"Büyümede özel sektörün katkısı giderek artıyor"

Türkiye ekonomisi 2015 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 oranıyla beklentilerin üstünde büyüdü.
"Büyümede özel sektörün katkısı giderek artıyor"

Türkiye ekonomisi 2015 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 oranıyla beklentilerin üstünde büyüdü. Tüm dünya ekonomilerindeki daralmaya rağmen Türkiye ekonomisinin büyümeye devam etmesini büyük bir başarı olarak değerlendiren KTO Başkanı Selçuk Öztürk, büyümede özel sektörün katkısının giderek arttığını ifade etti.

Türkiye ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 büyüme gösterdi. Piyasadaki ağırlıklı beklenti ekonominin yüzde 3.4 büyüyeceği yönündeydi. Ekonomi ilk 6 ayda ise yüzde 3.1 büyüdü. TÜİK tarafından açıklanan 2015 yılı 2. çeyrek büyüme rakamlarını değerlendiren KTO Başkanı Selçuk Öztürk şu ifadelere yer verdi:

“2015 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3.8 oranında gerçekleşen büyüme beklentilerin üstündedir. İlk yarı büyümesi ise yüzde 3,1 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yılın ikinci çeyreğinde kamu sektörü yüzde 1 büyürken, özel sektör yüzde 11,4 büyüme kaydetmiştir. Bununla birlikte hane halkı tüketim harcamaları da yüzde 5,6’lık bir artış kaydetmiştir. Mal ve hizmet ihracatı ise yüzde 2,1’lik azalış göstermiştir. 2015 yılının ilk yarısında özel sektör yatırımlarında ve tüketimde artış görülmesine karşın dünya ticaretindeki daralmayla azalan ihracat Türkiye ekonomisindeki büyümeyi sınırlandırmıştır. Yeterli bulmasak da tüm dünya ekonomilerindeki daralmaya rağmen Türkiye ekonomisi büyümeye devam etmektedir. Büyümede özel sektörün katkısı giderek artmaktadır. Özellikle Anadolu özel sektörünün ağırlığı da giderek yükselmektedir.

Küresel olarak Çin ve ABD ekonomilerinden gelen yavaşlama sinyallerinin etkilediği bir döneme girildiğini ifade eden Başkan Öztürk, “Türkiye küresel dalgalarla siyasi istikrarı sağlayamadığı bir ortamda karşılaştı ve ülkemizde yaşanan siyasi belirsizlik ve terör olayları bu dalgaları şiddetlendirdi. Bunun sonucunda TL’deki değer kaybı diğer ülkelere göre daha yüksek oldu. Türk lirasının dolar karşısında değer kaybetmesi kuşkusuz özel sektörü olumsuz etkileyecektir. Bu olumsuzluk özel sektör borçlarının kura bağlı olarak artması ve yatırımların azalması şeklinde kendini gösterebilir. Görülen o ki, ülkemiz kısa vadede gerek FED kaynaklı gerekse Çin’in yavaşlaması kaynaklı küresel piyasalardaki dalgalanmalardan etkilenmeye devam edecektir. 2015’in ikinci yarısı büyüme rakamları beklentilerin ardından gelebilir. Yatırımcı önünü görebilmek için siyasi istikrar, ticaret yapabilmek için de güvenlik ister. Türkiye terör olaylarını en kısa zamanda bertaraf edecek güce sahiptir. 2013 yılından itibaren Türkiye’de yaşanan radikal siyasi ve anarşi olaylarının etkisini kısa sürede atlatan ülkemiz beklenmedik bir anda karşılaştığı ve şok etkisi yapan terör hadiselerine karşı da gerekeni en kısa zamanda yapacaktır. Türkiye 1990’lı yıllardaki gibi; terörle iç içe yaşamaya mecbur bırakılamaz, ekonomimiz de dış kaynaklı tehditlerin boyunduruğu altında sürdürülmeye devam edilemez. 1 Kasım seçimleri ile siyasi ve ekonomik istikrarın yeniden geleceğine tüccar ve sanayicinin en fazla ihtiyacı olduğu moral ve motivasyonun sağlanacağına inanıyoruz. Özel sektörümüze kriz refleksi ile hareket etmemesini, sükûnetle gelişmeleri takip etmesini tavsiye ediyoruz. 2015 yılında kurdaki dalgalanmalar devam edecektir. Bu dönemde temkinli hareket etmekte fayda görmekteyiz” dedi.