"Brexit, Türkiye ile İngiltere'yi yakınlaştıracaktır"

Centre for Historical Analysis and Conflict Research Araştırmacısı Ziya Meral: - "Türkiye-İngiltere ilişkileri zarar görmekten çok Brexit sonucunda yakınlaşacaktır. Güvenlik ve savunma alanlarında da Türkiye ile İngiltere'nin iş birliği yapacağına inanıyo
"Brexit, Türkiye ile İngiltere'yi yakınlaştıracaktır"

İSTANBUL (AA) - Centre for Historical Analysis and Conflict Research Araştırmacısı Ziya Meral, "Türkiye-İngiltere ilişkileri zarar görmekten çok Brexit sonucunda yakınlaşacaktır. Güvenlik ve savunma alanlarında da Türkiye ile İngiltere'nin iş birliği yapacağına inanıyorum." dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nda (SETA) gerçekleştirilen ve moderatörlüğünü Türk Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Enes Bayraklı'nın yaptığı "Türkiye, Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği İlişkileri" konulu panelde konuşan Meral, İngiltere'nin Brexit sürecine nasıl evrildiğine dair bilgiler paylaşarak, ülke içinde ve AB ile ilişkilerde yaşanan gerilimlerin yanı sıra kısa dönemli siyasi stratejilerin süreci hızlandırmakta etkili olduğunu söyledi.

Meral, 2008 sonrası ekonomik kriz, muhafazakar partinin ekonomik siyasetinin daraltılması, sosyal yardımları kesilmesiyle beraber Brexit sürecinin hızlandığını anlatarak, şunları kaydetti:

"Daraltılan ekonomik siyaset özellikle Londra dışındaki yerlerde büyük tepkilere neden oldu. Aynı dönemde hem AB karşıtı ülkeler hem Müslüman karşıtlığı, İngiltere'de hızla yükseldi ve büyük dalgalar halinde yayıldı. Muhafazakar partinin bu siyaseti yabancı karşıtlığını besledi. 2016'da eski Başbakan David Cameron büyük bir risk alarak kendi partisi içindeki gerilimi çözmek için İskoçya'daki bağımsızlık referandumu gibi bir referandum yaptı. İskoçya'da çıkan yüzde 60'lık oranı, bu referandumda da alacağını sanıyordu ama İngiltere halkının yalnızca yüzde 6'sının AB'ye önem atfettiği ortaya çıktı."

Başbakan Theresa May'in de 2016'da iktidara gelir gelmez "Kırmızı çizgilerim var." açıklamasıyla büyük hata yaptığını söyleyen Meral, bu kırmızı çizgilerin hala çözülmemiş olmasından dolayı parti içinde, parlamentoda ve halk arasında May'e yönelik ciddi baskının devam ettiğini anlattı.

- "Türkiye AB içindeki dostunu kaybeder"

Brexit sürecinde İngiltere-Türkiye-AB ilişkilerinin negatif ve pozitif boyutlarını değerlendiren Meral, "İngiltere'nin anlaşmasız Brexit kararı durumunda Gümrük Birliği'ne üye olduğundan dolayı Türkiye de bundan olumsuz etkilenir." dedi.

Meral, Brexit'in, Türkiye'nin AB içindeki en büyük destekçisini kaybetmesi bakımından olumsuz ama iki ilişkilere getireceği fırsatlar açısından olumlu olarak niteleyerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"İngiltere, Türkiye'nin AB üyeliğini en çok ve en tutarlı destekleyen ülkeydi. Ayrıca Türkiye'nin NATO'da kalması, AB ülkeleriyle olan ilişkilerini güçlendirmesini yine en çok destekleyen ülkeydi. Dolayısıyla Brexit ile birlikte Türkiye, AB içindeki en büyük dostunu kaybetmiş olacak. Bu da oldukça negatif bir durum. Çünkü AB içinde Türkiye karşıtı olan ülkelere karşı duran en güçlü ülke İngiltere idi. Almanya ve diğer ülkelerin Türkiye ilgili görüşlerini zaten biliyoruz.

Brexit'in iki ülke ilişkilerine pozitif yansımaları da var elbette. Eğer İngiltere AB'den çıkar ve yeni bir kavram, yeni bir oluşturursa göçü sağlamayacak, serbest dolaşıma izin vermeyecek ama ekonomik entegrasyonu maksimuma çıkaracak, Gümrük Birliği'nin ötesine geçecek bir anlaşma olursa Türkiye için en gerçekçi senaryo ya da model olur.

Türkiye-İngiltere ilişkileri zarar görmekten çok Brexit sonucunda yakınlaşacaktır. Türkiye'nin şu an sahip olduğu Gümrük Birliği anlaşması çok kısıtlı ve çok zararlı bir anlaşma. Bu yüzden Türkiye bu anlaşmayı güncellemek istiyor. Ama şu an AB içinde bunu yapmak isteyen çok yok. Güvenlik ve savunma alanlarında da Türkiye ile İngiltere'nin iş birliği yapacağına inanıyorum."

