Babasına telefonda 'Gereğini yapacağız' dedikten sonra şehit oldu

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara'da şehit olan Emniyet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Kılınç'ın oğlu polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç, Antalya'da son yolculuğuna uğurlandı.
Babasına telefonda 'Gereğini yapacağız' dedikten sonra şehit oldu

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Emniyet Müdürlüğünde şehit olan 26 yaşındaki polis memuru Muhammet Oğuz Kılınç, Antalya'da toprağa verildi.

Şehit polis memuru için Antalya Muratpaşa Camisi'nde öğlen namazına müteakip cenaze töreni düzenlendi.

Cenazeye şehidin babası Emniyet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Zeki Kılınç, annesi Meltem Kılınç, kardeşleri Mehmet Onur ve Gamze Kılınç'ın yanı sıra Antalya Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti, CHP, MHP Antalya milletvekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, İl Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, siyasi parti temsilcileri, askeri yetkililer ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Oğlunun tabutuna sarılarak ağlayan anne Kılınç, "Sen artık Türkiye'nin evladı oldun. Peygamber Efendimizin şehadetine nail oldun ama ben nasıl dayanayım?" dedi.

Baba Kılınç ise oğlunun fotoğrafını ellerine alarak uzun süre tabutun başında bekledi. Oldukça üzgün oldukları gözlenen şehidin kardeşlerini de yakınları teskin etmeye çalıştı.

Antalya Müftüsü Osman Artan tarafından kıldırılan cenaze namazının ardından şehit polisin Ay-yıldızlı bayrağa sarılı tabutu, polis tören mangası tarafından cenaze aracına taşındı. Bu sırada tekbirler getiren vatandaşlar, "Şehitler ölmez vatan bölünmez" diye slogan attı.

Cenaze aracının hareketi sırasında da bazı vatandaşlar, yaşanan darbe girişimine tepkilerini yüksek sesle dile getirdi.

Araçların önüne geçen bir kişinin "Ölmeye geldim. 26 yaşındaki çocuk ölürken geziciler, çapulcular neredeydi?" dedi. Bu sırada bir başka vatandaşın ise "Asker postalı yalamaya alışmışlar" diye haykırdığı duyuldu.

Konvoyla Konyaaltı ilçesine getirilen şehidin naaşı, Uncalı Mezarlığı'ndaki şehitliğe defnedildi.

Babasıyla son konuşması "Gereğini yaparız" oldu

Definin ardından konuşan baba Zeki Kılınç, oğlunun devletin bayrağı, sancağı ve ülkenin birliği ile bütünlüğü için gözünü kırpmadan çatışarak şehit olduğunu söyledi.

Silah arkadaşlarına seslenen Kılınç, "Yeri geldiğinde bu topraklar için canımızı veremezsek devletin öksüzü ve yetiminden alınan vergilerle maaşlarımızı almayalım. Oğlum bana 'Babacığım ben de senin gibi bu devletin bayrağı ve sancağı için polis olmak istiyorum' demişti. Dediği gibi oldu." dedi.

Darbe teşebbüsü sırasında oğluyla kısa bir telefon görüşmesi yaptıklarını aktaran Kılınç, oğluna durumun nasıl olduğunu sorduğunu ifade etti.

Oğlunun kendisine "Baba hem iyi hem kötü ama hiç merak etme sen. Seni Allah'a emanet ediyorum. Gereğini yapacağız." dediğini aktaran Kılınç, bu konuşmadan sonra oğlunun silah arkadaşlarıyla şehit olduğunu kaydetti.

"Ben şehit olmak istedim ama çocuğum benim yerime oldu"

"Artık ben de bir şehit babasıyım" diyen Kılınç, şöyle devam etti:

"Bir polis memuru, bir fert olarak bayrağın inmemesi, ezanların susmaması için mücadele ettim. Benim 17 yaşında bir oğlum daha var. Darbe teşebbüsü sırasında 'Baba darbe ne demek?' diye sordu. Anlatınca, 'Sakın teslim olma, mücadele et gerekirse çatış baba.' diyerek beni evden o şekilde gönderdi. Oğlum Ankara'da çarpışırken, ben de buradaki ilgili kurumlarda nöbet bekledim. Bu güzel ülkede yaşamak istiyorsak, yeri geldiğinde canımızı vermekten çekinmemeliyiz. Şehitlik ve gazilik hoş geldi, sefa geldi. Oğlumun mekanı muhakkak ki cennet olacaktır. İsmi Muhammet Oğuz. Çocuklarımın ismini bilinçli olarak koydum. Bir Mehmet Onur'um daha var. Bir de Zeki Kılınç var. Ben şehit olmak istedim, 53 yaşındayım olamadım ama çocuğum benim yerime oldu."

Polisler olarak ihanet eden şebekelere ve vatan hainlerine karşı yeri geldiğinde göğüslerini siper etmeleri gerektiğini dile getiren Kılınç, bunu yapmazlarsa havayı teneffüs etmeye haklarının olmadığını kaydetti.