Lokman Koyuncuoğlu

Lokman Koyuncuoğlu

Bayramlar ah bayramlar

Bayramlar ah bayramlar

İslam toplumunun ayrıcalıklı günlerinden biridir Kurban Bayramı. Ne acıdır ki en büyük sıkıntıyı her bayram yine Müslümanlar yaşar.

Bu Kurban Bayramında da çeşitli İslam ülkeleri yine büyük acı içinde geçirdiler. Geçtiğimiz Ramazan ayında gündemimize düşen Arakan Bölgesindeki Müslüman topluluk, ne yazık ki bu bayramda da büyük kıyıma uğradı. Budist Rahiplerin saldırısına uğrayan binlerce Müslüman evini terk etmek zorunda kaldı. 1200 civarında Arakanlı Müslüman da katledildi.

Aynı şekilde yanımızdaki Suriye’de bayram ateşkesi fazla sürmedi. Bayram boyunca yüzlerce masum Suriyeli hayatını kaybederken, bayram acısını en çok çocuklar hissetti. Afganistan, Irak, Filistin de acılar devam etti.

İslam Ümmetinin acı çeken bölgeleri buralar oldu, ancak Kurban Bayramının tek günde kutlanmaması başka bir problem olarak karşımıza çıktı.
Gelişmiş astronomi bilimine rağmen hala aynı gün bayram kutlayamamak, gerçekten büyük acı. Bu konuda Türkiye’nin başını çektiği bir organizasyonla bu problem tümüyle ortadan kalkmalı.

İslam Konferansı Örgütü başta olmak üzere diğer önemli kuruluşlar bu işe bir el atmalı. Hac mevsiminde, bayramın farklı farklı günlerde kutlanması ümmetin dağınıklığının net göstergesi oldu. Hacılar kendi ülkelerine göre önce veya sonra bayram yapmak zorunda kaldılar. Bunun acilen düzeltilmesi gerekiyor.

Türkiye’de perşembe günü kutlanan Kurban Bayramı, Suudi Arabistan’da cuma, Pakistan ve Hindistan’da cumartesi günü kutlandı. Bu kutlama takvimi aynı zamanda Dünyanın dönüşe ters bir durumdu. İlk kutlamayı Pakistan son kutlamayı Türkiye yapsa bir nebze mantıklı açıklanabilirdi bu. Güneşin ilk doğduğu yer son, diğerlerine göre son doğduğu yer ilk kutlama yapınca bilime de akla da ters bir durum ortaya çıktı. En kısa zamanda bu soruna İslam uleması bir çözüm bulmakla yükümlü.

Diğer taraftan işin güzel yanında başta Afrika ülkeleri olmak üzere ihtiyaç sahiplerine Müslümanlardan kurbanlar aktı durdu. Türkiye’den çok sayıda gönüllü Afrika’nın hemen her bölgesine kurban yardımı götürdüler. Bayramın en mutlu insanları o yardımı götürenler olmalı, çünkü karşısındaki kardeşinin bu ikramdan duyduğu sevinç tarif edilemez.

Konya bu konuda da en aktif şehir oldu. Afrika’nın pek çok ülkesine kurbanlıklar iletildi. Paylaşmanın ve yakınlaşmanın zirvesi bu kıtada yaşandı.
Kurbanla ilgili genel kanaatin dışında uygulamanın bu şekilde olmaması gerekiyor. Önce kendin ve yakınların bulunduğun şehirde bir kurban kesmelisin (bunu en azından kesimi görmek anlamında söylüyorum) sonra imkanın kadar kurban bağışı yapmalısın. Hiç kurban kesmeden bağış yapmanın Kurban’ın temel felsefesine ters olduğunu düşünüyorum.

Bu yıl bayramda güzelliklerden biri de önceki yıllara göre trafik kazalarının azalma göstermesiydi. Buna alınan sıkı tedbirler ve yolların daha konforlu olması etki yaptığı gibi yolculuk yapanların hassasiyetlerinin yükselmesi de katkı sağlamış olmalı.

Ne yazık ki bayramın üçüncü günü Konya-Seydişehir yolunda meydana gelen ve bir doktor, eşi ve çocuğunun öldüğü kazaya alkollü bir sürücünün yol açmış olması gerçekten felaket bir durum.  Bir aileyi sorumsuz birinin yok etmesi çok üzücü. Yeni trafik yasasında bu tür kazalara ağır ve caydırıcı cezalar uygulanmalı.

Kurban Bayramı geçti. Yeni bayramlara kazasız belasız ve topyekun ulaşmak temennisiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Lokman Koyuncuoğlu Arşivi
SON YAZILAR