Hasan Mutluoğlu

Hasan Mutluoğlu

BU KARARDA BİR HİNLİK YOK MU

BU KARARDA BİR HİNLİK YOK MU

Geçtiğimiz günlerde, BM Güvenlik Konseyinde İsrail alehinde neticelenen bir karar oylanması gerçekleştirilmişti.

Mısır tarafından hazırlanıp daha sonra oylamaya sunmaktan vaz geçmesinin ardından, bu tasarıyı destekleyen Yeni Zelanda, Malezya, Venezuela ve Senegal tarafından BM Güvenlik Konseyine getirilen  “İsrail’in işgali altındaki Filistin topraklarında yasa dışı tüm yerleşim faaliyetlerini  DERHAL VE TAMAMEN durdurması”  talebini içeren taslak, ABD’nin çekimser oy kullanması neticesinde kabul edildi.

Şimdiye kadar BMGK’de İsrail’e yönelik her türlü karar ve elştiriler karşısında tereddütsüz duran ABD ye ne oldu?

20011 yılında aynı içerikli yasayı BMGK veto eden ABD, 2016 yılının sonlarında, ilk defa çekimser oy kullanalarak, İsrail alehinde bir karara göz yumması, dikkatlerden kaçmadı.

Sosyal medyada “BU KARARDA BİR HİNLİK YOK MU!!?” başlığı ile paylaştığım yazının karşılığında yazılanların bir kısmını paylaşmak istiyorum.

Amerikanın işine pek aklım ermez ama asla güvenilir olmadığına da şüphem yoktur.”

“Derin bir konu olan Kudüs ve Filistin meselesi “AKIL AŞINDIRMA” ile anlaşılabilir değil. Mesela (LÜBNAN) solcu müslümanlar, sağcı hiristiyanlar.”

1800’lü yıllarda Filistin müslümanların meselesiydi, 1900’lü yılların başında Arapların meselesi oldu. 1940’a gelince sadece Filistinlilerin ve daha sonra da Yaser Arafat’ın şahsi meselesi oldu.”

İsanbul Haliç Kongre Merkezinde, BMGK karar sonrası İslami Direniş Hareketinin (HAMAS) lideri Halit Meşal’in yaptığı konuşmasında “Filistin ve Küdüs meseşesi müslümanların meselesidir, hatta bütün insanların meselesidir” ifade etmeye çalışmış.

“Evet dünyanın barışı, Filistin ve KUDÜS’ün barışına bağlı.”

 “BMGK kararına gelince, dikkatleri başka alana çekmek, DAEŞE ihale edilen MESCİDİ AKSAYI yıkma işi olmasın?”

İsrail Küdüs’te ne yapıyor? Yıllardan beri Filistin topraklarına el koyuyor. Küdüs’ü “BÜYÜK İSRAİL” için güvenilir ve dokunulmaz bir BAŞKENT olarak hazırlamaya çalışıyor.

Filistinlilerin yerleşim alanlarını, bütün dünyanın gözü önünde yıkarak, modern yapılaşmaya ve yerleşim alanları olarak düzenliyor.

Hazırladığı bu yasa dışı yerleşim alanlarına kimleri ne amaçla ve nasıl yerleştirecek. Esas üzerinde durulması, düşünülmesi gerekenler bu doğrultuda olmalı.

Hazırlanan ve hazırlanmaya devam eden bu yerleşim alanlarına, İsrail’de yaşayanları kapsamadığını, dünya ülkeleri üzerinde dağınık halde yaşayan, zengin YAHUDİ AİLELER için planlandığını bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

İsrail; uygulamada acele ettiği bu iskan politikasının neticesinde ulaşmak istediği hedefleri şöyle ifade etmek mümkün:

-Zengin Yahudilerin İsrail ekonomisine her yönü ile katkılarının sağlanması,

-Kudüs şehrinin tamamen yahudileştirilmesi, İsrail nüfusunun arttırılması,

-Çifte vatandaşlık konumunda olan Yahudilerin, Kudüs’te karşılaşacakları tehlikelerde, korunmaları ve Kudüs’ün savunulması, o ülkelere dolaylı olarak İsrail tarafından ihale edilmesi,

-Kudüs’ün sadece Yahudi inancının merkezi, Büyük İsrail Devletinin başkenti haline getirilmesi,... şeklinde özetlenebilir.

ABD’nin son oylamada çekimser davranışının ardında yatan sebebin, İsrail’in yanlızlaştırılması, hamiliğinin bırakılması değil, Yahudi-Siyonist Ortadoğu politikalarını kolaylaştımak amaçlı olduğunu görmek zorundayız.

“Nasıl yani” der gibi iseniz şöyle:

-BMGK kararına tepki gösteren İsrail aslında zil takıp oynuyor. Bu kararı kullanarak “Yalnızlığa itilmiş, mazlum”  olma rolünü oynayarak, yapmaya çalıştığı her işe hız kazandıracak.

-KUDÜS’e yerleşmeye bir türlü yanaşmayan dünya yahudilerine manevi baskı uygulayarak, yerleşmelerini sağlamak.

-ABD açısından, İsrail’in yaptığı bu çalışmalara mani olma isteğini Ortadoğu dostlarına göstererek(!!?) masum rölünde olmak.”Bir taşla iki kuş vurmak.”

-Özelde; Filistin ve Kudüs davasını benimseyen “Dünya 5’ten büyüktür” savunmasında olanlara bir mesaj olarak okunması gerektiğine inanıyorum.

HAMAS lideri Halil Meşalin, 15 Temmuz kalkışmasına vurgu yapmak üzere “Vatanınıza, Türkiye’ye sahip çıkmaya devam edin” cümlesinin arkasında yatan gerçek; “ Siz var iseniz, bizde varız”  (Mazlumları Hamisi)  olduğuna göre, bu gerçeklerin farkında olup gereğini yapan bir millet olma zorunluluğumuz vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi
SON YAZILAR