Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Boş Olan Değil, Baş Olan Türkiye

Boş Olan Değil, Baş Olan Türkiye

Bildiğiniz üzere Türkiye Suriye sınırındaki PKK/PYD terör örgütüne karşı uzun zamandır beklenilen Afrin operasyonunu başlattı. Bu harekat Türkiye’deki millet sevdalılarını ne kadar sevindirdiyse, Türkiye düşmanlarını da o kadar endişelendirdi. En azından bunu operasyonun hemen ardından yazılan yazılarda ve çizilen karikatürlerde görmek mümkün.

Sen hükümete ne kadar muhalif olursan ol, devletin savaşa girdiyse her şeyi bir kenara bırakıp askerinin yanında olman gerekir. Ancak bunların derdi başka. Maksat bahçeden erik almak değil, bahçevan’ı dövmek. Bunların emri kimden aldığı ve ağababalarının kimler olduğu herkesin malumu. Ama başaramayacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi: "Bu ülkeyi etnik köken, mezhep, meşrep, terör örgütleri, ekonomi üzerinden yıkamadılar, artık atacak kurşunları kalmadı. Bundan sonra sıra bizde. Bir kez daha ilan ediyorum, Türkiye savunma pozisyonunu terk edip hücum pozisyonuna geçmiştir. Kimsenin bizi terörle, ekonomiyle, ihanet çeteleriyle hırpalamasına izin vermeyeceğiz. Türkiye'nin yanında olmayan karşısındadır prensibiyle mücadele alanımızı genişleteceğiz"

Gelelim terörü kullanan, terörden çıkar sağlayan asıl güçlere. Artık herkesce malumdur ki dünyadaki bütün terör örgütleri, arkasında büyük güçler olmadan ayakta kalamaz. Yani daha açık söyleyeyim, terör örgütlerini büyük devletlerin kırbacı gibi düşünün. Eğer herhangi devlet “haddini aşıp” bunların çizgisinden çıkmayı dahi düşünse ya o memlekete yakın yerdeki bir örgütü onlara musallat ederler ya da uyduruk bir örgüt çıkarıp cihat (!) fetvasını alırlar. Bunun Afrika’sı da Asya’sı da böyle.

Buraya kadar söylediklerimizi birde Türküye üzerinden düşünelim. Türkiye son 15 yılda müthiş yükselişe geçti. IMF kapılarında dilenen bir Türkiye’den artık bölgesel bir güç haline geldi. Buna birde dünya Müslümanlarının dikkati ve sempatisi eklenince, sömürgeciler için artık tehlikeli bir düşman halini aldı. Onlara oyun kurucu olan, gerektiğinde resti çekebilen Türkiye değil, onların her dediğini sorgusuz sualsiz yapan, emir kulu Türkiye gerek. Churchil’in de dediği gibi: “Türkiye bir ağaçtır. Soldukça sulanmalı, yükseldikçe budanmalıdır.” Hal böyleyken Türkiye ile karşı karşıya gelmeyenler, terör silahıyla mesaj veriyorlar. Önce MİT kriziyle başlayan süreci, Gezi kalkışması, 17/25 Aralık davaları, ülkenin birçok bölgesinde farklı terör örgütleri yapılan bombalı eylemler izledi. En sonda da 15 Temmuz Darbe girişimi…

Türkiye’nin önünde iki seçenek koydular ya bunların sözünü dinleyip eski köleliğine geri dönecek veya sömürgeci devletlerin bütün saldırılarına rağmen büyük bir güç olacak. Türkiye ikincisini seçti. Bölgemizde yaşanan terör olayları ve diğer sıkıntılar bunun işaretleridir. Ama artık Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değimiyle : "Karşınızda ne Osmanlı'nın “hasta adam”ı, ne Cumhuriyetin “çömez devlet”i, ne 1970'lerin, 1990'ların güçsüz ülkesi var." Artık Türkiye adım-adım Türk ve İslam Dünyasının liderliğini göğüslüyor. Bu yolda tüm Türk ve İslam Dünyasına düşen, bütün güçleriyle Türkiye’nin yanında olmaktır. Çünkü bu oyun küçük anlamda Türkiye’ni büyük anlamda ise bütün Türk ve İslam dünyasını hedef almaktadır. Türkistan’ın, Kafkasların, Balkanların, Orta Doğu’nun selameti ve yarını için boş olan değil, baş olan Türkiye gerek!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi
SON YAZILAR