19 – 23 Mayıs tarihleri arasında, Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu öncülüğü ve organizasyonu ile, Balkan Coğrafyasına “Ufuk Turu” projesi kapsamında “Medeniyet Buluşması” temalı bir çalıştay ve gezi programı düzenlendi.

Bu çalıştay ve geziye, Konya 160 STK temsilcilerinden 120 kişi, Türkiye 25 il STK temsilcileri, Kosova, Makedonya, Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, Yunanistan, Bulgaristan ve Sancak Ramanya Ülkeleri STK temsilcileri, toplamda 270 kişi katıldı.

Bu organizasyon projesine;  T.C Başbakanlık Yurtdışı Türkler Akraba Toplulukları Başkanlığı himayesini ve Konya Belediyelerinin desteklerini belirtmek gerekir.

İlk defa Türkiye dışına bu kapsamda yapılan böyle bir organizasyonun eksikleri mutlaka olacaktır. Önemli olan, bu eksikliklerin doğru tespitleri yapılıp, gelecekte yapılabilecek çalışma organizasyonlarına örnek olabilmesidir.

Anadolu Eğitim Kültür ve Bilim Vakfı Konya Şubesi  temsilcisi olarak, “Ufuk Turu” programına katkı sağlamak üzere ben de katıldım.

“Ufuk Turu” programı kapsamında, Kosova’ın başkenti Priştine merkezinde bulunan bir  otelde,  20 – 21 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilen çalıştaylarda “Medeniyet Buluşması” ana başlığında oldukça önemli konulara temas edildi.

Çalıştay konuları ile alakalı uzman akademisyenlerin sunumlarını takip ettik.Toplantılara Kosova Devleti temsilcilerinin katılımı, konuşmaları ile katkı sağlamaları önemli idi.

Benim ilgimi çeken en önemli bölümleri,” Balkanların gözünde Türkiye” ve Türkiye’nin Balkanlardaki Kültürel Faaliyetleri” çalıştayları oldu.

Her iki bölümde de, Balkan Ülkeleri ilgilileri görüşlerini samimi bir şekilde ifade ettiler. Gelecek için istek ve temennilerini sıraladılar.

T.C Başbakanlık Yurtdışı Akraba Toplulukları Başkanı Kudret Bülbül,” Türkiye’nin Balkanlardaki Kültürel Faaliyetleri” ile ilgili oldukça doyurucu bir bilgi verdi.

TİKA  (Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı), Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, KIZILAY, DİYANET, Balkan Ülkelerinde faaliyet gösteren önemli kuruluşlarımız.

2016 Yılının  “Kosova Yılı” ilan edildiğini, bu çalıştay ve gezinin bu açıdan önemli olduğunu ifade eden Kudret Bülbül, Sivil Toplum Kuruluşları karşılıklı yapacakları projeli çalışmalarla, “Coğrafyayı Ortaklaştırmak” gerektiğini vurguladı.

Balkan nüfüsunu oluşturan “Evlad-ı Fatihan” diye nitelendirilen Türk nüfusunun büyük bir çoğunluğu Balkanların Fethinden sonra,  Konya ve Karaman cıvarından getirilerek yerleştirilen ailelerden oluşmuş.

Kosova Müftüsü Naim Tırnova’nın ifadesi ile “Sizler, sizi bilen ve tanıyan kardeşlerinizin arasındasınız.” tipik Anadolu Kasabalarıda idik.

Cuma günü Priştine sokaklarında dolaşırken “Sultan Fatih Camii” minarelerinden duygulu bir  “Sala” dinledik. Cuma için verilen “ Sala” olmadığını, “Her canlı ölümü tadacaktır...) ayetini ve İzmir kelimesini Arnavutça’dan ayrıştırarak anlamaya çalıştık.

İzmir’de yaşayan Kosovalı bir Arnavut’un vefat etmesi, akrabalarının haberdar edilmesi amacı ile Sala’nın verildiğini müezzinden öğrendik.

Balkanların ve Türkiye’nın arasındaki 500 yıllık bağlılığın hala devam ettiğinin canlı bir örneğini yaşayarak görmüş olduk.

Medeniyetin sınırları, ülke sınırlarını aştığını, bu gerçeğin isteğe ve planlamaya bağlı olmadığını, Kosova ve Makedonya  gezimizde yeniden anlamış olduk.

Atalarımızın “Medeniyet ve Kültür” kapsamında yaptığı eserlerle mühürlediği coğrafyada, yapabileceğimiz en önemli çalışma, “Köklerle anı buluşturma olmalıdır” önerisinde bulunan Kudret Bülbül’e katılmamak mümkün mü?

Balkan coğrafyasını, Balkan Halklarını yakından, günümüz gerçekleri ışığında yeniden tanımak ve öğrenmekle başlamak birinci adım olmalıdır.

Arnavut Tarih Kurumunda görevli, Türkiye’de okumuş Prf. Edwart Caka, (müslüman) “Türkiye’de Balkan uzmanı neden yok?” sorusunun cevabını, üniversitelerimiz vermelidir diye düşünüyorum.

“Balkanların Gözünde Türkiye” bölümünde konuşmacıların; “İstanbul bir beyindir. Bir yanı Balkan, diğer yanı Anadolu ve Ortadoğudur.” vurgusu önemli idi.

Kosova Çevre Bakanı Şerif Agani yaptığı selamlama konuşmasında, bu tür faaliyetlerin ilişkileri kuvvetlendireceğini, çeşitlendireceğini ifade etti.

Bu tür çalıştayların,konferansların değerler sistemini harekete geçirip aydınlanmanın önünü açacağını, bilimsel çalışmaların temelini oluşturacağını vurguladı.

Konuşmasını bana göre şu harika cümle ile sonlandırdı. Ben de o cümleden sonra artık yazımı sonlandırmak zorundayım.

“Allah’a iman başarının teminatıdır.” ( Şerif Agani Kosova Çevre Bakanı)