Bizim deterjan çamaşırlarınızı bembeyaz yapar, bizim deterjanda şu madde var renkleriniz solmaz. Bizim araba en konforlusu. Ne kadar da basit vaatler değil mi? Emin olun artık kimse bu sözlere bakarak ürün tercih etmiyor. Aslında çok yakın geçmişe kadar reklamcılık tamamen verilen vaatler üzerine kurulu bir sistemde işliyordu. Tüketicinin problemini keşfet, daha sonra bu problemi çözecek ürünü reklamda göster ve satışlar artsın. Tabi ki artık bu reklamcılık anlayışı tarihe karıştı. Çünkü artık zaten aynı segmentteki bütün ürünler tüketicinin yaşadığı problemi çözüyor. Artık markalar arasında kalite anlamında farklar sıfıra indi. Bugün sizin ürününüzde yaptığınız bir yenilik ertesi gün rakipte de var oluyor.

Artık dönem hikâye dönemi. Eğer tüketiciye aktarabileceğiniz bir marka geçmişiniz varsa tüketicinin duygularına dokunabilirsiniz. Geçmişten kastımız tabi ki tabelalara “since …” yazdırmaktan öte bir şey. Artık beyazlatma yarışının sonu yok ya da renklileri koruma yarışının. Arabaların hız ve konfor yarıştırdıkları dönemler çok geride kaldı çünkü artık markalar da birbirleriyle yarışmaktan bıktı. Zaten artık insanlar da artık sizin ürettiğiniz arabaların konforundan ziyade hikâyelerinizle ilgileniyor. Ford’un geçmişten günümüze gelen marka geçmişi, içeceklerin ambalajlarının geçirdiği evrim artık insanların daha çok hoşuna gidiyor. Hikâyesi olan markalar daha kaliteli algılanıyor ve tüketici zihninde daha iyi bir konuma yerleşiyor.

Hikâye oluştururken kendi markanızı iyi analiz etmeniz gerekiyor. Varolan bir hikâyeyi de canlandırabilirsiniz kendinize bir marka hikâyesi de oluşturabilirsiniz. Önemli olan tüketicinin bu hikayeyi benimsemesi ve hikâyenin içerisine girmesi. Nutella markası marka hikâyeciliğinin en güzel örneklerinden. Reklam filmleri, ambalajı ve diğer tüm bileşenleri marka hikâyesinden bir parça sunuyor tüketiciye. Aslında tüketici Nutella’nın lezzetinden ziyade hikâyesini satın alıyor. Çünkü ondan bir parça buluyor. Markanın web sitesini inceleyenler aslında markanın tamamen bu hikâye üzerine kurgulandığını görebilir. Nutella markasının gerçekçi tarihinden yola çıkarak bir hikâye oluşturdu ve tüketicileri bunun içerisine çekti.

Bir de kendisine marka hikâyesi oluşturan markalar var. Twix çikolatanın reklamları markaya göre hikâye uygulamasının iyi örneklerinden. Marka sağ ve sol Twix hikâyesiyle tüketicilere doğurgan bir öykü sunuyor. Her bir Twix’e karakter yükleyen marka farklı karakter tiplerinini de yakalamayı başarmış. Geçmişten gelen rekabet olgusu her iki kitleyi de ürüne çekebiliyor.

Dünyada birçok markanın artık hikâye kurgusu üzerine marka iletişimlerini kurguladıklarını söylemek doğru bir yaklaşım olur. Sosyal medyanın paylaşım özelliği de hikâyelerin dilden dile dolaşmasını kolaylaştırdı. Yani artık devir rasyonel sebepler yerine hikâye anlatma devri. Hiç düşünmeden markanızı masaya yatırın ve kendinizi biran önce tüketicileri çekebilecek bir marka hikâyesi ile özdeşleştirin.