Bilal Erdoğan: "Malazgirt, ümmetin birliğinin sembolü"

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Erdoğan, "İşte Malazgirt, ümmetin birliğinin de sembolü ve Malazgirt ümmetin bir olduğu zaman ne kadar güçlü olduğunun da sembolü." dedi.
Bilal Erdoğan: "Malazgirt, ümmetin birliğinin sembolü"

Okçular Vakfı tarafından Malazgirt Ovası'nda gerçekleştirilen 5. Uluslararası Fetih Kupası Okçuluk Müsabakası'nda 2071 ok atışı yapıldı.

Malazgirt Zaferi'nin 946. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Türkiye Okçuluk Federasyonu ve Dünya Okçuluk Federasyonu'nun ortak girişimiyle düzenlenen Fetih Kupası'nda, 30 ülkeden dünyanın en iyi okçularının da aralarında bulunduğu 500 sporcu dereceye girmek için kıyasıya mücadele ediyor. Cuma namazının ardından başlayan ve geleneksel okçu, olimpik ve makaralı yay kategorilerinde yapılan müsabakaları, yaklaşık 10 bin kişi izledi. Oku hedefe gönderen sporcular sevinç yaşarken, ıskalayanlar yarışmadan elendi. Malazgirt'te başlayan yarışmaların finali, 27-29 Mayıs'ta İstanbul'da gerçekleştirilecek ve dereceye girenlere çeşitli ödüller verilecek.

Etkinlikte, Türklerin Anadolu'ya girişinin 1000'inci yılına atfen 2071 ok atışı yapıldı. Katılımcılar 2068 oku hedefe atarken, 2069'uncu oku Muş Valisi Seddar Yavuz, 2070'inci oku Okçular Vakfı Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız, 2071'inci oku ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan attı.

Erdoğan, 1071 Malazgirt Anıtı alanındaki tanıtım toplantısında, Okçular Vakfı'nın tarihi bir görev üstlendiğini belirtti.

Malazgirt'in ümmetin en büyük zaferlerinden olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Malazgirt'te Bizans'ı bozguna uğratan Alparslan ve onun ordusunu oluşturanlar, ümmetin yıldızlarıydı. Adeta Uhud'da Hazreti Hamza gibi, Mus'ab bin Umeyr gibi ya da Mute'de Zeyd bin Harise gibi, Diyarbakır fatihi Süleyman'ın babası Halid bin Velid gibi... Malazgirt'te Alparslan'ın ordusu, o ecdadın torunları olmanın bilinciyle Bizans'a galebe çaldılar. 4-5 misli büyüklüğünde, daha ciddi teçhizata sahip olan Bizans ordusunu Malazgirt'te yenmek makam, mevki, şan ve şöhret için olamazdı ve değildi de. Ancak o iman ruhunu başka topraklara, başka insanlara taşımak için bu kahramanlık yapılabilirdi. Ve Allah'ın yardımı böyle güzel bir topluluğun yanında olabilirdi. İşte Malazgirt, ümmetin birliğinin de sembolü ve Malazgirt, ümmetin bir olduğu zaman ne kadar güçlü olduğunun da sembolü. Bizi bölmek için, aramıza nifak tohumları sermek için, birbirimize düşürmek için çalışanlar, bunu bizden çok daha iyi biliyorlar. Çünkü onlar, Malazgirt'te bozguna uğrayanların safındaydı."

