Bakan Çavuşoğlu AA Editör Masası'na konuk oldu

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: (4)- "(Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi) Şu anda bu gündemde olan bir konu değil"- "(Libya'da) Hafter gücü paylaşmak istemiyor"- "Esas sıkıntı, ABD ve Fransa'nın Suriye'de YPG ile bugüne kadar girdiği angajmand
Bakan Çavuşoğlu AA Editör Masası'na konuk oldu

ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşme şartlarının olgunlaşıp olgunlaşmadığına ilişkin "Şu anda bu gündemde olan bir konu değil." dedi.

Çavuşoğlu, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Türkiye ile İsrail ilişkilerinin normalleşme şartlarının olgunlaşıp olgunlaşmadığına ilişkin soruya Çavuşoğlu, "Şu anda bu gündemde olan bir konu değil. Maalesef İsrail'in Filistin ve Gazze'ye yönelik agresif politikaları, özellikle Trump'ın aldığı kararlar ve Amerika'nın attığı adımlar yüzünden en son Golan Tepeleri kararı dahil, Netanyahu yönetimindeki İsrail'in saldırgan tutumu ve vahşice insanları öldürmesinden dolayı bizim de ilişkilerimiz gerildi." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Filistin meselesinin Türkiye'yi yakından ilgilendirdiğinin altını çizerek, geçmişte Mavi Marmara sürecinde yaşanan gerginliğin ardından yapılan anlaşmalarla normalleşme sürecine girildiğini hatırlattı.

Bu normalleşme sürecinden sonra Türkiye'nin İsrail'e yönelik herhangi bir olumsuz tutumu olmadığını kaydeden Çavuşoğlu, "Fakat Filistin'e ve Gazze'ye yönelik bu vahşice saldırıları da görmezden gelemeyiz." dedi.

Çavuşoğlu, İsrail vatandaşlarıyla veya Yahudilerle hiçbir problemleri olmadığının altını çizerek, Türkiye'de de toplumun ve devletin, Musevi toplumunun yanı sıra diğer azınlıklar konusunda hoşgörülü olduğuna işaret etti.

- "Esas sıkıntı, ABD ve Fransa'nın Suriye'de YPG ile bugüne kadar girdiği angajmandır"

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'den çekilme kararını açıklamasının ardından bu işin koordinasyonu için Türkiye ve ABD'nin bir görev gücü kurduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu görev gücü birkaç defa bir araya geldi. Önce ABD'den bize bir kağıt geldi. Biz, cevabımızı verdik. Şimdi bizim verdiğimiz cevaba yönelik ABD, kendi düşüncelerini bizimle bu hafta içinde paylaşacaklarını söylediler. Güvenli bölgenin oluşturulması, güvenli bölgenin derinliği ve güvenli bölge içinde kimlerin güvenliği sağlayacağı ana konular." diye konuştu.

Güvenli bölgenin derinliği konusunda çok büyük sıkıntının olacağını düşünmediklerini belirten Çavuşoğlu, içeride kimlerin olacağı konusunda henüz bir netlik olmadığını söyledi.

Çavuşoğlu, "ABD ve koalisyonun içindeki bazı ülkeler Fransa dahil, bu YPG terör örgütüyle çok iç içe oldular. İş birliği yaptılar ve bu terör örgütüne hep destek verdiler, angajmana girdiler. Şimdi bu güvenli bölgenin içinden onları çıkarma konusunda zorlukların olduğunu görüyoruz." dedi.

Aynı şeyin Münbiç'te de görüldüğüne dikkati çeken Çavuşoğlu, 90 günde uygulanması planlanan Münbiç yol haritasının üzerinden bir yılın geçtiğini hatırlattı.

Fransa'nın, Fransa içindeki PKK'lılara yönelik adımlar attığını, şu anda ülkede cezaevinde bulunan PKK'lılar olduğunu ve belli sayıda PKK'lının mal varlığının dondurulduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Fransa PKK'ya yönelik bu adımları atarken, PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG ile niye iş birliği içinde? İki seçenek var ya çok bağımlılar, bunu reddediyorlar ya da PKK ve YPG ile birlikte Suriye'ye yönelik hedefleri var." diye konuştu.

Türkiye'nin, Suriye konusunda Fransa ile bu konunun dışında bir görüş ayrılığı olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Ama bu görüş ayrılığı da basit bir görüş ayrılığı değil yani, bir terör örgütüne verdikleri destekten bahsediyoruz. Buradaki esas sıkıntı hem ABD'nin hem de Fransa'nın sahada Suriye'de YPG ile bugüne kadar girdiği angajmandır." dedi.

