Dün Beyşehir ile ilgili notlarımızın bir bölümünü sizinle paylaştık, bugün de bu konuya devam etmek istiyorum…

Şu anda AK Parti Beyşehir’de güçsüz görünüyor, MHP kazanır görünüyor, peki bunun nedeni ne?

Geçen seçimlerde yüzde 60’ın üzerinde AK Parti’ye oy veren Beyşehir şimdi neden MHP’ye kaymış?

Nedeni çok açık, AK Parti ne yazık ki Beyşehir’i ihmal etmiş…

Beyşehir Konya karayolu ve Beyşehir Isparta Karayolu tam bir ölüm yoluna dönüşmüş…

Bu konuyu birkaç defa yazdım, bu yolu kullanan araç sayısının çok fazla olduğunu yazdım…

Beyşehir’in köyleri Konya’nın en gelişmiş köylerini oluşturur, buraların hem gelir düzeyi yüksektir hem de sosyal yaşam vardır…

Hüyük, Derebucak, Yeşildağ, Kurucuova, Bayındır, Emen, hatta Şarkikaraağaç, Eğirdir bu bölgelerde önemsenmesi gereken yerleşim yerleridir…

Neredeyse buralardaki her evde araç vardır, zira buraların toprakları verimlidir, insanları okumuş, eğitim görmüş insanlardır…

Bu insanlar haftada birkaç defa Konya’ya gelirler özel araçlarıyla…

Ve sizin Konya Beyşehir ve Beyşehir Isparta karayollarını yapmamanız, daha kötüsü inşaat halinde sürüncemede tutmanız bu toprakların insanlarında AK Partiye karşı bir kırgınlık küskünlük ve hatta tepki oluşturmaktadır.

AK Parti tamamen üst perdede bir siyasetle buralarda etkili olacağını, oy alacağını zannederse yanılır…

Görüştüğümüz hiçbir Beyşehirli, camia örgütüne ve onun Amerika’daki,  dini hırsına alet ederek milleti kandıran örgüt liderine saygıyla, toleransla yaklaşmadı…

Herkes oyunun farkında, herkes bu örgütün devletimize operasyon yaptığını biliyor, herkes Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın haklılığını teyit ediyor ve yanındayız, diyor

Ama konu Beyşehir’e gelince, herkesin, her Beyşehirlinin ortak kanaati,

AK Parti Beyşehir’i ihmal etti. Milletvekilleri Beyşehir’le ünsiyet kuramadı, hizmet yapmadılar, AK Parti ilçe teşkilatı, belediye başkanı, milletvekilleri hepsi birbirine düşmüş, kavgadan Beyşehir’i görmek akıllarına gelmedi…

Oysa Beyşehir Konya, Beyşehir Seydişehir, Beyşehir Alanya, Beyşehir Isparta yolları şu ana kadar çoktan bitmeliydi…

Beyşehir Konya’nın incisi, tarihi, gölü, dağları, verimli toprakları her açıdan Beyşehir’i kıymetli hale getirmektedir…

Beyşehir bir üniversiteyi çok rahat kaldırır, kurulabilirdi, kurulmamış,

Beyşehir büyük sanayi yatırımlarını çok rahat kaldırabilirdi, yapılmamış,

Beyşehir’de şehir planları dünyanın gelişmiş ülkelerinin seviyesinde yapılabilir, yapılmamış,

Beyşehir’e gelen turist sayısını en az yüze katlayacak turizm mastır planı yapılabilirdi, yapılmamış…

Beyşehir Gölü temizlenebilirdi, Beyşehir Gölü sazlıklardan kurtarılabilirdi, yapılmamış…

Gölü sazlıklar esir alıyor…

“Niye bu sazlıklar temizlenmiyor?” Diye soruyoruz, yanıt, “bu bölge sit alanı, soyun olduğu yere de Devlet Su işleri bakıyor, iki taraf anlaşıp bir proje oluşturulup, uygulanamıyor”…

Olabilir mi? Bunu kabul etmemizin imkanı var mı?

Oysa Devlet Su işleri devletin birimi değil mi? Belediye devletin değil mi? Kültür Turizm Bakanlığı ya da Çevre ve Şehircilik Bakanı devletin değil mi?

Gölün bu şekilde sazlıklara teslim edilmesi kabul edilebilir bir netice midir?

Bin yıllardan süzülüp gelen ecdat yadigarı Eşrefoğlu Camii’nin restorasyonu güzel olmuş ama İçeri Şehir olarak bilinen bu bölge adeta kaderine terk edilmiş…

Tek yapılan şey, kilitli taş döşemek olmuş…

Oysa bölge halkıyla anlaşılarak bu evler restore edilerek turizme kazandırılmalıydı…

Bu bölgenin 5 bin yıllık tarihi var, Roma sütunları var, hamam var, evler tarihi…

Peki, ne eksik…

Hizmet edecek irade eksik…

Sayın Mustafa Akış, Sayın Gülay Samancı içinizde Beyşehir sevdası yok mu sizin?

Dört elle sarılın ve şu memleketimizi, vatanımızı, yurdumuzu kalkındırın yahu…

Beyşehir hizmet bekliyor, hala göremeyecek misiniz?