Bugün Dünya Kadınlar Günü. “Sosyalist kadınların icat ettiği günü kutlamayız.” ya da “Kadınlar bir güne sığdırılamaz.” gibi cümlelerin havada uçuştuğu bir gün. Kadınlar elbette bir güne sığdırılamaz, annelerin, babaların sığdırılamayacağı gibi.

Hak ve hukukuna saygı duyulmayan kadınların yaşadıkları problemlere dikkat çekmeye çalıştığı bir gün olarak değerlendirelim. Sadece sorun değil aslında; kadınların varlığının önemini, değerini anlamak, erkeklere nazaran daha hassas yapıya sahip olmaları sebebiyle nazik davranılması gerektiğine yılda bir kere de olsa vurgu yapmaktır.

Kadın İslamda önemli bir yere sahiptir. İslam, kadına değer verir, onun hakkını ve hukukunu korur. Müslüman da İslamın buyruklarına kulak verdiği sürece kadının hak ve hukukunu tanır, saygı duyar ve muamelesi ona göre olur. Bu hakları korumayan müslümanların davranışlarını İslama mal etmek yanlış olur.

Erkekler kadınlara güzel muamelede bulunmalıdır. Nitekim, kız çocuğu ve kız kardeşi olanların mesuliyeti daha büyüktür. Onların maişetini sağlamaları sonucunda kendilerine cennet vadedilir. İki cihan saadetini garantilemiş olur. Müslüman olduğunu iddia edenler, iddiasında kavi iseler, göstersinler kendilerini ve Peygamber (sav)’ e kulak versinler.

 Herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiği sürece belirli günler olmayacaktır. Nutmayalım ki, böyle günlerin ortaya çıkması, sorumlulukların yerine getirilmemesinin doğurduğu bir sonuçtur.

Kadınlar günü deyince, bazı kurumlar ve belediyeler tarafından akla ilk gelen şey neden eğlence programları olur, hiç anlam verememişimdir. Kadınlar günü matineleri, kadınlara özel eğlence programları… Arz talep meselesi ise bile, biraz abartmıyor muyuz? Daha doğrusu saçmalamıyor muyuz? Bu kadınlık misyonunu aşağılamak değildir de nedir?

Bu günü kutladığımı hiç hatırlamıyorum ya da nasıl kutlanacağı konusunda bilgim yok. Dahası niçin kutlamam gerektiğini de idrak edememişimdir. “Haklarını” bilen, durması gereken çizgileri belirgin hale getiren, haksızlık yapıldığı zaman susmayıp bunu dillendiren insanların böyle bir günü olacağına inanmıyorum.

Yalnız herkes özgürce hakkını arayacak şartlara sahip olmayabilir. Bastırılmış toplumlarda ister istemez hak arayışları olacaktır. Bu günün “özgür ülke” statüsünde olan Amerika’da yapılan zulüm karşısında ortaya çıkmış olması ise, oldukça düşündürücüdür. “Ülkemizde özgürlük yok” diyenlerin özgürlük kelimesinin mahiyetini tekrar gözden geçirmesi gerekir.

Başta belirttiğim gibi, bazı hassas noktalara vurgu yapmak adına düzenlenen ya da belirli görevlerde olan kadınları onöre etmek için bu günü anmanın yanlış olmadığını düşünüyorum. Ameller niyetlere göredir ya, niyet hayır, akıbet de hayır ola.

Hayatımda ilk olarak onöre edilesi kadın annemdir. Annemin ve hakkını, hukukunu ve durması gereken yeri bilen, kadınlık misyonuna sahip olan kadınların günü kutlu olsun.