"Bizim bugün de aynı birlikteliğe, şuura ihtiyacımız var. Aynı kardeşlik duygularını yaşamaya, hissetmeye ihtiyacımız var. Dostun düşmanın kim olduğunu çok iyi anlamaya ihtiyacımız var." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çünkü bugün yine Bizans ordusu toplanmış, bizi bozguna uğratmak için plan üstüne plan kuruyor. Müslümanlar, Anadolu Müslümanları, bütün Ortadoğu Müslümanları niye birbirinizle geçinemiyorsunuz? Niye biz Alparslan'a, Selahaddin'e layık olamıyoruz? Bugün Malazgirt'ten bütün ümmete yeniden haykırmak istiyoruz; birlik olmak zorundayız, birbirimizi sevmek zorundayız. Ve inşallah bu birlik bize güç verecek. Ve dünyadaki zulümlere son vermek için Allah, yine ümmetinin yanında, yardımıyla bize destek olacak. Biliyorum ki hepiniz o birlikteliğin özlemi ile yanıp tutuşuyorsunuz. Biliyorum ki hepinizin içinde o ortak ruh var. Ama üstümüze düşeni yapalım."

Muş Valisi Serddar Yavuz da 1071'in sadece Türklerin değil, İslam aleminin ve Müslümanların zaferi olduğunu bildirdi.

Bu zaferin Anadolu'nun kapılarını açtığı gibi, bir Anadolu Selçuklu, bir Osmanlı ve Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni meydana getirdiğine işaret eden Yavuz, şunları söyledi:

"Sadece bu sonucu mu doğurmuştur? Elbette hayır. Aynı zamanda Viyana kapılarına kadar İslam'ı taşımıştır. Boşnakları, Arnavutları, Makedonları İslamlaştırmıştır. Daha ötesi, dünyadaki zulme ve her türlü kötülüğü karşı bir direnişin adıdır. O yüzden de biz bin yıldır dünyada hakkı, hukuku ve adaleti haykırmış ve sadece bunun peşinde koşmuş milletin evlatlarıyız. Biz, batılılar gibi sömürgecilik yapmadık, insanların dinlerini ve dillerini değiştirmedik. Onları olduğu gibi kabul ettik. Son 15 yılda Türkiye Cumhuriyeti Devleti Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde büyük ve sessiz bir devrim gerçekleştirmiştir. Bu devrim, bizim 150 yıldır içerisinde bulunduğumuz buhrana bir çözümdür. Yeni baştan medeniyet kodlarımızla barışmaktır, onunla yeniden buluşmak ve kavuşmaktır."

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı ve İstanbul Milletvekili Haydar Ali Yıldız ise Fetih Kupası öncesinde düzenlenen toplantıların 3'üncüsünün Hakkari'de, 4'üncüsünün de Saraybosna'da yapıldığını hatırlatarak, "Bizim medeniyetimiz bir fetih ve mücadele medeniyetidir. Mekke'nin fethi ile başlayan, Anadolu'nun fethi ile devam eden, Kudüs'ün ve İstanbul'un fethi ile taçlanan medeniyetimiz bizlerle, sizlerle bu aziz milletle yoluna hamdolsun devam ediyor." ifadesini kullandı.

Malazgirt Zaferi'nin sıradan bir olay olmadığına dikkati çeken Yıldız, idrak, inşa ve ihya sürecinde bir kez daha bilinçlenmek üzere, Malazgirt'te bir araya geldiklerini aktardı.

Yıldız, şöyle konuştu:

"Bizler Okçular Vakfı olarak, Fatih Sultan Mehmed Han'ın temelini attığı bir vakfın mensuplarıyız. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde hamdolsun bu medeniyeti ve ecdadın bize bıraktığı mirası geleceğe, bugün Muş topraklarına ve bütün Anadolu topraklarına aktarmanın heyecanı içerisindeyiz. Malazgirt Zaferi'nin bir taktik, iki ok ve yay unsurunun öne çıktığı bir zafer olduğunu tarihçiler ifade ederler. Bizler Sultan Alparslan'ın yolunda, Sultan Fatih'in yolunda ve Şark'ın Sultanı Selahaddin Eyyübi'nin yolunda, inançla yolumuza devam etmeye kararlıyız."

Vali Yavuz, Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, Erdoğan ve Yıldız'a levha hediye etti. Yıldız da Vali Yavuz'a hediye verdi. Protokol üyeleri, günün anısına alanda birer de fidan dikti.