Televizyon üzerine birçok kez yazı yazdım. Etkisini ve yıkımlarını hep mercek altına aldım.

 Büyüklerimiz televizyon organlarını birçok konuda eleştirir, ancak televizyon yetkilileri de topu hep başkasına atarak asıl siz sorumlusunuz, biz görevimizi yapıyoruz derler. Kusur bizde değil derler. İtiraz ederler.

Yani bahsettiğim hep sağlanamayan denge oldu

 Bütün mesele “denge”yi bulabilmek, “orantılılığı”sağlamaktır .

 Ama olur mu?

Çok zor.

Türkiye’de ve dünyada medya, dirençli bir yapıda bulunmakta ancak bu suiistimal edilmektedir .

İste bahsettiğim dengenin kurulamama nedeni bundan kaynaklanmaktadır.

Evet  medya, bireyin haber alma hakkı, toplumsal eğilimler, izleyicilerin beklentisi hatta bunun üstüne bir de  sosyo-ekonomik baskıları koyalım bunlarla şekillenmekte olan bir sektörken unutulan değerler Vardı ; biraz vicdan ....biraz dürüstlük ...

Demokratik Ülkeler ve Teröre bakalım. İşte bugün ülkemizde yaşanan son gelişmelere yani

 Medya etkisine bakın ; sabah dengesizin biri çıkıyor haber okuyor ....Okuduğu haber metni hep hükümeti karalama üzerine ...bir an insan şaşırıyor.

Bura neresi ...Ama vatandaş biliyor Allahın izni ile bunların gerçek dışı oluşunu ..Yani bütün bu kafa karışıklığı işte bu TV ile yapıyor.

Yine bakın

Türkiye’de ve dünyada terör, amacını gerçekleştirmek için özellikle ekranları kullanmak istemiyor.

Demokratik yöntemle amacına ulaşamayan kesimlerin kendi güçlerini kanıtlamak için kullandıkları bir reklam biçimidir. Yalanla yanlışla örülen

Bir kez yapılan bir eylem, defalarca ekranda gösterilir ve böylece bir eylem yerine binlerce kez eylem yapılmış gibi olur.

Taktikleri bunun üzerine...

Kalın efendim sağlıcakla