Balkanların hâkimi Haçlılara karşı

Türklerin Avrupa'daki, ilerleyişini durdurmak için, Hristiyan devlet ve milletler, her mağlubiyetin ardından yeni ittifaklar kuruyorlardı.
Balkanların hâkimi Haçlılara karşı

Türklerin Avrupa'daki, ilerleyişini durdurmak için, Hıristiyan devlet ve milletler, her mağlubiyetin ardından yeni ittifaklar kuruyorlardı. Macar Kral Naibi Hunyadi Yanus, Almanya, Polonya, Romanya ve diğer ülkelerden doksan bin kişilik ordu topladı ve bu gaye ile Sırbistan’a girdi. Osmanlı Sultani İkinci Murat Han devrinde, 1444'deki Varna mağlubiyetinin öcünü almak hissiyle, Macar Kral Naibi Hunyadi Yanus, Almanya, Polonya, Romanya ve diğer ülkelerden doksan bin kişilik ordu topladı.  1448'de Osmanlı Devleti'ne tabi Sırbistan’a giren Hunyadi Yanus'un kumandasındaki müttefik kuvvetlerin, buraları işgal haberi üzerine, İkinci Sultan Murat Han, süratle harekete geçti. Anadolu'daki Karamanoğulları Beyliğinden ve Sırbistan’dan yardımcı kuvvetler alan Sultan Murat Han, Ekim 1448'de Kosova'da düşmanla karsılaştı. İki ordunun mevcudu da eşit durumda olmasına rağmen, Osmanlılar devrin en üstün ateşli silahlarına ve topa sahipti. Müttefik ordusu ağır zırhlı olup, çeşitli milletlerden meydana geliyordu.

HARP NİZAMİ ALINDI

Türkler ise muharebe eğitim ve tecrübesi ile üstün taktik kabiliyet vasıfları yanında, sarsılmaz bir iman birliği içindeydiler. Sultan Murat Han, Türk-İslam geleneği gereğince, muharebeden önce sulh teklif etti. Sulh, Haçlı taassubu ile ret edilince, düşman ordusu hakkında bütün bilgileri değerlendirerek, harp nizami alındı. Osmanlı ordusunun merkezinde İkinci Sultan Murat Han, sağ kolda Saruca Pasa, sol kolda, Dayı Karaca Pasa bulunuyordu. Öncü kuvvetler, Akıncı beylerinden Hızır Bey, İsa Bey, Turahan Bey, ihtiyat da Sinan Bey kumandasında toplanmıştı. Hunyadi Yanus'un kumandasındaki müttefik ordusunun sağında Macarlar, Sicilyalılar, sol kolda da Almanya, Polonya, Romanya kuvvetleri vardı.

SAHTE RİCAT TAKTİĞİ

17 Ekim 1448 tarihinde Hunyadi Yanus, zaferden emin bir şekilde taarruzla muharebeyi başlattı. Müttefik askerler, coşkuyla hücum etmesine rağmen, Türkler karsısında birinci gün üstünlüğü sağlayamadılar. Türklerin geri çekileceğini uman Hunyadi Yanus, ikinci gün öğleyin başlatılan taarruz da neticesiz kalınca, gece baskınına teşebbüs etti fakat başarılı olamadı. Muharebenin üçüncü günü olan 19 Ekim sabahı başlayan taarruzda, Osmanlı ordusu, sahte ricat taktiğini tatbik ederek, mukavemet etmeden geri çekildi. Sağ ve sol kollar açılarak, müttefiklere Osmanlı merkez kuvvetleri hedef tayin ettirildi.

HAÇLILAR İMHA EDİLDİ

Türklerin kaçtığını zanneden Haçlı ordusu zafer kazandık hissiyle şuursuzca merkez istikametine ilerledi. Merkezde safha safha geri alınırken, düşmanın iyice dağıldığı tespit edilince, karşı taarruza geçildi. Merkeze girmiş olan düşman kuvvetleri, yandan ve geriden sarıldı, iyice çevrildiğini anlayan Haçlılar, ümitsizce bir an karşılık verdiler ve kaçmaya başladılar. Önceden kaçanlar ve geri çekilenler dışında Haçlılar muharebe meydanında imha edildi.  İkinci Kosova Meydan Muharebesi neticesinde, Türklerin Balkanlar'dan atılamayacağı kesinleşince, Avrupalılar taarruzu bırakıp, müdafaaya geçtiler. Balkanlar'da başlatılan menfaat mücadelesi, hoşgörü ve adalet prensiplerini tatbik etme siyasetince Osmanlılar lehine neticelendi. •YİĞİT BERKAY ÇOPUR

12-1-2-ii._murat.jpg