Gülşen Yılmaz

Gülşen Yılmaz

BİR GARİP SUİKAST PLANI

BİR GARİP SUİKAST PLANI

 

Sizce hazırlanan bir planın kusursuz olması o planın tıkır tıkır işleyeceği anlamına gelebilir mi? Aslında bu sorunun cevabını yazımın sonuna geldiğimiz zaman daha iyi anlayacağız.

II. Abdülhamit dönemindeki Ermenileri az çok hepimiz biliriz. Kazan kaynatmakta ustalaşmış fakat piyon olmaktan öteye gidememiş bu zümre, II. Abdülhamit döneminde irili ufaklı birçok eylem gerçekleştirip başarılı olamayınca daha sansasyonel bir şeyler düşünmeye başlamıştı. Batılı ellerin de yardımıyla yeni plan geliştiren Ermeni komitacılar Abdülhamit Han’a suikast düzenlemeye karar verdiler. Böylece kargaşa artacak ve Batılı akbabalar hemen Osmanlı Devleti’nin başına üşüşeceklerdi.

Tabi bu sadece onların planı…

Ermenileri komitacıların başını Rus Ermenilerinden iki kişi çekiyordu. Şaşırdık mı? Tabi ki de hayır! Mesele Türk’e karşı durmaksa başı hep onlar çekmez mi zaten TARİHTE. Sofya’da planın taslağını çıkarıp İstanbul’a geldiler. Burada kiraladıkları bir evde sabahlara kadar sürecek olan tartışmalarla planı hazırlamaya başladılar. Planın şekli oturmuştu. Teröristler Abdülhamid Han’a Yıldız Camii’nde namaz çıkışı saldıracaklardı. O kadar tedbirlilerdi ki Abdülhamid Han’ın namazdan sonra camiden çıkıp arabasına gelişinin dakikasını bile hesapladılar.

1 dakika 42 saniye… 

Planlarına göre, içine saatli bomba yerleştirilmiş bir araba cami dışına getirilecek ve arabanın içine ayarlanan saatli bomba Padişahın arabası tam oradan geçerken patlayacaktı. Sıra arabayı almaya gelince Viyana’da istedikleri tarzda bir tarzda fayton seçtiler. Sonra araba oradan sipariş verildi. İstanbul’a gelen araba bir şekilde gümrükten çıkarılarak Şişli’de bir ahıra getirilerek saklandı. Meseleyi bilerek detaylandırıyorum ki ne kadar çabalanmış bir plan olduğunu anlayabilelim diye. Bu arada birkaçı defalarca Yıldız Camii’ne giderek durum tahlili yaptılar. Paris’ten kullanılacak bomba getirtildi. Tabii dikkat çekmesin diye parça parça geldi bu patlayıcılar… Şimdi diyeceksiniz ki Ermeniler bu kadar harcama yapacak parayı nereden buldu? Kayıtlara geçen bilgilere göre maddi yardımları çoğunlukla Amerika, Rusya ve Bulgaristan’daki Ermenilerden temin etmişlerdi. Fakat bana kalırsa Avrupalı devletler de bu işe bir bütçe ayırmışlardır.

Anlaşılacağı üzere epeyce bir çabadan sonra kendilerince kusursuz bir plan yapan teröristler suikastın gerçekleştirileceği 21 Temmuz 1905 günü, titreşimi önlemesi için tekerlerine lastik takılmış, içinde 80 kiloluk bomba olan faytonu Yıldız Camii’ne getirdiler. Her şey mükemmel şekilde ayarlanmıştı. Herkes bu suikastı bekliyordu. Bütün Avrupa… Çünkü bu sefer olmaması için hiçbir sebep yoktu. 1 dakika 42 saniye kala saatli bomba devreye sokuldu.

Peki, ne oldu biliyor musunuz?

Hiçbir namazdan sonra oyalanmayan Abdülhamid Han, o günde ivedi bir şekilde çıkarken Şeyhülislam Cemaleddin Efendi’nin sohbet etmek isteğini duyunca kıramayarak yanına geri gitti. Ve teröristlerin aylarını verdiği plan çöp oldu. Çünkü onların maalesef ki kaçırdıkları bir detay vardı.

Planların üstünde bir plan yapanın var olduğu…

Patlayan bombayı duyan Padişah sakinliğini koruyarak halkı da sakinleştirdi.  Ardından incelemeler sürdü ve bulunan bir lastik parçası olayın kolayca aydınlanmasını sağladı. Çünkü o dönem İstanbul’da lastik tekerlekli araba kullanılmıyordu. Parçalanan arabanın enkazı arasında 11123 numarası ve Neseldorfer yazısı tespit edilince, bunun Viyana’da bir fabrikada inşa edildiği anlaşıldı. Ardından peşi sıra bulunan delillerle suikastın cereyan şekli ortaya çıkarıldı. Ve akıllı teröristler bir bir yakalandı.

Tarihe “Yıldız Suikastı” olarak geçen bu olayın özünü izah edebilmişimdir umarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Gülşen Yılmaz Arşivi
SON YAZILAR