Tarih ümmetin birlikteliğinde önemli bir kilometre taşı olarak yazacaktır bu tip çalışmaları… Çünkü, özlenen bir sistemin küçük bir prototipi gibiydi 2. Uluslararası İslam Ticaret Hukuk Kongresi… Sonuçları itibariyle de bunun sinyallerini verdi… Ülke ekonomisinin belkemiği mesabesindeki Bankacılık, Borsa ve Sigorta sistemlerine önemli uyarıları vardı, kimseden çekinmeden, kim ne der bakmadan…

“Diploma Kiralama” sisteminin dini hassasiyeti olsun olmasın herkesin kıyısından köşesinden bulaşmışlığı var bu konuyu pas geçelim demediler “Caiz Değil” diye noktayı koydular… Devasa sermayeler dönüyor karışmayalım demeden “Forex haram, bulaşmayın dediler.” Sarraflar kızar, vatandaştan tepki alırız” deyip konuya girmemezlik yapmadılar “Vadeli Altın satışı yapılamaz” kararına vardılar…  

Aslında bu özlenen tabloydu… Ebu Hanife’ler kolları sıvadı çağdaş dünya için…

Tabloyu usta bir ressam hassasiyetiyle vücuda getiren organizasyon bir alkışı hakediyor…

Sebebi de; Kongre’nin kendi ihtişamından çok gelecek güzel günlerin bir müjdecisi olması… 

…

Nerede kalmıştık…

Mobil hava kalitesi ölçüm istasyonu alınmış… İstatistikler önemli ama hava kirliği için bu kadar para harcamaya gerek yoktu… Gerekli ölçümleri ben gönüllü yapabilirdim… Bir nesil kaybediyor! Konya, hava kirliliğine bulamadığı çözüm yüzünden… Çocuklarımızla birlikte zehir soluyoruz… Daha büyük, daha önemli adımlar atıp daha ciddi çözümler getirilmeli bir an önce…  “Partikül madde, karbondioksit ve kükürt oranlarının önemli oranda düşürülmesi” yetmez tamamen bitirilmesini istiyoruz artık. Çünkü nefes alamıyoruz… Çünkü biz kış boyunca zehir soluyoruz…

Şehir iyiye gitmek istemiyor artık, sorun gündeminden çıksın istiyor…

…

Bir teşekkür…

Şehir merkezinde ilgi alanına giren her şeyi Çağdaş medeniyetler seviyesine getirip, en yoğun yerlerde kaldırımların her türlü işgalini önleyip, yayla gibi yollardaki ve kaldırımlardaki araçlara takmış bulunan zabıtaya… Ankara Caddesi karşıdan karşıya geçemeyen insanların ve gereksiz ışıkların sebep olduğu kazaların ülkesi gibi… Konya’dan farklı bir yerde yaşıyormuş gibi bir his uyandırıyor bizde… Işıkların sebep olduğu kazalar yüzünden Cadde sakinleri hop oturup hop kalkıyor… Tüm bunlar için onca şey söylenmesine şikayet edilmesine rağmen ve en önemlisi biz Ankara Caddesi üzerinde çözülmesi gereken önemli bir problem var derken, kaldırım işgalinden bahsetmiyorduk; İnsan hayatından bahsediyorduk…

Tabi ki kaldırımı işgal eden araçlarda sorun… Ama asıl problemin şu olduğu anlaşılıyor; Bizim sorunları çözmek isterken yaptığımız sıralama… İlk önce insan hayatının ciddiye alınacağını düşünmüştük… Onda da yanılmışız…    

 Zabıta ekiplerinin park yeri hassasiyeti sanırım, gün aşırı gözlerimizin önünde olan kazalar yüzünden değil…

Vatandaşın beklediği çok basit; Zabıta önce şehir merkezindeki keşmekeşliğin önüne geçip, sonra Ankara Caddesindeki kaldırımları boşaltsın…

Işıklarda yaşanan kazalar içinde bir an önce çözüm bulunsun… 

Ve daha ileride de karşıya geçmeye çalışan yayalar, yolun bir tarafında kalakalmasınlar…

Anlaşılmayan taraf?

...

Hukukun Elinin Ayarı Yok…

Asıl uğraşılması gereken konu bu; İki kadını öldüren birine 15 yıl hapis cezası verirken, otobüste yan baktı diye başka birine üç beş yıl hapis cezası veriyor, hakimler… Maydanoz çalan çocuk, terör estiren mafya liderinden daha fazla ceza alıyor… Kadınları korumak isterken nice canları heba ediyorlar olmadık maddelerle… Ve ne yazık ki Hukuk sistemi çöküyor diye feryat edenler, hükümranlıkları gittiği için feryat ediyor… 

Bu çakma, bir yerlerden araklama, bu adaletsiz adalet sistemi düzelsin artık diye değil…

Ve hala adaletli bir hukuk sistemi kimsenin gündeminde değil sanırım…

…

Başbakan, rektör seçimlerine niye karışsın demek ‘Ekip hukukunu’  umursamamak;

“N. Ü’den birinin Selçuk’a Rektör olması hatadır” demek, Konyalı olmayan Konya’dan milletvekili adayı gösterilmesin demek kadar basittir… Bu tepkinin çok ötesinde mantık yürütecektir, ülkemin okumuş kesimi…

Sorunlar ve çözüm yolları arasında bir fark mı var kimsenin bilmediği…