Bir Konya polisiyesi

Türkçe Öğretmeni Yazar Fatih Şahin Işık’ın son kitabı olan Mülteci Sevda okuyucularıyla buluştu.
Bir Konya polisiyesi

Türkçe Öğretmeni Yazar Fatih Şahin Işık’ın son kitabı olan Mülteci Sevda okuyucularıyla buluştu. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan Mülteci Sevda; Suriye’den Konya’ya kadar uzanan aşkı ve bu uğurda işlenen cinayetin sırlarını anlatıyor

Yazar Fatih Şahin Işık’ın gerçek olaylardan esinlenerek yazdığı Mülteci Sevda kitabını okurken aynı zamanda Konya sokaklarında gezeceksiniz. Masal türünde de eserleri bulanan Yazarın “Semazeni Öldürmek, Kesik Çayır ve Mülteci Sevda” adlı kitapları, Cahit adında bir karakterin sır cinayetleri çözmeye çalışması ve bu cinayetlerin Konya’da geçmesi ile dikkat çekiyor. Yazarlığa ilk olarak nasıl başladığını anlatan Fatih Şahin Işık, “Bundan 8 sene önce bir gün arkadaşlarla otururken ya sen de hep şiir yazıyorsun. Sıkıyorsa roman yaz muhabbeti başladı. Ben polisiyeyi çok severim benim evimde şuan 500’e yakın sadece polisiye kitaplarından oluşan bir kitaplığım var. Yazarlığın temelinde bildiğin şeyi yazabilirsin sadece. Türkçe öğretmeni olduğum için teknik olarak da nasıl yazıldığına dair az çok bilgim var. Madem öyle, bir roman da ben yazayım o zaman dedim. Aynı zamanda Türkiye çapında şiir dinletileri düzenliyorum. İki bine yakın şiirim var. Basılı değil ama gazetelerde yayınlandı” ifadelerini kullandı.

“O TARTIŞMAYA PARMAK BASTIM”

Bir kitap yazılmaya başlandığında sadece teorik bilgininin yeterli olmadığını bir hayli araştırma yapılması gerektiğini ifade eden Fatih Işık, “Bizim hikâyemiz Konya’da geçiyor çünkü ben Konya’yı biliyorum. Konya’da anlatabilirim olayları. Konya deyince akla Semazenler ve Mevlana geliyor. Ama herkes bunları yazıyor ben de değişik bir şey yazayım dedim. “Semazeni Öldürmek” adlı bir kitapla başladım. Bir cinayet romanı olmakla birlikte Mevleviliğin içindeki her şeyi de anlatıyor. Semazenlik nedir? Nerede sema edilir nerede edilmez gibi bir sürü sorunun cevabını veriyor. Hatta son 3, 4 yıldır süre gelen bir tartışma. Semayı düğünlerde etme, hatta pavyonda, barda sema edenlerin olduğu tartışması var. Baktım burada öyle bir tartışma var ben de o tartışmaya parmak bastım.” şeklinde konuştu.

“GÖRÜNEN KÖY KLAVUZ İSTEMEZ”

Bu sene de Mülteci Sevda kitabımı çıkardım. Mülteci Sevda’yı ilk yazmaya başladığımda bu kadar fazla Suriyeli yoktu. Daha yeni yeni gelmeye başlamıştı ama görünen köy kılavuz istemez mantığıyla baktım. Başımıza Suriyelerle ilgili neler gelebilir ve onlar da burada nasıl şeyler yaşamışlar onu anlatmak istedim. Mülteci Sevda kitabında romanın karakteri Suriye’de bir evde saklanıyor ilk başta çünkü Halep’i basıyorlar, bir bodrumda birkaç gün saklanıyor. Öyle başlıyor roman. Ve Konya’ya geliyor. O sırada neler yaşadığını anlatıyor.” diye aktardı.

“GERÇEK KİŞİLERDEN ESİNLENDİĞİ BİR YOLCULUK”

Mülteci Sevda kitabını gerçek karakterleri dinleyerek yazdığını belirten Yazar Işık, “Bu kitap hem kurgusal hem de gerçek yaşamdan izler taşıyor. Çoğu benim hayal dünyamda olan şeyler ama kişilerin çoğu da gerçek kişiler. Bu kitaplar da aslında Konya’yı gezebilirsiniz. Bir arkadaşım bana demişti ki: “ya sen yarın bir gün ölüp gideceksin biz de ölüp gideceğiz. Şehirler ölmez, şehirler ölmemeli. Sen romanında şehirlere daha çok yer ver ki mekanları anlat ki bunlar kalıcı olsun” demişti. Bende bu kitapların içindeki mekânları kullandım. Mesela Nar-ı Aşk diye kafemiz var. Orada geçen sahnelerimiz var. Güzel şeyler oldu. Yani bu kitapların temelinde yaşayan bir Konya var.” diye konuştu.

SÜMEYRA KENESARI/ YENİ HABER GAZETESİ