Ömer İnal

Ömer İnal

Başbakan Ahmet Davutoğlu...

Başbakan Ahmet Davutoğlu...

"Kuzum, bal Ahmad'ım oğlunla ordu, kızınla oba olasın, koç koç oğlanların ardına düşe, ayaklarına taş değmeye, dünyalar ayaklarına gele, herkesler sana akıl danışa."

95 yaşına dek öksüz torunu için bu şekilde aksatmadan dua edermiş, Ahmet Davutoğlu'nun  babaannesi Hacıkızebe... Davutoğlu, bu duaların bereketini hep üzerinde hissetmiş... Şimdi bu bereketten 77 milyon da naspilenecek, ve bir o kadar da dualar gelecek Allah'ın izniyle...

Ülkemiz için hayırlı olsun, Yolu açık olsun, Rabbim yar ver yardımcısı olsun....

*******

Bayram değil, seyran değil....

Okyanus ötesinden, Süleyman Demirel'e yapılan bu manidar methiyelerin sebeb-i hikmeti ne ola?

Gizli bir Mesaj mı? Tehdit mi yada bir yardım çağrısı mı?

Hani biz neyin ne oldğunu bilmesek, söyleyenin "dini" kimliğine güvenip, bahsi geçen şahsı mübarek bir zat sanacağız...

Okyanus ötesinde, Son günlerde iyice sıklaşan beyin fırtınaları serisinde, daha önce eşi-benzeri olmayan esprili hikayeler icat edilmiş...

Güya bir polis arabası, kırmızı ışıkta duran bir şahsa çarpmış. Polis buna rağmen birde üste çıkıp sormuş, "niye durdun?"

Kural gereği kırmızı ışıkta duran şahıs, şöyle cevap vermiş: "Kırmızı ışıkta durma yasağının kalktığını bilmiyordum"

Akıllara sıra Emniyette yapılan operasyonlarla, Hak, Hukuk peşindeki polislerin tasfiye edildiğini ispatlama uğraşındalar... peki bu polislerin bu kadar temiz dürüst olduğunu nerden biliyor, rüyasında mı görüyor?

"Binde birini tanımayan" birinin, casusluk ve yasa dışı dinlemeler soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve tutuklanan polisleri, her "sohbet" te cansipirane savunması, akıllarda soru işaretlerine sebep olurken, bu ısrarcı tavır da neyin nesi?

Paralel yapıya yapılan operasyonlar güncelliğini korurken, espirilerin patlatılması, etrafa gülücüklerin saçılması "telaşa kapılmayın, her şey yolunda, bakın espiri bile yapıyorum" gibi

bir mesaj mıdır?

Dershanelerin kapatılma olayının hararetle tartışıldığı dönemlerde, paralel cenahtakiler "yakında güzel şeyler olacak" tarzında söylemlerle etrafta dolanıyordu. sonrasında 17 Aralık vuku buldu, şimdilerde yine ortalığa yakında birşeyler olacak tarzında sözler ile korku salma derdindeler...ortaya attıkları bu iddialarının da, liderlerinin bu esprili, neşeli tavırlarının destekler mahiyette olması paralel cenahta inandırıcı olması bakımından son derece önemsenecek bi detay...

Lakin bu söylemler; yapılan operasyonlarla dağılmaya yüz tutan camianın birliğini, diri tutmak için yapılmış olan bir kurgu olma izlenimi veriyor...Bilinçaltındaki, yenilmişlik duygusu, "Biz daha yıkılmadık" psikolojisiyle haraket etmeye sevk ediyor...

*********

Gülme komşuna, Gelir Başına...

ABD'de Missiouri eyaletine bağlı Ferguson kentinde, Michael Brown adlı 18 yaşındaki siyahi bir  gencin silahsız olduğu halde polis tarafından vurulması ve ardından başlayan olaylarda gerilimin  tırmanması ve bir haftayı aşkın devam eden olaylar üzerine, Missouri valisinin, ulusal muhafız  birliğini'nin konuşlandırılması emrini vermesi, semtteki tansiyonu daha da yükselmesine sebep olurken aklımıza Gezi olayları sırasında 27 kez hükümet aleyhinde açıklama yapan ABD'nin  ikircikli tavrı geldi... ABD'nin yaşanan bu olay karşısında çaresiz kalıp, sokağa çıkma yasağı dahi  ilan etmesi, ve Türkiye'den Gezi tecrübesine istinaden fikir talep etmesi, bizdeki Gülme komşuna,

Gelir başına Ata sözümüzü hatırlattı...

Kaygılıyız....

İleri demokrasinin beşiği olarak lanse edilen ABD'nin Missouri valisi Jay Nixon'un, "bir avuç çapulcunun, halkın güvenliğini tehlikeye atmasına izin vermeyeceklerini" söylemesi, üzerine; Okyanus ötesinden, Nixon'un bu çapulcu söylemine, zamanında Erdoğan'a atfen yaptığı gibi bir itiraz yükselerek yine şöyle bir mesaj gelebilir mi: "Onlara çapulcu demeyiniz, kimbilir onların içinden, ne Halid bin Velid'ler çıkar!"

Dış işlerinden ABD yaşanan olaylar için şu şekilde resmi bir açıklamanın yapılması çok yerinde  olacağı kanaatindeyim: "Demokratik protesto hakkına saygı bekliyoruz, barışcıl gösterilere müdahaleyi kaygı  ve endişe ile izliyoruz, bütün devletleri zorbalık ve ceberrutluktan uzak durmaya  çağıırıyoruz..."

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi
SON YAZILAR