Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş

Bilgisayar ve İnternet Bağımlılığı

Bilgisayar ve İnternet Bağımlılığı

Küreselleşme, coğrafyanın sonu, zaman ve mekân sıkışması gibi birçok tanım yapılmaktadır. Bu gelişme sayesinde bilgi, sermaye, eşya, din, siyaset ve ekonomi alanlarında sınırlar oldukça aşıldı.

Küreselleşme olgusunun arka planında iletişim teknolojisi alanında baş döndürücü gelişmeler yaşanmaktadır. Uzayda uydular, fiberobtikler aracılığıyla elektronik asfaltlarda dolaşan bilginin hacmi, akışı, büyümekle kalmadı, hızlandı ve bilgi ucuzladı. Artık bilgiye ulaşmak saniyeler içinde mümkün. Eğer istenilirse, bizler de interaktif olarak bilgi dünyasına katılımı gerçekleştirebiliriz.

Bilişim teknolojileri, bilgisayar ve internet gibi bilgi araçlarını üretti. Gündelik hayatta bu araçlarla iletilen bilginin türleri değişti. Bilgi paylaşım siteleri ve arama motorları ayrı ayrı sistemlerle hayatımıza girdi. Hoş, eğer bu araçlar salt bilgimizi ve görgümüzü müspet yönde artıracaksa…  Ama öyle olmadığını görüyoruz. Bu noktada hem iyi ve hem de kötü haberlerin varlığı aşikâr.

Eskiden bağımlılık denildiği zaman; içki, eroin, kumar, sigara, alkol vs. akla gelirdi. Bugün bağımlılığa yeni unsurlar eklendi. Bunun adı, internet bağımlılığı.. Yapılan araştırmalarda Türkiye’de ortalama bir kişinin en az 3, 3,5 saati internette geçmektedir. Şöyle evde, okulda, çarşıda, pazarda, sosyal hayatın her yerinde çevrenizde insanlara kısa bir göz atmak yeterli.

İnternet bağımlılığı, insanları sosyal hayattan kopararak, sosyal medyaya hapsediyor. Neredeyse, sosyal medyada görünmemek, sosyal ölüm gibi algılanıyor. İnsanlar, hava gibi, ekmek gibi, su gibi, internette sörf yapmayı bir ihtiyaç haline getirdiler. Gitgide,  tabletsiz, akıllı telefonsuz, bilgisayarsız yaşanamaz çılgınlığını bir hayat tarzı olarak görmeye başladı, insanlar.

Artık sosyalleşmek, yüz yüze ilişkilerde değil, sosyal ağlarla sınırlandırıldı. Adeta insanlık, bönleşti, duygusuzlaştı, siber istismar yaşanmaya başladı.  Çocuklar ve gençler interneti bir bilgi aracı olarak değil, salt bir oyun ve eğlence aracı haline getirdiler. Evlerde aile fertleri birbirleriyle konuşamıyor. Herkesin elinde bir akıllı telefon. Herkes kendi odalarına çekildi. Misafirlikler de bundan farklı değil. İlk anda bir hoşbeş yapılıyor, biraz sonra eller cebe gidiyor. Herkesin elinde akıllı telefon.. Çaylar içiliyor, bir iki göstermelik kelam, sonra eyvallah.  Misafirlikler bile anlam değiştirdi. Gövdeleriyle bir araya gelen insanlar, zihin ve gönülleriyle ayrı hayatlar yaşıyor.  Evet, internet, bir eğitim aracı olmaktan ziyade, sosyal ilişkileri koparma aracına dönüştü. Bu gelişmeleri hafife almamak gerekir.

Netice olarak sosyal medya siteleri, sosyal etkileşim ve sosyal paylaşımda en popüler araçlar, artık. Bireylerin kişilik değişimlerini ve davranış tarzlarını yönlendirmede sosyal medya önemli bir belirleyici oldu. Yeni bir durum değerlendirilmesi yapmak gerekiyor. Her halde bundan sonra nasıl ki, sigara ve alkol bağımlılığı için tedavi merkezleri kurulacaksa, internet bağımlılığı için de çalışmalar yapılmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi
SON YAZILAR