Bakan Pakdemirli: Türkiye tarımını dünya markası yapacağız

TARIM ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Ülkemizde 2050 yılında, nüfusunun 100 milyonu geçmesi bekleniyor. Dolayısıyla burada çiftçilerimize, üreticilerimize, yetiştiricilerimize büyük görev düşüyor. İnşallah sizlerin gayretiyle, sizlerin eli, sizlerin emeğiyle Türkiye tarımını, hep birlikte dünya markası yapacağız" dedi.

Bakan Bekir Pakdemirli, Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium'da düzenlenen 3'üncü Tarım Orman Şurası'na katıldı. Bakan Pakdemirli, burada yaptığı konuşmasında, şuraya bildirilen görüş sayısının 23 bini aştığını, şuranın tarihin "en geniş katılımlı şurası" olarak kayda geçtiğini bildirdi. Yollarının uzun, yüklerinin ağır, işlerinin çetin, sorumluluklarının büyük olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, "Ancak biz bu yolda, son 17 yılda verdiğimiz desteklerle ve elbette sizlerin de emeğiyle, tarımsal hasılamızı yüzde 486 arttırdık. Bitkisel üretimimiz yine son 17 yılda yüzde 20 arttı. Tarımsal ihracatımızı yaklaşık 5 kat artırarak, net ihracatçı bir ülke olduğumuzu da, bir defa daha ortaya koyduk. Fındık, incir, kiraz, ayva, kayısı, kuru üzüm üretiminde dünya lideri konumumuzun yanı sıra fındık, incir, kuru kayısı, kuru üzüm ihracatında dünya lideri, kiraz ve ayva ihracatında ise dünya üçüncüsüyüz. Un ve makarna ihracatında ülkemiz, 2002 yılında dünyada 11'inci sırada iken, 2005 yılından beri dünyada ilk sırada yer alıyor. Hibe Programları sayesinde, kırsal kalkınma alanlarında, 200 bin vatandaşımıza istihdam sağladık. Türkiye bugün kendi tohumluğunu üreten ve 86 ülkeye tohum ihraç eden bir ülke konumuna geldi. Yine son 17 yılda, tohumluk üretimimizi 7 kat, tohum ihracatımızı da 9 kat arttırdık. Yani halkımızın özverisiyle Türkiye'yi tohum ihraç eden bir ülke konumuna ulaştırdık" dedi.

YERLİ TRAKTÖRE DİKKAT ÇEKTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde başlatılan, "Yerel/Ata Tohumu Projesi" ile bin 100 farklı çeşit ata tohumundan üretilen ürünlerin tüketiciyle buluşturulduğunu anımsatan Bakan Pakdemirli, "Yine Saygıdeğer Hanımefendi'nin himayelerinde, gıda israfının önüne geçmek için sıfır atık kampanyasına dâhil olduk. Su yatırımlarında da son 17 yılda, barajlar, su kaynakları ve sulama tesislerimizle prestijli yatırımlara imza attığımızı da söylemeliyim. Tabii geçtiğimiz aylarda tanıtımını yaptığımız yüzde 100 yerli ve milli traktörümüzü de burada anmadan geçemeyeceğim. Kapının önünde içeri girerken sizler de görmüşsünüzdür. İşte o, yan yana duran üç traktör, Türkiye'nin nerelerden bugünlere geldiğinin öz bir ifadesidir" diye konuştu.

'ÜRETİCİLERİMİZE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR'

Bakan Pakdemirli, tarımın tüm dünyada büyük bir değişim ve dönüşüm geçirdiğini kaydederek, şöyle konuştu:

"Biliyoruz ki, bu değişimin karşısında ancak kaynaklarımızı doğru kullanarak, üretimi planlayarak, sürdürülebilirliği sağlayarak ve bilhassa sonuçları doğru okuyarak durabiliriz. Mesela, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü "FAO', 2050 yılına kadar, dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağını ve bu nüfusun beslenmesi için mevcut gıda üretiminin yüzde 50 artırılması gerektiğini her fırsatta gündeme getiriyor. Ülkemizin de 2050 yılında, nüfusunun 100 milyonu geçmesi bekleniyor. Benzer bir tablo, ülkemiz için de geçerlidir. Dolayısıyla burada çiftçilerimize, üreticilerimize, yetiştiricilerimize büyük görev düşüyor. İnşallah sizlerin gayretiyle, sizlerin eli sizlerin emeğiyle Türkiye tarımını, hep birlikte dünya markası yapacağız."

