Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Ordu'nun Saraycık Mahallesi'nde bulunan ve 200 yıllık geçmişe sahip olan su değirmeni, günümüzde hala mısır ve buğday öğütmeye devam ediyor.
Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Ordu'nun Saraycık Mahallesi'nde bulunan ve 200 yıllık geçmişe sahip olan su değirmeni, günümüzde hala mısır ve buğday öğütmeye devam ediyor.

Sayıları oldukça azaldığı için artık bir kültür varlığı haline gelen, küresel ısınmanın beraberinde getirdiği sera etkisiyle kuruyan su kaynaklarının taş dibeklerini artık çalışmaz hale getirdiği su değirmenleri, her şeye rağmen ayakta kalmanın mücadelesini veriyor. Ordu merkez ilçeye bağlı Saraycık Mahallesi'nde ayakta kalan son su değirmeninin taş gövdesi 200 yıldır durmadı. 1800'lü yılların başında yörede yerleşik Rumlar tarafından yaptırılan, 1923 yılında yaşanan mübadele sonrası Eroğlu ailesine geçen değirmen, çevre köy ve ilçelerden gelenlerin mısır ve buğdaylarını öğütüyor. Değirmen, tam çalıştığı zaman günlük yaklaşık 200 kilogram mısır ve buğday öğütebiliyor.

"Rumlar'dan kaldı, 100 yıldır aynı ailede"

Değirmenin, babasına Rumlar'dan kaldığını, babasından da kendisine kaldığını ifade eden 76 yaşındaki Sıtkı Eroğlu, "Yaklaşık 100 yıldır bizde. Babam vefat edince bana kaldı, öyle gidiyor. Yapı olarak Rumlar" ait. Kimse yapılış şeklini bilmiyor. Rumlar buradan göç ederken babama bırakmış, ondan da bana kaldı. Su ile çalışıyor, mısırı öğüten taş bilyenin üzerinde dönüyor" dedi.

"Günde 200 kilogram mısır öğütüyor"

İşlerin eskisi gibi olmadığını ifade eden Sıtkı Eroğlu, insanların mısır tarlalarını fındık bahçelerine çevirdiğini anlattı. Eroğlu, 25-30 yıl öncesine kadar çevre köy, belde ve ilçelerden öğütülmesi için mısır, buğday getirildiğini ifade ederek, "Yine de iş oluyor. eskisi kadar olmasa da yine günde 150-200 kilogram kadar öğütebiliyorum" şeklinde konuştu.

"Benden sonra devam ettirecek kimse yok"

Altı kızı ve bir oğlu olduğunu söyleyen Sıtkı Eroğlu, kendisinden sonra bu işi devam ettirecek kimsenin olmadığını, bu yüzden de üzüntü duyduğunu anlatarak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Benden sonra kimse yapmaz, burası ziyan olup gider. Burada eskiden 4 tane değirmen daha vardı, ölen kayıp olup gitti, bir tek bu kaldı. Ben devam etmeyeceği için üzülürüm. Ben babama yapacağım diye söz verdim, gözü arkada gitmedi. Ama benden sonra kimse yapmaz. Yapacak kimse yok."

"Kendimi bildim bileli burada"

Saraycık Mahallesi Muhtarı Naim Kurnaz ise kendini bildiğinden beri değirmenin orada olduğunu, babasının dahi değirmende çalıştığını anlattı. Değirmenin, 200 yıllık geçmişe sahip olduğunu bildiklerini ifade eden muhtar Naim Kurnaz, "Ben kendimi bildim bileli Eroğlu ailesinden Sıtkı amca çalıştırıyor, kendisine de babasından kalmış. Eskiden çok çalışıyor ve mısır öğütüyordu ama şimdi fındık bahçelerine dönüştüğü için mısırlar azaldı. Yine de tek faaliyette olan bu değirmen. Mısır oldukça çalışır. Köylünün ve çevre mahallelinin ihtiyacını giderir. Yazın kurak olduğu zaman su olmuyor. Suyumuz, Yoroz Kent Ormanı'ndan geliyor, su olmayınca bu değirmen çalışmıyor" şeklinde konuştu.

Muhtar Naim Kurnaz ayrıca, Sıtkı Eroğlu'ndan sonra değirmeni çalıştırmak isteyen kişilere yardımcı olacaklarını, değirmen taşının dönmesini istediklerini de sözlerine ekledi.

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

Bu değirmenin taşı 200 yıldır dönüyor

İHA