasen Avrupa’nın üzerinde yükseldiği ortak ve demokratik değerleri hiçe sayan, stratejik vizyondan yoksun basiretsiz bir tutumu yansıtmaktadır.” Görüşlerine yer verdi.

“GÜNÜMÜZ AVRUPASINA YAKIŞMADI”

AKPM’nin günümüz Avrupa’sına yakışmayan bir karar aldığına değinen Vekiller “Avrupa Konseyi'nin kurucu üyesi olarak çağdaş Avrupa ideallerinin ve değerlerinin savunucusu ülkemizin AKPM'deki maksatlı çevrelerin ayak oyunuyla denetime alınması, demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden AKPM'ye yakışmamıştır. Bu maksatlı çevrelerin Türkiye karşıtlığında, günümüz Avrupa’sında şiddete varan şekilde yayılan yabancı düşmanlığı ve islamofobiye karşı ülkemizin adeta tek başına mücadele vermesi ve mazlumun yanında yer alması da önemli yer tutmaktadır. Söz konusu çevrelerin etkisi, esasen, ülkemizdeki halkoylamasını gözlemlemeye gönderilen AKPM üyelerinin bazılarının terör örgütü sempatizanlarından seçilmesinde de görülmüştü. Denetime alma kararı bu art niyetli grupların yeni bir oyunudur. İslamofobiyi, yabancı düşmanlığını körükleyen popülist yaklaşımların etkisinde, dar ve sığ iç siyasi saiklerle hareket eden bir grup Avrupalının ülkemize yönelik bu dışlayıcı, ötekileştirici kararı esasen siyasi bir operasyondur. Bu karar, başta FETÖ olmak üzere, sadece ülkemiz değil bütün Avrupa sistemine ve değerlerine tehlike oluşturan terör örgütlerine hizmet edecektir.” şeklinde görüş bilirdiler. 

HAKSIZ, SİYASİ VE YANLI BİR KARAR

Denetim kararının Türkiye’nin terörist darbe girişimi sonrasında Avrupa Konseyi ile kesintisiz yürüttüğü yapıcı ve samimi diyalog ve işbirliğini de göz ardı ettiğinin dile getirildiği açıklamada son olarak;  “Türkiye AKPM’de bu kararı alan Parlamenterleri öncelikle aklı selime, ardından ilkeli bir tutum benimseyerek dünyanın ortak belası olan terör tehdidiyle mücadele etmek üzere müşterek tedbirler almaya, yükselen yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi sorunlarıyla samimi şekilde mücadele etmeye, iltica ve göç yönetimi konularında insan haklarını gözeten sorumlu bir duruş sergilemeye davet eder. Denetim kararı Türkiye’nin, terörist darbe girişimi sonrasında Avrupa Konseyi ile kesintisiz yürüttüğü yapıcı ve samimi diyalog ve işbirliğini de göz ardı etmiştir. Bu durum Türkiye’yi AKPM ile ilişkilerini gözden geçirmeye mecbur bırakacaktır. AKPM'nin bu haksız, siyasi ve yanlı kararına rağmen, Türkiye, demokratik standartlara, insan haklarına ve bu alandaki uluslararası yükümlülüklerine bağlılığından ödün vermeden vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini geliştirme konusundaki kararlığını sürdürecektir” denildi. İSMAİL KOÇ

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