Bir İslam Kenti Konya… Ya da Başkenti… Belki bir gün… Kim bilir…?  

İslam Ticaret Sanayi ve Tarım Odası'nın 24. Yönetim Kurulu Toplantısı’na Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’de katıldı.

Bu tip organizasyonların, sonuçları itibariyle kısa vadede öyle çok ta faydası yokmuş gibi görünse de, uzun vadede ‘Özlenen gün ve Beklenen devrim’ için çok önemli adımlar olduğunu düşünüyorum…

Dünya’nın temel taşı “ekonomi…” Maddi manevi buhranlardan kurtuluş için sunacağınız ‘Reçete’ kadar ciddisinizdir dünyanın gözünde… 

Ve bütün buhranların çözümünün ‘İslami anlayış ve model’ olduğu konusunda hiçbir Müslümanın tereddütü yok…

Ancak bunu biz biliyoruz sadece… Dünya pek farkında değil. Ya da farkında işine gelmiyor…

İşte ekonomik olarak ‘Birlik, beraberlik, helal ticaret, anti-emperyalist, sömürüyü reddeden’ bir doku ve kokuda olan böyle toplantılar gelecek güzel günlerin habercisi gibi…

Konya’da yapılmış olması bizim için toplantıyı çok daha güzel çok daha özel yapıyor tabi.

Tanıtımı açısından yararlarını sıralamaya gerek bile yok?

Asıl fayda bir gün kurulması hepimizin hayali olan ‘İslam Birliği’ için atılmış bir adım olması… Birlikteliğimiz için atılmış bu küçük ama sonuçları itibariyle çok büyük çok bu adım için, düşünenleri, organizatörleri, destekçileri hatta ter döken herkesi  kutlamak gerek…  

…

BÜTÜN ŞEHİR TEDESLE DONATILSIN!

Bırakın kaldırılmayı, Konya şehir merkezinin her caddesinin her sokağının bile TEDES ile donatılması gerekiyor… Konya şehir merkezindeki bu uygulama Trafik Kültürünü geliştirme adına yapılmış en büyük hizmetlerden biri… 

Yolların büyük bölümünü belirli bir hızda geçme gereğinde hisseden sürücüler için bir süre sonra alışkanlık haline dönüşüyor bu limit… Bir süre sonra bilincinize sirayet ediyor, isteseniz de bu limiti aşamaz hale geliyorsunuz…

Bırakın kaldırmayı, her köşe başına koyun…

…

Trafik demişken birde biri çıkıp en azından şu şehir merkezlerindeki ‘Korna’ terörüne dur dese… Özellikle dolmuşçuların neden olduğu…

Böyle bir yiğit, bu denli büyük bir terörü engellemekten ‘Nobel Barış Ödülü’ bile alır.

Konya için, Konya’nın ve Konyalının tanıtımı için, Mevlana için, Gelen Turistler için, o bölgedeki yoğun otellerde kalan misafirler için böyle bir yiğit aranıyor.

…

Dolmuşlara değinmişken;

Bu yiğit birde şu dolmuşçuların istedikleri yerden yolcu alma ve istedikleri yere yolcu bırakmalarına engel olsa Konya trafiğinin yüzde 50 sorunu çözülür…

En azından merkeze yakın yerlerde… 

Geri kalan yüzde 50’de zaten ‘Kültürel’ bir sorun…

Onun için daha zamana ihtiyacımız var sanıyorum…

…

Hazır eli değmişken bu yiğidin şu bütün toplu ulaşım araçlarının şoförlerini saygı ve nezaket eğitiminden geçirse, Konya tadından yenmez…

…

40’INDAN SONRA ATEŞBAZ’I ÖĞRENDİK

Çocukluğumdan bu yana her Ateşbaz-ı Veli dendiğinde benim aklıma, şu elinde yanan ateşe üfleyince etrafa alevler saçan gösteri adamı aklıma gelirdi.

Suç sadece benim mi şimdi? Kültürümüzün, eğitim sistemimizin hiç mi kabahati yok. Konya için, Mevlevilik adına, kültürümüzün anlatımı aktarımı noktasında vazifeli kişilerin hiç mi hatası yok bunda?

Allah’tan son zamanda birileri çıkıp tarihimize ve kültürümüze sahip çıkıyorlar da, kafamızdaki vehimlerden ve vesveselerden de kurtuluyoruz! 

Daha acısı; benim vehmimde bir şeyler uyandıran bu isim milyonlarca Konyalı için hiçbir şey ifade etmiyor sanıyorum… Daha yeni yeni anlatılıyor ve anlaşılıyor işte…  

Ateşbaz Veli kalbe, imana ve sabra giden yolu kendi meşrebinde ve ekolünde keşfeden ilk kişiymiş meğer… 

Bize 40’ından sonra nasip oldu, umarım önce bütün Konya’ya, sonra Türkiye’ye en sonda da Dünya’ya nasip olur…