- "Brexit'e karşı çıkanlar bu ibreyi tersine döndüremedi"

Middle East Institute Araştırmacısı Güney Yıldız, İngiltere'deki bölünmüşlüğün AB'de kalmak isteyenlerle çıkmak isteyenler arasındaki bir bölünme olmadığını, bu bölünmenin aynı zamanda muhafazakar parti veya İşçi Partisi içinde de olduğunu belirtti

İngiltere'de her anlamda bölünmüşlüğün söz konusu olduğu bir sürecin yaşandığını vurgulayan Güney, "Theresa May, İşçi Partisi ile anlaşma önerisinde bulunabilir, yeni bir Brexit anlaşması üzerinde durulabilir, tamamen yeni bir AB'den çıkış referandumu yapılabilir, AB'den çıkış süreci feshedebilir veya İngiltere'de yeni genel seçimlerle yepyeni bir hükümet kurulabilir." diye konuştu.

İngiltere'de ne AB'den çıkmak isteyenlerin ne de AB'de kalmak isteyenlerin umduklarını bulamadığını anlatan Yıldız, şunları aktardı:

"İngiltere'de referandumu hazırlayan ekip ortada yok. İngiltere kabinesindeki kaosa rağmen halen anlaşmasız çıkışı savunanlar var. Brexit'ten çıkmak isteyenlerin ülkede somut bir gücü var, Brexit'e karşı çıkanlar bu ibreyi tersine döndüremedi. İngiltere milletvekilleri dar bölge seçimleri nedeni ile vatandaşa karşı daha sorumlu davranmak zorunda. Brexit sonucunda İngiltere'nin dünyadaki konumu değişebilir. Ülkelerin kendi gücünü analiz etmelerinin önemli olduğunu düşünüyorum."

- "Türkiye, İngiltere AB içinde stratejik iş birliği yapabilir"

Türkiye'nin İngiltere için en önemli olduğu dönemin, Türkiye'nin Avrupa ve Orta Doğu ile serbest ticaret yapabildiği dönem olduğunu aktaran Yıldız, Türkiye'nin İngiltere için Orta Doğu'ya açılma anlamı taşıdığını savundu.

İngiltere'nin Brexit sürecinden güçlü bir şekilde çıkabileceğini savunan Yıldız, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye İngiltere için Orta Doğu ve Orta Asya'ya açılmasının kapısı olduğu hep gündeme getirilen bir konuydu. İngiltere, Türkiye'nin üçüncü en büyük ihracat ortağı, AB içinde ise ikinci en büyük ortağı. İngiltere Birleşmiş Milletler'in daimi beş üyesinden biri, nükleer bir güç, dünyanın en zengin 5 ülkesinden biri ve dünyada da ciddi nüfuz alanına sahip. Dolayısıyla şu anda bir kriz ve kaos içinde olsa da ben İngiltere'nin bu durumdan çıkacağına inanıyorum.

İngiltere'nin Gümrük Birliği'nde kalması Türkiye için en iyi senaryo. Çünkü hem Türkiye hem İngiltere AB'ye karşı güçlü bir konumda olacaklardır. Tam bu noktada birbirleriyle stratejik bir ilişki kurup AB ile ilişkileri koordine edebilirler veya kendilerinin deneyiminden faydalanabilirler. Nihayetinde Türkiye yıllardır Gümrük Birliği'nde olan bir ülke. Bu deneyimlerin paylaşılması iki ülke açısından son derece önemli. Türkiye ile İngiltere ilişkilerinde Türkiye'nin ilişkilerini daha avantajlı konuma getirmesi için kurumlarını güçlendirmesi gerekiyor."

- "Brexit İngiltere ekonomisine pozitif katkı sağlar"

SETA Ekonomi Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nurullah Gür de İngiltere açısından Brexit'in kısa vadeli maliyetleri olsa da uzun vadede karlı olduğunu düşündüğünü belirtti.

İngiltere sanayisinin ve tarımının gelişmesine Brexit'in pozitif katkı sağlayabileceğini savunan Gür, şunları kaydetti:

"Dünya teknolojik anlamda büyük bir dönüşüm gerçekleştiriyor ve AB ekonomisi bu anlamda dünyanın gerisinde kaldı. İktidar partisinin güçlü olmaması ve Brexit sürecinin iyi yönetilememesi Brexit'in İngiltere için sağlayacağı faydalara zarar verdi. İngiltere'de küreselleşmeden dolayı zarar gören büyük kitleler mevcuttur. Küresel finans krizine kadar İngiltere'deki ekonomik sorunlar dile getirilmiyordu ancak krizden sonra sıkıntılar halk tarafından dile getirilmeye başlandı ve David Cameron Hükümeti bu tepkiyi göremedi. İngiltere'nin istediği şey oldukça karmaşık: Norveç modeli ancak serbest seyahat olmasın! AB'nin bunu kabul etmesi mümkün değil.

Türkiye ile yapılan mevcut gümrük birliği anlaşması AB'nin işine geliyor bu nedenle anlaşmanın güncellenmesini istemiyorlar. Türkiye'nin mevcut ticari diplomasinin Brexit ile ilgili hazırlık yaptığı konusunda şüpheliyim. Türkiye olarak Brexit'in nasıl biteceği ile ilgili farklı senaryolar hazırlayıp, bu senaryolara göre İngiltere ile nasıl ve hangi alanlarda ilişkiler geliştireceğimizi ve ortak yatırım alanlarını şekillendirmemiz gerekiyor. Türkiye'nin ticaret anlaşmasından ziyade İngiltere ile ortak yatırım alanlarını belirlemesinin daha gerçekçi olduğunu düşünüyorum."

Kaynak: