Beyşehir'e Etnoğrafya ya da Kent Müzesi talebi

Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Muşmal, tarihi ve kültürel zenginlikleri ile ön plana çıkan Konya’nın Beyşehir ilçesine bir kent ya da etnografya müze kurulmasının gerekli olduğunu söyledi.
Beyşehir'e Etnoğrafya ya da Kent Müzesi talebi

Doç. Dr. Hüseyin Muşmal yaptığı açıklamada, Beyşehir ve çevresinde Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı dönemlerine ait çok sayıda eser bulunduğuna dikkati çekti. Bu eserlerin önemli bir kısmının kamuya açık olan mezarlıklarda, açık alan ve parklarda ya da bahçelerde sağda solda korumadan uzak serpiştirilmiş durumda olduğunu vurgulayan Muşmal, “Tarihi Roma-Bizans dönemine kadar inen çok sayıda taş eserler, açık alanlarda, hava koşullarının, iklim şartlarının olumsuz etkilerine ve insanların tahribine maruz kalmaktadır. Ayrıca, Beyşehir merkez ve mahallelerinde, yıkılmaya terk edilmiş eski evlerde, bahçelerde kültürel anlamda da büyük öneme sahip pek çok etnografik eser bulunmaktadır. Bu eserlerin önemli bir bölümü de Beyşehir’e özgüdür” dedi.
İlçedeki mevcut Eşrefoğlu, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izlerin ve eserlerin korunması, ayrıca Beyşehir’e özgün kentsel ve kırsal kültürün muhafaza edilmesi için burada en kısa zamanda bir müzenin kurulmasının gerektiğini belirten Doç. Dr. Muşmal, “Bu anlamda Beyşehir’in tarihsel ve kültürel yapısına uygun nitelikte olarak taş eserleri, etnografya veya kent müzesi kurulabileceği gibi Beyşehir’de eserlerin sergi ve teşhir şartlarına yani müze olmaya elverişli tarihi yapılar da bulunmaktadır. Beyşehir’de kurulacak bir müze, başta sağda solda kaderine terk edilmiş çok sayıda eserin kurtulmasına ve gelecek nesillere aktarılmasına imkan tanıyacaktır. Ayrıca burada bir müzenin kurulması, eserlerin korunmasını ve muhafazasının dışında Beyşehir’in turizmine de hizmet edecektir. Zira Beyşehir’e gelen turistler, örneğin bir Etnografya veya Taş eserleri müzesini gezerek, yörede daha fazla vakit geçirecek, belki Beyşehir’le ilgili merakı ve bilgisi artacağı için, konaklama arzusu bile doğacaktır. Her şey bir tarafa Beyşehir’e en azından Etnografya veya Kent Müzesi’nin kurulması halinde, ecdadımızın emaneti eserler yok olmaktan kurtarılacaktır” diye konuştu.