''Ben bir performans oyuncusuyum''

Karşımızda donanımlı ve çok iyi bir oyuncu var.  Birgül Ulusoy kimdir? Kendinizi bize anlatır mısınız?

Birgül Ulusoy,  1972  Niğde-Ulukışla  doğumlu memur bir baba ile ev hanımı bir annenin en büyük kızıdır. Annem  Neriman, babam  Mehmet Hayati, kardeşim Barış Ulusoy olmak üzere çekirdek bir Türk ailesiyiz. Devlet okullarına  giderek bugünlere geldim. Hâlâ ilkokul öğretmenim Kadriye Oğuz’u ve onun muhteşem topuz saçlarını hatırlarım, bana katkısını adam olmamdaki emeğini hâlâ hissederim ve onu saygı ile anarım. Muhteşem bir Cumhuriyet kadınıydı. Benim yeteneklerimi keşfeden kişi öğretmenimdir. Aileme haber verip bu çocukta ışık var bir konservatuara yazdırın demişti. Öğretmenim sayesinde ilk sahne deneyimimi ilkokul 3. sınıfta arkadaşlarımın karşısında oynayarak edindim diyebilirim tabii ki yaz tatillerinde Adana-İstanbul arası gidilen o uzun otobüs yolculuklarında otobüs yolcularını kahkahaya boğan taklitlerimi saymazsak. Zamanla ufak ufak sahneye ısındım. Liseden sonra Kadıköy Halk Eğitim Merkezindeki  kısa süren kursiyerliğin ardından1991yılında Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Sanat Dalını kazandım. 4 sene sürdü o muhteşem eğitim süreci ve 1995 yılında mezun olup sektöre geçiş yaptım. Okurken çalıştığımı da hesaba katarsak oyunculuk mesleğinde 24. yılımın içindeyim. 24 yıla  tiyatro oyunları, televizyon dizileri ve sayısız öğrencinin eğitmenliğini sığdırdım. Zengin ve bereketli geçti bu 24 yıl. ‘’Vatandaş Ahmet Efendi’’ ile başlayan dizi yolculuğum  2015’te ‘’O Hayat Benim’’ ile devam etmektedir. Tiyatro yolculuğum mezuniyetimden hemen sonra kendi tiyatromu açmam ile başladı, bir sezon süren ve tek oyun olan ‘’Yavru Kuşlar’’ ile son buldu. Oyunumuzun yönetmeni rahmetli Çetin Akcan idi. Tiyatroyu kapatınca beni müdürü olduğu Dormen Tiyatrosu’na davet etti. Dormen Tiyatrosu kapanana kadar orda çalıştım, her kademede görev aldım. Dolu dolu geçti yıllar. Gülriz Sururi, Engin Cezar ile çalışmak da nasip oldu o yıllarda. Ustalarım Rahmetli Savaş Dinçel ve Oğuz Aral’dır . Benim oyunculuğumda çok emekleri vardır. Mustafa Alabora ve Müjdat Gezen’in de adlarını anmadan geçemeyeceğim onların da haklarını ödeyemem. ’’Nitelikli Oyuncu ve İnsan’’ dersleri ile Sumru Dinçel’i de anmak isterim. Toktamış Ateşten, Kemal Sunal’a, Can Yücel’ den,  Murat Belge’ye kadar sayısız hocanın feyzinden geçtim 4 yıllık öğrencilik yolculuğumda. Sonrasında da Dormen Tiyatrosunda Haldun Dormen ile çalıştım.

Bugüne kadar bir çok projede yer aldınız, size en çok benzeyen rolünüz hangisi ?

Bana benzeyen bir rol diye bir şey yoktur. Rol tex de tek boyutlu halde yatar ve siz onu ete kemiğe büründürürken illaki  kendinizden sembollerde katarsınız. Ama şimdiye kadar en severek oynadığım rol diye sorarsanız  VEDA adlı dizide ki ’Didar hala’  karakteri diyebilirim size.

Araştırdığım kadarıyla aktör-ist tiyatro ve temel oyunculuk eğitim akademisinde oyunculuk dersleri veriyorsunuz nasıl gidiyor çalışmalar, ders verme fikri nereden çıktı?

Aktör ist-akadem bizim Osman Kaba ile kurduğumuz bir oluşum. Yeni binamıza taşındığımızdan bu yana  işleri biraz daha hızlandırdık. Ben 24 yıllık profesyonel oyunculuk yolculuğumda dönem dönem  hocalık yaptım çeşitli kurumlarda ve üniversite de. Sonra uzunca bir dönem bir yorgunluk yaşadım hocalıkta ve kendi mi tiyatroya kapattım Aktör –İst Akademi benim hocalık damarımın yeniden kabardığı bir oluşum diyebilirim. Okulumuzda Temel Oyunculuk üzerine toplamda 4.5 aylık bir eğitim veriliyor. Eğitim kadromuzda Dost Elver, İrfan kangı, Taylan Erler, Yalçın Özden, gibi değerli eğitmenlerimiz var. Bir de ‘Kamera Önü Oyunculuğu’  başlığı altında yeni bir sınıfın  dersleri yakında başlayacak Suat Ay hocamızın önderliğinde. Çocuk drama bölümünü de Kağan Öztop hocamız götürmekte.

Piyasaya yetiştirdiğiniz oyuncular var mı ?