- Sudan'daki durum

"Her şeyden önce Sudanlılar onurlu bir millettir." diyen Çavuşoğlu, Sudan halkının taleplerinin son derece meşru olduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, Sudan halkının bir an önce sivil bir yönetimin başa gelmesini istediğine işaret ederek, Sudanlıların artık istikrar, barış ve güçlü bir ekonomiye sahip olmak istediklerini söyledi.

Bu kapsamda ülkenin potansiyeli de bulunduğunu kaydeden Çavuşoğlu, "Biz eskiden beri Sudan ve Sudan halkının yanında olduk. Bu kritik süreçte de her zaman, açıklamalarımıza da baktığınız zaman, hiç taraf tutmadan Sudan halkı ve Sudan halkının beklentilerine vurgu yaptık." şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, Sudan'da bir an önce sivil bir yönetime geçilmesi çağrısında bulunduklarını belirterek, taraflar arasında temaslarını sürdürdüklerini bildirdi. Türkiye'nin temsilcilerinin Sudan'da taraflarla görüştüklerini ancak bunu içişlerine müdahale etmeden yaptıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Hiçbir şekilde taraf tutmadan bunu yapıyoruz." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Sudan halkının da dışarıdan müdahalelere tepki gösterdiklerine işaret ederek, "Biz kardeş Sudan halkının barışını, huzurunu, istikrarını istiyoruz." ifadesini kullandı.

- "(Libya'da) Hafter gücü paylaşmak istemiyor"

Çavuşoğlu, "Libya'da Hafter güçleri, bölgesel destekçileri ve bazı Batılı müttefikleri ile süreci oldu bittiye getirme çabasında. Libya ve bölgesel istikrar için bunun ne gibi sonuçları olur?" sorusuna Libya'da Hafter'in, ikinci bir (ulusal diyalog) konferansın toplanması aşamasında saldırdığını hatırlattı.

Şu anda ulusal mutabakat hükümetinin, yapılan konferansların ardından Libyalıların kabul ettiği ve Birleşmiş Milletlerin (BM) de meşru olarak tanıdığı bir hükümet olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Tüm Libya'nın birleştirilmesi çabalarına BM'nin önceki özel temsilcilerinin ve şimdiki BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame'nin çabalarına biz çok güçlü destek verdik." dedi.

Çavuşoğlu, öte yandan Türk firmalarını teşvik ederek, Libya'nın enerji ve elektrik gibi ihtiyaçlarını karşılama konusunda destek verdiklerinin altını çizerek, İtalya ile Türkiye'nin, buradaki büyükelçiliğini tekrar açan iki Avrupa ülkesi olduğuna işaret etti.

Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Herkesi birleştirme amacıyla düzenlenecek bir konferans öncesinde Hafter niye saldırdı? Çünkü Hafter gücü paylaşmak istemiyor. (Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz) Es-Serrac ve şu andaki ulusal mutabakat hükümeti gücü, Hafter dahil tüm Libyalılarla paylaşmak istiyor ama Hafter ise bazı komşu ülkelerin desteğiyle Libya'yı ele geçirmek istiyor. O yüzden bu konferansı engellemek için saldırıya geçti. Onların hedefleri vardı. Kısa süre içinde o ülkelerin de desteğiyle Trablus'u da ele geçirerek tüm Libya'ya hakim olmak ama sahada öyle olmadıklarını gördüler. Ne oldu? İnsanlar yerinden edildi, öldü. Ne gerek vardı buna?"

Halihazırda bir konferansın düzenlenmesi konusunda umut ışığının görüldüğünü dile getiren Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Serrac ile telefonda görüştüğünü ve Erdoğan'ın ikinci konferansın düzenlenmesinden önce verdiği tavsiyeleri yine Serrac'a ilettiğini aktardı.

Çavuşoğlu, "Burada taraf tutma yerine, Libya'nın birliği ve beraberliği yönünde ülkelerin de adım atması gerekiyor. Biz burada temel kriter olarak BM'nin çabalarını destekliyoruz ki Libya'yı birleştirmenin tek yolu da budur. Aksi taktirde Libya Allah korusun Yemen'e, Suriye'ye dönüşebilir." dedi.

Bu durumun, Avrupa'ya yansımasının da çok daha şiddetli olabileceğini ve Avrupalıların da bundan haberdar olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Avrupa ülkelerinin içinde de daha önce değişik tutum sergileyenler oldu ama şimdi herkes daha dengeli olmaya başladı. Bunu da memnuniyetle karşılıyoruz." ifadelerini kullandı.

(Bitti)

Kaynak: