Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Boş Geçen Cuma Hutbesi

Boş Geçen Cuma Hutbesi

Cuma Namazı Allahu Teala tarafından biz Müslümanlara buyrulmuş haftalık bir ibadettir. Allah Kuran-ı Kerimde Cuma namazı hakkında: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma Suresi, 9) buyurarak bu ibadetin ne kadar önemli olduğunu bildiriyor.

Sadece ayette değil elbette, Cuma namazı hakkındaki hadislerde bu ayeti destekler nitelikte: “Bir kimse cuma günü boy abdesti alarak elinden geldiğince temizlenir, saçını sakalını yağlayıp tarar veya evindeki güzel kokudan süründükten sonra camiye gider, fakat orada yan-yana oturan iki kimsenin arasını açmaz, sonra Allah Teala’nın kendisine takdir ettiği kadar namaz kılar, daha sonra sesini çıkarmadan imamı dinlerse, o cumadan öteki cumaya kadar olan günahları bağışlanır.” (Buhari, Cuma 6, 19) Diğer hadiste: "İmam hutbe okurken, sen (yanı başında konuşan) arkadaşına: "Sus!" desen boş laf etmiş olursun." (Buhari, Cuma 36, Müslim, Cuma 11) Bir başka hadiste de: “Bir kimse güzelce abdest alarak cuma namazına gelir, hutbeyi ses çıkarmadan dinlerse, iki cuma arasındaki ve fazla olarak üç günlük daha günahları bağışlanır. Kim hutbe okunurken çakıl taşlarıyla oynarsa, boş ve manasız bir iş yapmış olur.” (Müslim, Cuma 27) diye buyuruyor Rasulullah (s.a.s).

Bunları neden mi söyledim? Bir müddet önce Danışman Hocam Nejdet Gök, sosyal medyada bir resim paylaşmıştı. Paylaşılan resimde Cuma Hutbesi sırasında gençler ellerinde telefonla uğraşıyor ve hutbeyi hiç dinlemiyorlardı. Resmi ilk gördüğümde ilk aklımdan geçen gençlere sitem etmek oldu. Fakat, Hocam benim bakış açımı değiştirerek çocukların hutbeyi dinlememe sebebinin imamın hitabından da kaynaklana bileceğini söyledi. O gün bu gündür düşünüyorum, evet gerçekten de hütbe metni ve hitabet çok önemlidir. Fakat, ne yazık ki, ben kendim bile uzun zamandır bir Cuma Hutbesini zevkle dinlediğimi hatırlamıyorum. Ya hutbe metninde sıkıntı olur, ya da hatibin hitabetinde. Halbuki, batılı bir siyasetçinin diliyle desek: “Sizde bir hutbe geleneği var, fakat önemini anlamıyorsunuz. Biz konuşma yaptığımızda 5-10 kişi toplamak ve konuşmalarımızı dinletmek için uğraşıyoruz. Ancak siz bunu zahmetsiz şekilde her Cuma yapıyorsunuz.”

Bir konuşmacının ister camide hoca olsun, isterse de üniversitede profesör, eğer hitabetini kağıttan okuyorsa o konuşmadan ne zevk alırsın, ne de dinlemek istersin. Sana zulüm olur o konuşma. “Gönülden çıkan gönüle gider” misali en iyi konuşma gönüle hitap eden konuşmadır ki, maalesef, bu günümüzde camii imamlarında bile yok. Cami imamlarının hitabet şeklinin düzeltilmesine gerek var. Yoksa, böyle giderse yakında Cuma Hutbesini bile dinlemeye kimse gelmeyecek…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR