Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Konya’ya gelmesi aslına bakarsanız çok önemli bir olay değildir…

Daha önce gelmiştir ve Rabbimiz ömür verdiği sürece de gelip gidecek, burada asıl olan Başbakanımızın Konya’ya gelmesiyle birlikte bazı önemli hususların gündeme gelebilmesidir ve daha da önemli olan bu sürecin tahlilleri yapılarak daha verimli bir sürece geçişin sağlanmasıdır…

Şunu da belirteyim, Başbakan Recep Tayyip, AK Partililerin çoğunun anladığından daha değerli ve daha anlamlı bir liderdir…

Bugün yaptığı işlerin tam anlaşılabildiğini zannetmiyorum, bunları nasıl izah ederim, nasıl ifade ederim ve daha da önemlisi ben izah ederim ama anlaşılır mı, okuyan olur mu bilmiyorum?

Bildiğim ne olursa olsun bu düşüncelerimizin tarihe not edilmesi gerekliliğidir…

Şunu da ifade edeyim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı bizim sevmemiz, bizim davasının bir neferi olduğunu ilan etmemiz inanınız Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığımızla ya da bir menfaat beklentimizle ilgili değil, olmaz, zaten istesek de olabilecek bir şey değil…

Kadrolar genelde zaten kurulmuş, bir sürü otonom beylikler var AK Partide ve her birinin zaten kadroları belli olmuş…

Oralara girebilmek, oralarda yer alabilmek zannettiğinizden daha zor…

Çok uzun bir süre kendini önemli zanneden bir ağacığın bilmem neresini epey bir süre yalamanız gerekir…

Sonra o ağacık sizi yanına yaklaşmaya müsait kişi ilan eder…

Epey bir süre siz bu ağacığa hizmet edersiniz ve sadakatinizi kanıtlamış olursunuz, o ağacık bir üst ağacığa ancak ondan sonra sizi havale eder ve yine aynı süreçler devam eder derken belirli bir noktaya gelmiş olursunuz…

Ama artık şahsiyet yoktur, karakter yoktur, mesela sokaklardaki boş dolaşan gençleri dert edinmez, bunun bir sınıf farkı olduğunu ve beyimizin seviyene ulaşamayacak bu avamların bir kıymeti Harbiyeleri olmadığını, bunun bir kader olduğunu düşünmeye başlar…

Artık kolay yetim malı yersin, artık kolay devletin bütün imkânlarını kullanırsın vs...

Ve zannedersin ki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştım…

Doğru sen artık Başbakanın katıldığı programlara katılabiliyorsundur, artık aynı havayı soluyorsundur ama geldiğin nokta itibariyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan bin yıl uzaklaşmışsındır…

Bugün AK Partideki birçok etkili ve yetkili insanın durumu bu…

Samimiyetini kaybetmiş, devletten geçinmeci olmaya başlamış, semirmeye başlamış haramzadelere dönüşüyor birçok insan…

Ama biliyorum ki yarın Başbakanla aynı mekânda olamayacak, aynı ortamda yemek yiyemeyecek, toplantılara davet edilmemiş birçok insanda oradaki insanlardan daha fazla AK Partili…

Daha fazla Başbakanı anlıyor ve daha fazla Başbakana yakın insanlar…

Geçen gün üniversitede bir hocamla biraz sohbet etme olanağımız oldu…

Hocam ile özellikle öğrencilerin halini, İmam Hatiplerin halini, üniversite gençliğinin halini konuştuk…

Ne kadar iç acıtıcı bir mevzu…

Burada konu döndü dolaştı TÜRGEV’e geldi… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan aslında Milli Gençlik Vakfını Hayata geçirmek istemiş…

Ama bakmış olmuyor, artık o arkadaşlar Başbakanımızı anlamaktan çok uzak… Ondan sonra birebir oğlunu işin başına koyarak gençlerin top yekûn kaybedilmemesi için TÜRGEV’i kurdurmuş…

Paralel örgütün niye özellikle TÜRGEV’e saldırdığını çok iyi anlamak lazım, daha da önemlisi Başbakanımızın risk alarak nasıl gençlerin kurtarılması için mücadele ettiğini anlamak lazım…

İşte buradan başlayın ve siz sormaya devam edin…

Başbakanımızla aynı mekânda yemek yiyemeyecek ama gönlünden Başbakanımızın gönlüne yol giden, bu ülkenin asil evlatları…

Selam size…

Yarın devam edeceğiz…