Başbağlar’da cenazeleri yıkayan imam: Naaşlarda...

Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde 33 kişinin hayatını kaybettiği katliamın canlı tanıkları, şahit oldukları dehşeti hafızalarından silemiyor.
Başbağlar’da cenazeleri yıkayan imam: Naaşlarda...

Başbağlar köyünde kurşuna dizilen 28 kişi ile ateşe verilen evlerde yanarak can veren 5 köylünün cenazelerini yıkayan imam Tahsin Özerdal, katliamın sabahında Başbağlar'a ilk giden insanlardan biri olduğunu söyledi.Kemaliye Müftüsü ile cenazeleri yıkamak için Başbağlar'a ulaşan Özerdal'ın, o gün yaşadıklarını hatırlarken bile gözleri doluyor.

Sabah erken saatlerinde Kemaliye Müftüsü'nün telefonuyla olayı duyduğunu belirten Özerdal, müftüyle birlikte Başbağlar'a gittiklerini belirtti. Köye girdiklerinde 'Sivas'ın intikamını aldık' bildirilerinin kendilerini karşıladığını anlatan Özerdal, birbirine bitişik olarak inşa edilen evlerin yandığını gözlemlediklerini ifade etti. Dağ eteğindeki bir dere yatağı içinde kurulu bulunan köyün üst kısmında 28 erkek cesedini yan yana dizili bulduklarını dile getiren Özerdal, köy muhtarının ölü numarası yaparak kurtulduğuna şahit olduklarını anlattı.

Özerdal, olaydan sağ kurtulanlarla yaptıkları konuşmalar ışığında olayı şöyle anlattı: "Köyün muhtarı ile akşam namazı için camiye gelmediği için sağ kurtulan Necmi isimli köylü ile konuştuk. Anlattıklarına göre; akşamüzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı. 1.5 saat örgüt propagandası yaptılar. Sonra teröristlerin kullandığı telsizden haber geldi. Sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 28 kişi öldü. Ardından ölülerin başında halay çektiler. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii, halkevi yakıldı. Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi."

"BİR İNSANIN ÖLMESİ İÇİN BİRKAÇ KURŞUN YETERLİ OLUR ANCAK..."

Cenazeleri birkaç imam arkadaşı ile birlikte yıkadıklarını söyleyen Özerdal, katliam günüyle ilgili hafızasında kalanları şu sözlerle dile getirdi: "Her taraf yakılmıştı. Köyün kadınlarının yaktığı ağıtlar yürekleri dağlıyordu. Cenazeleri gözyaşları içinde yıkadık. Bir insanın ölmesi için birkaç kurşun yeterli olur ancak Başbağlar'da kurşuna dizilen kişiler üzerinde onlarca mermi deliği vardı. Yanan kişilerin ise vücutları tanınmaz haldeydi. Bir köylü kadın olay yerindeki bir rütbeli subayın yakasına yapışarak 'İnsanlarımızı öldürenleri biz tanıyoruz. Saldırıyı yapanlar arasında bizim çevremizdeki köylerde yaşayan insanlar vardı. Köyümüze ırgatlık yapmaya gelenler vardı' dediğine şahit oldum. Sonra cenazeleri kamyona koyarak Kemaliye'de defnettiler. O gün yaşadıklarım hala aklıma geldiğinde bayılacak gibi oluyorum. Tarifi imkansız bir görüntü vardı."