Sektöre genç ve deneyimli yüzler kazandırmayı diliyoruz. Oyunculuk sanatının  nasıl icra edildiğini bilen yeni yüzlerin peşindeyiz. Sektörde şu an aktif oyunculuk yapan ve zamanında derslerine girdiğim öğrencilerim var. Merve Boluğur, Anıl kurtuldu, Selen Seyven, Cengiz okuyucu, Nur Erkul bunlardan birkaçı.

Zaman zaman aynı anda iki dizide rol alıyorsunuz zor olmuyor mu sizin için ?

Pek olmadı bu iki dizi meselesi, ama ‘O Hayat Benim’ dizisinin çekimleri başladığında ‘Küçük Gelin’ de ki hikaye bitiyordu benim için. Buda kariyerimde bir ilk oldu zaten. Hem etik kurallar çerçevesinde pek doğru olmaz bu iki dizi meselesi, karakterlerin inandırıcılığı kalmaz.

O Hayat Benim dizisinin çekimleri nasıl gidiyor, izleyiciyi neler bekliyor, dizi ne zaman final yapacak?

O Hayat Benim  dolu dizgin ilerlemek te. Hikaye tüm gizemi ile ilerliyor. Dizi bu Haziranda sezonun finalini yapıp tatile gidecek ve seyircisi ile önümüzde ki sezon Eylül ayında yeniden buluşacak nasipse bir sezon daha. Size en taze haber olarak bunu verebilirim. Ama hikayenin nereye doğru aktığını inanın biz oyuncular bile bilmiyoruz.

Ağırlıklı olarak Tiyatro mu Sinema mı TV’mi tercih ediyorsunuz?

Hepsinin de keyfi ayrıdır. Sonuç da ikisi de oyunculuk ama kullandığınız teknikler yani oyunculuk teknikleri farklı. Ama aynı kapıya çıkıyor, sonuçta oyuncusunuz ve oyunculuk yapıyorsunuz. Tiyatroda  duygu kesintisiz akar bir saat boyunca. TV’de duygu açılar değiştikçe kese kese akar siz duygu devamlılığınızı tutmak durumundasınız.  Sinemada bunu biraz daha konforlu yapıyorsunuz yani zaman ve yetiştirme derdiniz yok.

Kendinizi dram oynarken mi yoksa komedide mi daha başarılı buluyorsunuz ?

Ben bir performans oyuncusuyum aldığım eğitimin bütününe bakacak olursanız. Ama Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde eğitim aldım. Müjdat Hoca’nın geldiği gelenek göz önüne alınırsa O tiyatro oyunu geleneğinin izlerini taşır ve Komedi ağırlıklı bir biçim katar yetiştirdiği oyunculara. Ama biz çok yoğun biçimde Klasik tiyatro kuramları üzerine de çalıştık. Ben onun için kendi mi dramda da, komedide de iyi ifade ettiğimi düşünüyorum ama gönlüm her zaman komediden yanadır.

Yeni projeleriniz var mı ufukta görünen?

Bu sezon  yaz ayları için iki sinema projesi görünüyor ufukta. Kısmet diyelim artık. Biri güçlü bir komedi diğeri dram yönü ile ön plana çıkan iki proje.

‘’GÜÇLÜ KADIN KARAKTERLERİ OYNAMAK İSTERİM’’

Reytinglerden memnun musunuz, sette çalışmalar nasıl gidiyor ?

Reytingler şimdilik kanalımız FOX TV’yi  mutlu edecek türden ilerliyor. Pazar akşamları bir ara kıran kırana geçti seyircinin malumu. bu yarıştan  Total ve AB ve ABC de  ‘O Hayat Benim’ Pazar günleri için liderliği elinde tutuyor. Daha ne ister ki insan. Bir dizi de set arkası ve ofis çalışanlarını da işin içine katarsanız  40-50 kişi ekmek yemekte. Anlayacağınız keşke her iş tutsa .

Mutlaka oynamak istediğiniz bir karakter var mı ?

Sosyal ve ekonomik boyutu ne olursa olsun ‘’Güçlü  Kadın Karakterlerini’’ oynamak her zaman beni cezp edecek sanırım.

Hangi tür filmlerde, hangi yönetmenler ile çalışmak istersiniz? Hayaliniz var mı bu yönde?

Sanırım her oyuncunun kafasından bir gün ‘’Nuri Bilge Ceylan’’ ile çalışmak geçmektedir. Sinemada çatışması bol, güçlü bir DRAM oynamak benim de hayallerimi süslüyor.

Sokakta tanıyorlar mı sizi? Dizi hakkında neleri merak edip soruyorlar?

Eğer popüler kültüre ait bir iş yapıyorsanız sokakta tanınmamanız mümkün değil. Elbette tanınıyorum. Zaten ben sokaktan pek kopmayan bir oyuncuyum. Hâlâ toplu taşıma araçlarına binerim ve pazara çıkarım. Çünkü yaptığınız işin ‘’sağlamasını’’ en iyi sokakta yaparsınız. Bazen öyle bir cümle duyarsınız ki çiçekçi bir kadından evet  dersiniz içinizden  ben de tam bunu yapmak için uğraşıyordum. Dizi ile ilgili en çok ‘’Ne olacak bu Bahar-Ateş  meselesi?’’ diye soruyor insanlar. Bir de Sakine-Efsun-Nuran üçlüsüne olan övgülerini dile getiriyorlar.

Şuan ki oyunculardan favorileriniz kimler

Ben inandırıcılığı  ve doğallığı   yaptığı kompozisyonlarında hissettirdiği için Binnur Kaya’yı çok beğenirim.

YUSUF KARAKAŞ / YENİ HABER