Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Bir ‘Elvan’ Resitali…

Bir ‘Elvan’ Resitali…

Manşetlerde, spotlarda kullandığımız klişelerimiz vardır, gazete okuyan herkes bilir az yada çok... “Coşku, Heyecan, Müthiş, Sevgi seli” gibi… Konsept gereği hangisi şöyle oturacaksa haberinize,  yapıştırır geçersiniz…  

Böylece hem haberin kişisi ve konusu, hem okuyucu hem de haberi yazan açısından en doğrusunu ve en az riskli olanı yakalamış olursunuz…  

Bizim bugünkü İç Manşetimiz de yer alan ‘Antalya’da Elvan Coşkusu’ sözü böyle sıradan manşetlerden biri değil… Tamamıyla gidilip yerinde görülmüş, hissedilmiş, tespit edilmiş ve kaleme alınmış “bir temeli” olan bir başlık…

Antalya ve ilçeleri önceleri de bu coşkuyu yaşarlar mıydı? bilemem ama her geçen dakika her gelişmede, insanların yüzlerindeki artan o müthiş heyecanı görmemek için kör olmak gerekir diyeceğim ama kör insanların görmeseler bile bu heyecanı hissetmemeleri mümkün değil…

………

O küçücük salonlara sığmayan heyecanı benim kelimelere sığdırmam çok zor… Görmek ve yaşamak gerek… Yeni bir fetih hazırlığındaki ‘Akıncı’ mutluluğu vardı tüm yüzlerde… Sloganlar daha bir gür çıkıyor orada soluklardan… Daha güçlü sıkıyor insanlar adaylarının ellerini, adaylarda seçmeninin… Adaylar sanki belli olmamışta o anda isimleri açıklanıyormuş gibi her biri kürsüye çağrıldığında heyecan, alkış mutluluk bir nebze daha artıyordu ve en önemlisi Adaylar salondakileri, salondakiler de adayları birebir tanıyormuşçasına bir muhabbet iklimi hakimdi programa… Lütfi Elvan’ her anons edildiğinde ise heyecan doruk noktasına ulaşıyor ve tüm konuşma boyunca devam etti…  Konuşması sık sık alkış ve sloganlarla kesildi, o kadar ki neredeyse her cümlenin sonunda ve Her müjdenin akabinde…

Alkışların desibelinin sloganların çokluğu değil maharet…Heyecanı ilk günkü gibi koruyabilmektir.Bunu başarmış Antalya...

…….

Bakan Lütfi Elvan’ın konuşmalarında ki önemli satırbaşlarına ve mesajlarına gelince;

Elvan’ın üzerinde hassasiyetle durduğu benim de en önemli satırbaşı olarak gördüğüm Antalya-Alanya otobanı, Alanya- Konya, Alanya-Karaman arasını iki saate düşürecek yol projesi ve Alanya-Anamur-Mersin güzergahının iyileştirilme çabaları… Bu noktada projelerin ne denli büyük ne denli önemli olduğundan bahsetmeden, aslında bu projelerin ne anlama geldiğini belirtmek isterim… Hızlı tren ve Kop projesini de dahil ettiğinizde bu noktada verilen mesajın şu olduğunu inanıyorum; Antalya-Mersin-Konya-Aksaray-Niğde- Nevşehir artık tek bir bölge… Bu projeler bu şehirleri birbirine bağlamakla kalmıyor, bu şehirlerin kaderlerini de birbirlerine bağlıyor artık… Birine yapılan yatırım diğerine yapılmış gibi… Birinde açılan fabrika hepsinde açılmış gibi… Birine gelen turist aslında hepsine gelmiş gibi… Biri finanse edecek, biri üretecek, biri satacak… Ben sonucun bu şekilde olacağını düşünüyorum… Bu muhteşem üçgende yer alan sulama, Hızlı Tren, yol, tünel, Nükleer santral, Hidroelektrik santral ve daha nice projelerin bu bölge ve bu ülke için nasıl bir önem taşıdığı önümüzdeki yıllarda daha net bir şekilde görüleceğine inanıyorum… Görülmesi gereken asıl büyük resim bu…   

……..

Ayrıca Alanya’da Bakan Bey’in bahsettiği bir diğer konuda en az projeler kadar önemli… Alanya Üniversitesinin isminin “Alaeddin Keykubat” olarak belirlenmiş olması… Antalya’nın, Konya’nın, Mersin’in kısacası en uçlarıyla Torosların, kim ne derse desin, kim hangi gerekçeyle karşı çıkarsa çıksın aslında “Bir ve Beraber” olduğunun en önemli göstergesi…

Hayat tarzlarımız ayrı gibi görünse de, önce Selçuklu sonra Osmanlı en sonunda da Türkiye Cumhuriyeti şemsiyesi altında aynı duyguları hisseden, aynı hassasiyetlere sahip, aynı hedefe yürüyen, aynı şeylere üzülüp aynı şeylere sevinen, bu ülke için aynı fedekarlıkları göstermiş  Torosların iki zıt yakasından doğan bu iki büyük nehrin aslında aynı kaynaktan beslendiğinin bir emaresi olarak Alanya’ya Alaeddin Keykubat ismi hem çok yakışmış hem çok manidar olmuş…

Kim düşündüyse kutluyorum…

Sonuçta biz Birlikte Türkiye’yiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi
SON YAZILAR