Seçime sayılı günler kala provokatörler yine iş başında. Tabii ki şaşırmıyoruz. Olmasaydı belki şaşırırdık. Yine de bu ucuz oyunlara kanan var ise onlara da diyecek bir şey yok. Herkesin aklı var fikri var. Aklımızla alay etmelerine izin verip vermemek bizim elimizde.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ilçeleri gezdiği sırada bir adam çıktı ve sitem etmeye başladı. Başkan Altay ise dinlemek için yanına çağırdı. Derdini haykırmışsın başkan seni duymamazlıktan gelmemiş, sesini bastırtmamış, gel anlat demiş yanına çağırmış. Ne güzel fırsat! Tabi niyetin gerçekten sorununun çözümü ise bu fırsatı değerlendirir işini gördürürsün. Fakat öyle edepsiz bir şekilde meramını anlattı ki dinlerken, başkası adına utanmak, yerin dibine geçmek neymiş bir kez daha yaşadık.

Bir insan kameralarında bulunduğu bir ortamda çıkıp “cenabet geziyorum” der mi hiç? Derdini anlatmanın bin çeşit yolu varken neden bunu seçer insan? Hiç mi utanma, arlanma kalmadı. Kendini rezil ediyorsun da hiç mi çoluğun çocuğun aklına gelmedi.  

Niyet başka olunca ses de başka türlü çıkıyor. Sorununa gelince sular yokmuş evinde. O yüzdenmiş o durumunun nedeni. İnanın çok objektif bir şekilde söylüyorum. Konya’da 6 senedir yaşıyorum. İlk 5 senem öğrenci evinde geçti.  Su faturalarımızı sene boyunca ödemezdik. Yazın okul bitip eve döneceğimiz vakit toplu bir şekilde ödememizi yapardık. Bu süre zarfında da asla suyumuz kesilmedi. Bakın 8-9 aydan bahsediyorum. 8-9 ay fatura ödemiyorsun ve gelip suyunu kesmiyorlar. Yaz gelip eve, ailemin yanına İzmir’e gittiğimde ise sular hep kesikti. Üstelik faturamızı ödediğimiz halde kesikti. Yazın o İzmir sıcağında 3-4 günde bir sular kesik olurdu. Hala öyle! Kalkıp bir tane İzmirli çıkıp böyle bir isyanda bulunmadı. Nankör olmayın yahu!

Gidin İzmir’e 1 ay yaşayın sadece. Ulaşımdan, ısınmaya, kentleşmeye, yapılanmaya, kesintilere varana kadar gelir Konya’nın tozunu toprağını öpersiniz. Eleştirin. Kesinlikle eleştirinin her zaman faydalı olduğunu düşünüyorum. Ama insafı elden bırakmadan eleştirin.

Sonuç olarak;

Her sokağında, adım başı tatlı su çeşmeleri olan Konya’da su provokasyonu yemez.

*

Bir diğer provokatörde maalesef bir din adamı. Gerçi din adamı olduğundan bile emin değilim. Provokatör sonuçta. Etrafına birkaç şuursuzu toplamış. Ak Parti ve diğer partilerin seçim mücadelesini küfür ve Hak savaşı olarak sunuyor. Ak Parti dışında bir partiye oy verenleri kafir olarak nitelendiriyor. Allah’ın ıslah etmesi için dua ediyor. Etrafındakilerde şuursuzca âmin diyor. Bende, Allah sizi ıslah etsin diyorum.

Şayet bir din adamı ise daha da yazıklar olsun. Milleti kutuplaştıran, ötekileştiren, nefret söylemi üreterek halkı kin ve nefrete sürükleyen herkese yazıklar olsun, Allah ıslah etsin.

Herkesten önce Ak Parti’nin bu duruma müdahale etmesi gerekiyor.

İslamiyet’i bir parti mücadelesine endekslemek akıl tutulmasıdır. Din adamının siyasetle işi yoktur. Camiiler miting alanı değildir. Herkes işini yapsın.