Avusturya'daki Türk sivil toplum örgütlerinden darbe girişimine tepki

Avusturya'da Türk sivil toplum örgütleri, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine yönelik tepkisini ortaya koydu.
Avusturya'daki Türk sivil toplum örgütlerinden darbe girişimine tepki

Avusturya'da Türk sivil toplum örgütleri, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine yönelik tepkisini ortaya koydu.

Aralarında Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Avusturya, Avusturya Türk Federasyonu, CHP Avusturya Birliği, Viyana İslam Federasyonu ve Avusturya Alevi Birlikleri Federasyonunun bulunduğu 19 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Avusturya Türk Demokrasi Platformu, Viyana'da basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda sivil toplum örgütleri adına imzalanan ortak basın açıklaması okundu.

Avusturya'da yasalara saygılı bir toplum olarak yaşadıkları vurgulanan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

"Avusturya kültürüne uyumun, bizi köklerimizi inkar etmeye zorlamaması gerektiğini düşünüyoruz. Halen akrabalarımızın ve arkadaşlarımızın yaşadığı Türkiye'de 15 Temmuz gecesi kalkışılan kanlı darbe girişimine haklı bir infial içinde birlik ve beraberlikle tepki göstermemizin, demokrasiye, temel hak ve özgürlüklere sahip çıkmamızın anlaşılabilir ve doğal bir hak olduğunu düşünüyoruz."

Açıklamada, 16 Temmuz'da darbe karşıtı gösteride bir kişi tarafından Türk Restoranı'na yönelik gerçekleştirilen saldırı girişimi kınanarak, şunlar kaydedildi:

"Avusturyalı dostlarımızdan, Avusturyalı ünlü mimar Holzmeister tarafından tasarlanan TBMM binasının da bombalandığı bu darbe girişiminin sadece Türkiye Cumhurbaşkanı'nı değil, tüm kurum ve kuruluşlarıyla topyekün Türk demokrasisini hedef aldığını, eğer başarıya ulaşmış olsaydı tahayyül edilemeyecek vahim neticeler doğuracağını anlamalarını bekliyoruz. Demokrasiye, cumhuriyetin değerlerine, insan haklarına, temel hak ve özgürlüklere karşı yapılan bu kalleş saldırıyı farklı görüşlere sahip olsak da Avusturya'daki Türk toplumu olarak bizler de birlik ve beraberlik içinde en güçlü şekilde kınıyor, bu tür darbe girişimlerine dünyanın neresinde olursa olsun tüm medeni dünyanın ve demokrasilerin gereken tepkiyi vermesi gerektiğine inanıyoruz."

"Psikolojik baskı operasyonu uygulanıyor"

UETD Avusturya Başkanı Cem Aslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'deki darbe girişiminden sonra Avrupa'dan verilen tepkilerin "Türkiye'deki darbe girişiminin istedikleri gibi sonuçlanmadığını gösterdiğini" söyledi.

Aslan, "Avrupa'da medya boyutuyla Türkiye taraftarı, Erdoğan taraftarı kitle üzerine yıldırma operasyonu, psikolojik baskı operasyonu uygulanıyor." dedi.

Türkiye'deki darbe girişimine tepki göstermek ve demokrasiye sahip çıkmak için iki ayrı eylem yaptıklarını dile getiren Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avusturya medyası direkt Erdoğan taraftarları saha indi, 'Erdoğan taraftarı onu yaptı bunu yaptı' gibi yayınlar yaptı. Bir yerden düğmeye basılmış gibi tüm Avrupa'da bu hamleler başladı. Özellikle Avusturya bunun liderliğini yapıyor. Müthiş bir şekilde Türkiye ve Erdoğan aleyhtarlığı yapıyorlar, hamleler ve haberler had safhaya çıkmış durumda. Biz UETD olarak bu saldırın en başındayız. Yani öyle söylemler geliyorlar ki bizi silahlı kişilerden oluşan bir örgüt gibi sunmaya başladılar. Hukuki adımlarımızı atacağız. Avusturya yasalarına göre çalışıyoruz. Anayasa boyutunda gelip kontrol edeceklermiş. Şu an Avrupa ve Avusturya'da psikolojik olarak baskı altına sokuyorlar."

"Darbe girişimi insanlarımızı derinden yaraladı"

Avusturya Türk Federasyonu Başkan Yardımcısı Baki Uslu, hiçbir demokratik ülkenin askeri darbeyi kabul etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Hem Avusturya'yı hem de Türkiye'yi çok sevdiklerini belirten Uslu, "İnsanlarımız her ne kadar bu ülkede yaşasalar da kendi ülkesiyle bağlarının kopması mümkün değil. Biz hem bu ülkeyi hem ana vatanımızı çok seviyoruz. Her türlü olay bizi etkiliyor. Türkiye'de darbe girişimi buradaki insanlarımızı derinden yaralamıştır." diye konuştu.

"Bütün vatandaşları sükunete davet ediyoruz"

MÜSİAD Avusturya Başkanı Faruk Can, siyaset ve medyanın darbe karşıtı insanlara yönelik suçlayıcı ifadeler kullanmasının kabul edilemez olduğunu ifade ederek, "Politikacıları ve basın mensuplarını objektif olmaya davet ediyoruz." dedi.

Avusturya ve Türk toplumunun ayrıştırılması için ciddi provokasyon girişimleri bulunduğunu kaydeden Can, "Alevisiyle Sünnisiyle, Kürdüyle Türküyle, Müslümanı Hristiyanıyla el eleyiz. Biz provokasyonlara gelmiyoruz. İnsanlarımızı da provokasyona gelmemeye davet ediyoruz. Biz Türkiye-Avusturya dostluğunun, ticari ilişkilerin artması için elimizden geleni yapıyoruz. Bütün vatandaşları, sükunete davet ediyoruz." dedi.