'GÜÇLÜ TARIM, GÜÇLÜ TÜRKİYE" DEMEKTİR'

Orman yangınıyla mücadelede ilk müdahale süresinin 40 dakikadan 12 dakikaya düştüğünün altını çizen Bakan Pakdemirli, bundan sonra modern, teknik, eğitimli insan kaynağı, yangın söndürme tankı ve İHA'larla yangınlarla mücadelede daha etkin bir yol izleyeceklerini kaydetti. Şura nedeniyle 23 bin görüşten oluşan toplam 30 bin fikir ve projenin ortaya çıktığına dikkati çeken Pakdemirli, "Biz her zaman "Güçlü tarım, güçlü Türkiye demektir" diyoruz. Bu nedenle şuradan da ortak akılla, memleketimizin gücüne güç katacak bir yol haritası beklediğimi bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.

'BALON BALIĞI ZEHİR SAÇMAYACAK, İLAÇ OLACAK'

Bakan Pakdemirli, Tarım Orman Şurası'nın ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bakan Pakdemirli, Türkiye'den balon balığı ihracatı yapılacağına ilişkin soru üzerine, tarım şurası çalışma gruplarında balon balığına ilişkin değerlendirme yapıldığını belirtti. Bakan Pakdemirli, "Balıkçılık Genel Müdürlüğü'müz ve sektör paydaşları gerekli aksiyonları almışlar ve balon balığının Kanada'dan kanser ilacı yapımına dair bir talebi söz konusu. 5 bin tona kadar bir talep varmış Kanada'dan. Bundan sonra balon balığı zehir saçmayacak, ilaç olacak" dedi.

'BİRKAÇ ARACIN DENEMESİ SÖZ KONUSU'

Bakan Pakdemirli, orman yangınlarına müdahale için yurt dışından "kırmızı tank" alımına ilişkin ise, şunları söyledi:

"Yangınların tam ortasına girebilen, tam ortasına müdahale edebilen ve insan hayatını riske etmeyen bir araç olduğu için önemli bir araç. Bizim tabii ki orman teşkilatımız yeni teknikleri, teknolojileri deneyen bir teşkilat. Bu anlamda da ben bunun yangınlarla mücadelede, yangın mevsiminde faydalı olabileceğini düşünüyorum. Bu anlamda da bu birkaç aracın denenmesi söz konusu."

'İNİSİYATİF ALDIK'

Bakan Pakdemirli, yangın söndürme faaliyetlerinde İnsansız Hava Araçları'nın (İHA) kullanıp kullanılmayacağını ilişkin soruya ise, şöyle yanıt verdi:

"Geceleri bizim yönetim helikopterlerimiz uçmuyor. Geceleri helikopterlerimiz yere indiği zaman, yerden süren mücadelenin sevk ve idaresinde bazı eksiklikler olabiliyor. Geceleri bize uçan bir şey lazım. Gece İHA ve dronelar uçuyor. Bunları uçurmaya başlayarak geleceğe yönelik yangınlarla kullanmayla ilgili inisiyatif aldık, "bunları kullanabilir miyiz" diye. Deniz Kuvvetleri bize destek oldu. Ayrıca emniyetin kızılötesi kameralı helikopterleriyle geceleri uçtuk sevk ve idare yaptık. Geceleri sevk ve idareyi ne kadar devam ettirirseniz yangını sabaha varmadan söndürme ihtimaliniz o kadar artıyor. Bu ve benzeri her türlü araç gereç teknolojiyi kullanma konusunda gayret göstermeye devam edeceğiz."

'ISPANAKLA İLGİLİ HİÇBİR PROBLEM YOKTUR'

Bakan Pakdemirli, ıspanak tüketmenin güvenli olup olmadığına ilişkin soru üzerine, ıspanağı herkesin gönül rahatlığı ile yiyebileceğini söyledi. Evinde ıspanağı rahatlıkla tükettiğini kaydeden Bakan Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Ispanak demetindeki yabani otlardan kaynaklı bir zehirlenme oldu. Kesinlikle ilaç zehirlenmesi değildir. O tarlada tarım ilacı atılmış olsaydı, bu yabani otlar gelişmezdi. Bu anlamda kullanan hanımlarımızın ıspanağa benzemeyen, rokaya benzer tarzdaki yabani otları mutlaka demetin içinden ayıklamalarını rica edeceğiz. Biz şöyle bir ödev aldık; çiftçilerimizi bu konuda daha fazla eğitmemiz gerekiyor. Ispanağın üretildiği yerlerde bu eğitimler bakanlığımızca şu anda başlatılmış durumda. Ispanakla ilgili hiçbir problem yoktur. Ispanak çok güzel bir mevsim sebzesidir. Sonuna kadar herkes bunu tüketsin."