'Bölgenin en büyük sorunu aşırıcılık ve mezhepçilik'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Bölgenin en büyük sorunu aslında aşırıcılık ve mezhepçilik. Bunun en büyük örneğini de Irak'ta görüyoruz." dedi.
'Bölgenin en büyük sorunu aşırıcılık ve mezhepçilik'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, El Şark Forum 2016 İstanbul Buluşması kapsamında düzenlenen "Kriz döngüsünü kırmak: Bölgede kriz nasıl aşılabilir?" başlıklı oturumda soruları yanıtladı.

Bir katılımcının, "Özellikle Filistin meselesine, 2011 sonrası yaşananlara baktığımız zaman bununla ilgili herhangi bir gösteri yapılmadığını görüyoruz. Tüm burada yaşanan konuları dile getirmeden herhangi bir sonuca ulaşabileceğimizi zannetmiyorum. Bu yaptığınız konuşmalar içerisinde Filistin'in yeri nedir?" sorusu üzerine Kalın, bu sorunun içerisinde mevcut en büyük konunun Filistin sorunu olduğunu söyledi.

Kalın, Filistin sorununun, toplantıda konuşulması gereken anahtar konulardan biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Özellikle önümüzdeki yıllarda karşı karşıya geleceğimiz önemli konulardan bir tanesi Filistin olacak. Belki yarın bile bu konu gündeme gelecektir ve Filistin konusu bizim gündemimizde canlı kalacaktır. Özellikle Müslüman ülkelerde yaşanan bölünmeler mutlaka bizim gündemimizde yer alacaktır. Çünkü burada mevcut birtakım işgaller var ve bu işgalleri bir şekilde sona erdirmemiz gerekir."

Kalın, bir başka katılımcının "Türkiye olarak, bölgedeki krizlere karşı nasıl bir çözüm bulmayı düşünüyorsunuz?" sorusuna ise şöyle karşılık verdi:

"Türkiye bu rolünü hem komşularına hem de dünyanın diğer ülkelerine insani yardım yaparak gösteriyor. Bunun en büyük örneği de Somali. Somali'de güçlü devlet organizasyonları ve enstitüler kurduk. Belki şu an Somali'de barış yok, çatışmalar devam ediyor ama en azından devlet organizasyonu işler hale getirildi. Bölgenin en büyük sorunu aslında aşırıcılık ve mezhepçilik. Bunun en büyük örneğini de Irak'ta görüyoruz. Irak hükümeti Şii ağırlıklı bir yönetimi tercih etti bu da DAEŞ'in doğmasına sebep oldu. Bunun en büyük örneği de Musul. 250-300 DEAŞ'li bir günde Musul'u ele geçirdi. Şii hükümetine tepki olarak. Biz aslında aşırıcılığı ve mezhepçiliği yok etsek bölgede böyle sorunlarla karşılaşmayız."