'Çalınan hayallerimizi istiyoruz'

FETÖ mensubu subayların baskısı ve işkencesi nedeniyle Kara Harp Okulunu 1. sınıfta bırakan 26 yaşındaki Emre Karabatak, o dönem yaşadıklarını anlattı.
'Çalınan hayallerimizi istiyoruz'

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu subayların baskısı ve işkencesi nedeniyle Kara Harp Okulunu 1. sınıfta bırakan 26 yaşındaki Emre Karabatak, kendisi gibi yüzlerce öğrenciyi okuldan ayrılmaya zorlayanların bugün darbeci olduğunun anlaşıldığını belirterek, şimdi iadeiitibar istediklerini söyledi. 

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde bir özel şirkette mühendis olarak çalışan Karabatak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, liselere giriş sınavından fen lisesine gidecek kadar puan almışken, şanlı askerlik mesleğini yapmak için 2004'te İzmir'deki Maltepe Askeri Lisesine başladığını ifade etti.

Liseyi disiplinli ve başarılı bir öğrenci olarak 2008 yılında bitirdiğini anlatan Karabatak, ardından Kara Harp Okuluna gittiğini kaydetti.

Her şeyin o zaman başladığını belirten Karabatak, "Maltepe Askeri Lisesini bitirip Kara Harp Okuluna geçtikten sonra, burada daha kapıdan içeriye girer girmez, şiddetli eziyetlere maruz kaldık. Biz o zaman bu yapının nasıl bir yapı olduğunu, neden bizimle bu kadar uğraşıldığını anlayamamıştık darbe teşebbüsüne kadar. Bu darbe teşebbüsünde görevden ihraç edilenlere, tutuklananlara baktığımızda hep bizimle uğraşan, eziyet eden subayların ismini gördük. O zaman anladık ki bu örgütün içine dahil olamayacağımızı anladıkları için bizimle uğraşıp bizi yıldırdılar." diye konuştu.

FETÖ/PDY mensubu subaylar tarafından yapılan ve askeri disiplin içinde yer almayan baskılar sonucu 1. sınıfta harp okulundan ayrılmak zorunda kaldığını dile getiren Karabatak, "O zamanlarda biz bunu gerekli yerlere anlatmak istedik ama kimseye anlatamadık, dilekçelerimiz hep geri döndü." dedi.

"Üzerimizdeki üniformayı ağlayarak çıkarttık"

Bu baskı ve eziyetler yüzünden kendisi gibi yüzlerce arkadaşının harp okulundan ayrılmak zorunda kaldığını ifade eden Karabatak, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sabahları diğer arkadaşlarımız uyurken bizler 1-2 saat önce kaldırılıp, baskılara maruz kalıyorduk. Çam ağacından düşen iğne yapraklarını tek tek toplatıyorlardı. Asfaltın ortasında bir tek çam ağacı iğnesi kaldığında savunma cezası ve hafta sonu izne çıkarmama gibi cezalar veriliyordu. Harp Okulunda 120 disiplin puanı var. Bittiğinde okuldan atılıyordun. Aslında bunların yapmak istedikleri oydu. Benim babam devlet memuru, babam 'O parayı öderim, sana eziyet ettirmem' dedi. 2008 yılında okuldan aldı. Babam gibi geliri olmayan ailelerin çocukları da vardı arkadaşlarımız arasında. Onlar bir şekilde devam etmek durumunda kaldılar. Her gün getirip 'imzalayacaksınız bu dilekçeyi buradan çıkacaksınız' diye önümüze koyulan dilekçeleri bize en sonunda imzalattılar. Sonunda üzerimizdeki üniformayı ağlayarak çıkarttık ve harp okulundan ayrıldık."

Okuldan ayrıldığı için evlerine 52 bin lira tazminat cezası geldiğini, faiziyle 60 bin lirayı bulan tazminatın babasının maaşından kesildiğini belirten Karabatak, daha sonra Pamukkale Üniversitesi Endüstri Mühendisliğini bitirdiğini ve şimdi özel bir şirkette çalıştığını kaydetti.

"Benim gibi yüzlerce arkadaşım var"

Karabatak, askeri liselerden gelen kendi devresindeki 300 kişiden sadece 50'sinin harp okulundan mezun olabildiğini anlatarak, şöyle devam etti:

"Sorumluların hepsine soruşturma açılmasını, meslekten ihraç edilmesini, bu yapılanların ödettirilmesini istiyoruz. İtibarımızı geri verip, 'Orduya geri dönün deseler, görevimizin başına tekrar döneriz. Oysa şu an ordunun içinde değiliz ama dışarıda da yine vatan, millet için en güzel üniversitelerde okuyup, mezun olduk. Şu an ben endüstri mühendisiyim. Türkiye'nin en iyi şirketlerinden birinde çalışıyorum. Benim gibi olan yüzlerce arkadaşım var. Bizi yıldırıp bu hallere getirdiler. Şimdi biz kaybettirilen haklarımızı, çalınan hayallerimizi istiyoruz."